Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, eğitimcilere PCR testi dayatanların öncelikle okullardaki temizlik ve güvenlik personeli açığı sorununu çözmeleri gerektiğini söyledi.

Ramazan Çakırcı, İzmir şubelerinin genişletilmiş divan toplantısına katılarak, üyelerle bir araya geldi. Toplu sözleşme sürecine, sendikal çalışmalara ve eğitim gündemine ilişkin açıklamalarda bulunan Çakırcı, yüz yüze eğitimin devam etmesinin, eğitim kurumlarındaki hijyen ortamının sağlanmasına bağlı olduğunu belirterek, “Eğitim çalışanları ve yöneticilerinin eğitim ve öğretimi uygun şartlarda ve sağlık kurallarına uygun bir ortamda yapmaları sağlanmalıdır. Eğitimcilere PCR testi dayatmasından vazgeçilmelidir. PCR testi dayatanların öncelikle okullardaki hijyen sorununa bakmaları; temizlik ve güvenlik personeli açığı sorununa çözüm bulmaları gerekmektedir. Aşı ve PCR testi için gösterilen hassasiyet okullardaki yardımcı hizmetleri yürüten personelin istihdam edilmesinde de gösterilmelidir. Ancak bu şekilde salgın dönemine uygun hijyen ortamı oluşturulmuş ve eğitim çalışanlarının yükü hafifletilmiş olur” dedi.

Kazanımlar ancak gerçek bir sendikal mücadeleyle mümkündür

Çakırcı, 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde ciddi bir mücadele verdiklerini ve yıllardır çözüm bekleyen sorunları masada çözüme kavuşturduklarını kaydederek, “Yıllardır masaya ısrarla taşıdığımız konuları hiç yılmadan masaya taşımaya devam ettik. Bu ısrarlı mücadelemiz sonucundaysa kronikleşmiş birçok sorunu çözüme kavuşturduk. Bu, ancak gerçek bir sendikal mücadeleyle mümkündür. Ek gösterge, sözleşmeli istihdam ve toplu sözleşme ikramiyesi gibi kronikleşmiş konuları masada kazanıma dönüştürdük. Yıllarca mücadelesini verdiğimiz bazı sorunları çözdük, şimdi ise başka sorunların üstesinden gelmek için mücadelemize devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Her toplu sözleşmede zorluklarını tecrübe ettiğimiz kanun değişmeli

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun toplu sözleşme yükünü taşıyacak güçten yoksun olduğunu dile getiren Çakırcı, şunları kaydetti: “Eğitim-Bir-Sen olarak, kurulduğumuz 1992 yılından bu yana sendikal alanda hep daha iyisi, daha doğrusu ve daha adili için mücadele veriyoruz. Her toplu sözleşmede zorluklarını tecrübe ettiğimiz bu durumun değişmesi 4688 sayılı Kanun’un değişmesi ya da muadili bir durumla mümkündür. Masada hem temsilde hem pazarlık sürecinde hem de taraflar arasında adalet ancak bu şekilde sağlanabilir.”