Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, 19.10.2019 tarihinde Bengütürk televizyonunda yayınlanan “Günün Raporu” programına katıldı. Öğrenci Andı ile ilgili çok önemli açıklamalar yapan Geylan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mart ayında Ak Parti Pendik İlçe Kongresi’ndeki “Türk milletinin bir mensubu olmak bizim için şereflerin en büyüğüdür” sözüne vurgu yaptı ve Öğrenci Andında yer bulan Türk ifadesinin de Sayın Erdoğan’ın söyleminde dile getirdiği gibi tüm insanlarımızı kuşatan milli kimlik ifadesi olduğunu söyledi.

Türk ifadesini, sadece bir etnisitenin kimliği gibi yansıtmak arazlı bir yaklaşımdır.

Genel Başkan Geylan şunları kaydetti: “Öğrenci Andı’nda yer alan Türk ifadesi bir etnisitenin tanımı değil, tüm insanlarımızı kapsayan milli kimlik tanımıdır. Danıştay da ‘Andımız Okutulsun’ kararıyla bunu tescillemiş oldu. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 66. Maddesi, ‘Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür’ der. Yine devletimizin kurucusu büyük Atatürk, ‘Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk milleti denir’ demiştir. Dolayısıyla Türk ifadesini sadece bir etnisitenin kimliği gibi yansıtmak arazlı bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım sahipleri ya cahildir ya da ihanet çukurunda yüzmektedir.

Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz Mart ayında Adalet ve Kalkınma Partisi İstanbul Pendik İlçe Teşkilatı Kongresi’nde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk milletinin bir ferdi olmak bizim için şereflerin en büyüğüdür. Rabbi'me bana bu milletin ferdi olmayı bahşettiği için ne kadar şükretsem azdır” demiştir. Öğrenci Andı’ndaki ‘Türküm’ ifadesinin ayrıştıran bir unsur olduğunu iddia edenlere soruyorum: Sayın Cumhurbaşkanı da etnik, ayrımcı bir ifade mi kullanıyor? Öğrenci Andı’na karşı çıkanlar Cumhurbaşkanı’nın ifadelerini de ayrılıkçı tutum olarak değerlendirecekler mi? Anayasa’daki Türklük tanımı, büyük Atatürk’ün vecizinde ortaya koyduğu yaklaşım ve son olarak Cumhurbaşkanı’nın dile getirdiği Türk tanımı, Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşayan ve devletimize sadakatle bağlı olan tüm insanlarımızı kuşatan milli bir kimlik ifadesidir.”

Ortalıkta fazla gürültü çıkaran mihrakların gürültüsüne pabuç bırakmayın.

Başta Cumhurbaşkanı ve Milli Eğitim Bakanı olmak üzere devleti yönetenlere çağrıda bulunan Geylan, yargı kararına uyularak, Öğrenci Andı’nın yeniden okullarda okutulmasını istedi. Geylan şöyle konuştu: “Ülkemizi yönetenlere çağrıda bulunuyorum: Ortalıkta fazla gürültü çıkaran mihrakların gürültüsüne pabuç bırakmayın. Türk milletinin kahır ekseriyeti Öğrenci Andı’nın yeniden okullarda okutulmasını istiyor. Dün gördük ki, sosyal medyada hiçbir organizasyon yapılmadan Öğrenci Andı trend topic oldu. Bu durum, toplumun kahır ekseriyetinin Öğrenci Andı konusunda kanaat birliği ortaya koyduğunun somut göstergesidir. Lütfen gürültü çıkaranlara pabuç bırakmayın.”

‘Öğrenci Andı ayırıyor’ diyorlar. Çok doğru söylüyorlar! Ama memleket severler ile aklı, gönlü, fikri başka yerde olanları ayırıyor.

Öğrenci Andı konusunun herkesin safını belli edeceği bir husus haline geldiğine dikkat çeken Geylan, “Şu anda Öğrenci Andı konusu turnusol kağıdıdır; herkesin safını belli edeceği bir husus haline geldi. Bu ülke 15 Temmuz’da büyük bir felaketin eşiğinden döndü. 251 şehit verdik. O yiğitleri cesaretle tankın, namlunun önüne çıkaran irade, işte 7 yaşında ‘Varlığım, Türk varlığına armağan olsun’ diye haykırarak, millete adanmışlığı aklına, yüreğine, beynine nakşettiği ruh idi. Dolayısıyla özellikle vurguluyorum: Başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere 15 Temmuz felaketinden bu yana aklı başında herkes, toplumda milli birlik ve beraberlik anlayışına vurgu yapılıyor. Bu hissiyatı besleyen her unsur bu ülkemizin öz malıdır. Öğrenci Andı da içeriği itibariyle milli şuuru besleyen bir unsur olarak görülmeli ve Andımıza sahip çıkılmalıdır. Buna karşı duranların ise sorgulanması gerekir. ‘Öğrenci Andı ayırıyor’ diyorlar. Çok doğru söylüyorlar! Ama memleket severler ile aklı, gönlü, fikri başka yerde olanları ayırıyor."

...:: GENEL BAŞKANIN AÇIKLAMALARI İÇİN TIKLAYINIZ ::...