TurkiyeEgitim.Com  

Sürücü “İnancının bir gereği olmasına rağmen, örtünemeyip,  görevini inandığı gibi sürdürebilmek için onlarca çözüm yoluna başvuran öğretmenlerimizin, en temel hakkı olan ‘İnandığı gibi giyinebilme’ hakkına herkes saygı göstermeli, bayan öğretmenlere çok görülen bu hak derhal verilmelidir. “dedi.

ÖĞ-DER Şube Başkanları Toplantısı Ankara’da yapıldı. ÖĞ-DER’e bağlı şube başkanlarının katıldığıı toplanda teşiklat çalışmaları gözden geçirildi, illerin dilek ve temennileri dinlendi. Yoğun katılımla gerçekleşen toplantıda Genel Başkan İsmail Hakkı Akkiraz’ın yerine basına açıklama yapan Teşkilat Komisyonu Başkanı Hamdi Sürücü  yeni yılın ülkemize, eğitim camiasına hayırlar getirmesini dilerken, 2012 yılının gerek ekonomik ve gerekse eğitim öğretim alanında bir dizi sorunlarla kapandığını söyledi.

2012-2013 Öğretim Yılının başında, 4+4+4 ile uygulamaya konulan 12 yıllık zorunlu eğitimle ortaya çıkan  derslik sorunu hallen halledilemediğini ifade eden Hamdi Sürücü,

Şuurlu Öğretmenler Derneği olarak İmam Hatip Ortaokullarının açılmasını olumlu bulduklarını, milli eğitim müfredatında değişiklik yapılmamasını eksiklik olarak gördüklerini söyledi. Yeni eğitim öğretim yılında Türkçe Dersi’nde Yunan tanrısı Zeus’la, İngilizce Dersi’nde Flört ve nikâhsız beraberlik konuları işlenerek derse başlandığını açıklayan Sürücü, üniversite kampüslerinde lastik yakan, etrafı dağıtan her şeyi tarumar eden gençlerle ülke gündeminin meşgul edildiğini anlattı.

“Üniversiteyi birbirine katan öğrencilerin yaptıklarını ÖĞ-DER olarak asla tasvip etmiyoruz ancak bu öğrencilerin Milli Eğitim Sistemine bağlı eğitim kurumlarından mezun olup geldiklerini göz ardı etmemek lazımdır. Gençlik felakete doğru sürükleniyor. Demek ki bir yerlerde yanlışlar var. Bu yanlışın ne olduğunu Şuurlu Öğretmenler Derneği, ÖĞ-DER olarak her fırsatta söylüyoruz; nesillerimiz batılı eğitim sisteminin değerleriyle yetişmektedir. Kur’an’ ve sünnetten tamamen yoksun bir eğitim anlayışıyla yetişen gençlerimiz nerede ne yapacağını bilememekte, provokatörlerin oyuncağı haline gelmektedir. Milli Eğitim sistemi bu kıskaçtan bir an evvel kurtulup, adı gibi milli bir hale gelmeli, aslına ve özüne dönmelidir.” Diye konuşan Hamdi Sürücü yıılbaşı gecesi yaşanan rezaletlerin de bu ülkenin olumsuz gerçekleri olduğunun altını çizdi.

Öğretmenevlerinde yaşanan içki partileri ve dansöz seansları ise, eğitime ve eğitimciye yakışmayan davranışlar olarak tarihe geçmiştir. Oysa öğretmenlik mesleği peygamberlik mesleğidir. Gerek yöneticiler, gerekse öğretmenler bu kutsal mesleğe leke sürecek uygulamalardan ve Öğretmenlik mesleğinin haysiyetine yakışmayan davranışlardan kaçınmalıdır.” Şeklinde konuşan ÖĞ-DER Teşkilat Komisyonu Başkanı Hamdi Sürücü,  öğretmenlerin giderek itibarsızlaştırıldığı bu dönemde, kaybedilen bu itibarı yeniden tesis edecek olan olanların yine öğretmenlerin olacağını, öğretmenim diyen herkesin mesleğin gereğine uygun davranış sergilemesi gerekliliğini vurguladı.

                Öğrencilere verilen serbest kıyafet kolaylığının nasıl uygulanacağı ise belli olmadığını söyleyen Sürücü, zorunlu kıyafet uygulaması varken dahi uygulanamayan “Etek boyunun dizden aşağı olması” kuralının şimdi nasıl uygulanacağının veya bunun mümkün olup olmayacağı güney şehirlerinde şimdiden eğitimcileri düşündürdüğünü anlattı.

Kıyafet yönetmeliğinde yapılan ve başını örtmek istiyorsan İmam Hatip Lisesine gitmelisin manasına gelen değişikliğin, bir zamanlar “Başını örtmek isteyenler Arabistan’a gitsin” diyen zihniyetin bir başka versiyonu olarak göründüğünü ve bunun bir ayrımcılık ve dahi kabul edilemez bir durum  olduğunu  düşündüklerini ifade eden Sürücü daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü:

Öğrenciye tanınan kıyafet serbestliğinin öğretmene tanınmaması ise ayrı bir garabettir. Sayın Bakanın Öğretmenlerin kıyafet meselesini 657 ye bağlı ve tüm memurları ilgilendiren bir mesele olarak görmesi ve kendisini çözümün dışında görmesi ise ancak kolaycılık olarak değerlendirilebilir.

12 Eylül askeri vesayetinin dayatması olan kılık kıyafet zorlamasının düzeltilmesi ve memurların da kıyafet konusunda rahatlamasını sağlamak bakanın üyesi olduğu hükümetin işi olsa gerek.  

ÖĞ-DER olarak, Türkiye’de başörtüsü sorununun bir an evvel çözülmesi gerektiğini inancındayız. İnancının bir gereği olmasına rağmen, örtünemeyip,  görevini inandığı gibi sürdürebilmek için onlarca çözüm yoluna başvuran öğretmenlerimizin, en temel hakkı olan ‘İnandığı gibi giyinebilme’ hakkına herkes saygı göstermeli, bayan öğretmenlere çok görülen bu hak derhal verilmelidir.

Öğretmen açığının yetişmiş eğitimcilerle kapatılması yerine, yeterli  formasyon almamış sözleşmeli ve ek ders karşılığı dışarıdan temin edilen elemanlarla karşılanması yanlışlığı halen sürdürülmektedir.

Üç Ayda öğretmen yetiştirme, Üniversite diploması olan herkesin öğretmen atanması gibi eğitimin kalitesini dibe vurduran uygulamaların bir benzeri olan ücretli öğretmenlik kabul edilebilecek bir uygulama değildir. Öyle ki, atanmayı bekleyen bunca öğretmen adayı sokaklarda işsiz gezmektedir.

Geçen ay içinde ÖSYM Başkanı Sn. Ali Demir Üniversite Sınavlarında “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” Dersinden soru sorulacağını açıkladı. Dersin Müfredatının yeniden düzenlenip inanç esaslarımıza aykırı kısımlar düzeltildikten sonra bu uygulamanın yapılması gerekir. Eğer müfredat düzenlemesini mümkün gömüyorlar ise; “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” yerine “Temel Dini Bilgiler” dersinden soruların sorulmasının daha faydalı olacağı ve yerini bulacağı kanaatindeyiz.

ÖĞ-DER olarak, tüm bu olumsuzluklardan kurtulabilmek için şu hususların dikkate alınmasını istiyoruz:

1.       Batıcı bakış açısından kurtulmak ve Milli Görüşün savunduğu besmeleli eğitime geçilmesi gerekir.

2.       Bu değişiklik yapılana kadar acilen müfredatın gözden geçirilerek inanç değerlerimize aykırı fikirlerin temizlenmesi gerekir.

3.       Sayın Milli Eğitim Bakanının Şubatta atama yapılmayacak kararından vaz geçip boş kadrolara atama yapması gerekir.

4.       Başörtüsü sorunu kökünden halledilmeli, öğrencilere verilen serbest kıyafet uygulamasının, özellikle sıcak bölgelerde kıyafet defilesine dönüşmeden nasıl uygulanacağı ile ilgili çözüm üretilmelidir.

5.       Orta Öğretimde bütün okulların özelleri açılırken İmam Hatip Liselerinin Özelinin olmaması kabul edilebilir değildir. Bunun önünün en kısa zamanda açılması gerekir.

6.       Öğretmenlerin özlük hakları ile ilgili düzenlemeler en kısa zamanda yapılması gerekir.

7.       Öğretmenlerimiz Cuma namazlarına rahatlıkla gidebilmeli, okullarımızda namaz kılan öğretmenlere ve öğrencilere mescit imkânı oluşturulmalıdır.

8.       İdarecilere genelge değil okul ihtiyaçlarını karşılamaları için yardım ve ödenek gönderilmelidir.

9.       Öğretmenevlerindeki rezaletlerle ilgili acil önlem alınmalıdır.