ÖĞRETMEN AÇIĞIMIZ ÜZERİNE HESAPLAR!
ÖĞRETMEN AÇIĞIMIZ ÜZERİNE HESAPLAR!
Geçen hafta içersinde Sayın Bakanımızın öğretmen ihtiyacı ve geçici görevlendirilen öğretmenler ile ilgili açıklamalarının doğru yorumlanması gerektiğini düşünmekteyim. Birbiri ile ilgili çok önemli iki konuyu ayrı ayrı gündeme getirmiştir. Bu açıklamalardan, Ülkemizde 124.000 öğretmen açığının bulunduğu ve 70.000 öğretmenin ise geçici görevlendirildiğini öğrendik. Doğrusu rakamlar korkunç! Hem öğretmen açığımız var diyoruz, hem de sınıf, okul dışında gerekli gereksiz her yere öğretmen görevlendiriyoruz. Tespit iyi yapılmış. Ama tespit yapılması çare anlamına da gelmez. Doktora gittiğinizde doktor reçeteyi yazar. İlaçları alıp almamak ya da zamanında kullanmak tercihi size aittir! Hastalık tespit edilse de tedavi uygulanmaz ise teşhisin hiçbir anlamı kalmaz.
“ARGE lerde görevli öğretmenler”
Bakanlığımızda geçici görevlendirilen 70.000 öğretmen ve yönetici, kadrolarına dönseler, en az 30-35 bin öğretmen açığı kapanır diye düşünüyorum. Bu konuda net bir istatistiki bilgiye sahip değilim. ARGE ler de çalışan öğretmenler, başka kurumlarda görevlendirilen öğretmenler, norm kadro fazlası şube müdürü ve ilçe müdürü görevlendirilen yöneticiler görev yerleri olan okullara dönmelidirler. Hele norm kadro fazlası olarak hiçbir öğretmen bu görevler de çalışmamalıdır. Bu işin lamı, cimi yok. Üç beş geçici görevlendirmenin menfaati, toplumun menfaatinin üstünde değildir. Buyrun bir hesap yapalım. Hiç birimiz kafamızı kuma gömmeyelim. ARGE ler de çalışan öğretmenlerin Allah aşkına il ve ilçelerde eğitim öğretime katkılarını biri bana anlatsın. Üç tane proje yapmak için binlerce öğretmeni sınıflardan almak, akıl harcı değildir. Araştırma geliştirme işlerinde ne kadar başarılı olduğumuzda orta da duruyor. Şimdiye kadar neyi bulduk. Hadi ARGE lerin bulduklarını(!) alt alta koyalım ve bir kar zarar hesabı yapalım. Atılan taş ürkütülen kurbağaya değmemektedir. Hiç birbirimizi kandırmayalım. ARGE nin yaptığı işleri okul müdür yardımcılarından bir komisyon kurarak ya da HEM müdür yardımcıları yapabilirler. Bir düşünelim… Sonra aldığı eğitim ile ilgisi olmayan işlere öğretmenleri görevlendirerek bir israfa neden olmaktayız.
“İl emrine verilen öğretmenler”
Bakanımız açıklamasında “sık sık öğretmen değiştirmenin öğrenciler açısından olumlu olmadığını” söylüyor. Katılmamak mümkün mü? Öğretmen değişikliği olmaması da mümkün mü? Bir sınıf öğretmeni düşünün, ömrü hayatı boyunca birinci sınıftan beşinci sınıfa kadar hiç öğrenci mezun etmeden emekli olabilir. Nasıl mı? Bakın; asker, hakim, savcı eşlerine… İki yılda üç yılda bir yer değiştiriyorlar. Hem de norma bakılmaksızın il emrine atanarak yer değişiklikleri yapılıyor. İl/ilçe emrine ataması yapılıp ta derse girmeyen öğretmenlerin istatistiğine bir bakmak lazım! Eminim şaşırırız. Anayasal haktır, eş durumudur deyip ayrıcalık yapılmaktadır. Bunu çözmenin tek bir yolu var; eş durumu atamalarında esas bakanlık, Milli Eğitim Bakanlığı olmalıdır. Figüranlıktan kurtulup esas oğlanı biz oynamalıyız! Atama ve yer değiştirmelerde ona göre yapılmalıdır. Uyacak ise diğer bakanlıklar bizim bakanlığımıza uysunlar. Daha önce var olan ve uygulanamayan ücretsiz izine ayrılma uygulaması yeniden getirilmelidir. Bu da olmuyor ise eş hangi bakanlıkta ise norm fazlası olan öğretmenlerin maaşı karşı bakanlığın bütçesinden ödensin. Okurken dudak büküyor olabilirsiniz ama işe birde bu taraftan bir bakıverin!
“Geçici görevlendirilen şube müdürleri”
Benzer şekilde norm fazlası şube müdürleri görevlendirerek de bir insan kaynağı israfı yapmaktayız. Gerçekten il ve ilçede şube müdürü ihtiyacı var ise normlar güncellenmelidir. Acilen şube müdürü normları ile ilgili tahsis ve tenkis işlemleri yapılmalıdır. Görevlendirme yapılacak ise norm kadro çerçevesinde yapılmalıdır. Sonra biz çok mu zenginiz ki kadrolu şube müdürü dururken, ilçe milli eğitim müdürlüğü görevlerini okul müdürüne veriyoruz. Sonra da okul müdürü yerine başka biri görevlendiriliyor. Böyle karma karışık, acaip işlerin peşinde niye koşuyoruz? Herkes yerini bilmeli…
“Halep ordaysa, arşın burada!”
Bakanımızın yaptığı açıklamalardan yola çıkarak gelin hep birlikte bir hesap yapalım. Ülkemizde öğretmen açığı ne kadar 124.000, gelecek yıl ne kadar öğretmen alımı planlanıyor 40.000 geriye ne kaldı 84.000. Şimdi 70.0000 geçici görevlendirme okullara döndüğünde en az 30-35.000 öğretmen normu dolacaktır. Bakanlığın bir yılda kadroya alacağı öğretmen kadar tasarruf sağlanacaktır. 84.000 den 35.000 çıkardığınızda, 49.000 kalıyor. Her yıl çağ nüfusunda 150-200.000 azalmayı da hesap ederseniz, bu da yaklaşık olarak 8000-10000 öğretmen her yıl norm fazlası olacak demektir. 3-5 yıl içerisinde, Ülkemizde öğretmen açığı kalmayacaktır sonucu çıkmaktadır. Halep ordaysa, arşın burada!
Davut ÇALIŞKAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.