Kişiler için de, ülkeleri yönetenler için de bu böyle. Başbakan Erdoğan’ın çocuk deyince gözlerinin içi gülüyor. Arabasının arkasında, onlara armağan olarak verilmek için her zaman bir şeyler var...
Yani böylesi bir ortamda, hiç kimse çıkıp da çocuklar ihmal ediliyor diyemez. Ama bugün için dikkat çekmek istediğimiz nokta çok farklı.
Okullarımızda bir yandan Somalili aç çocuklar için yardım kampanyaları düzenlenirken öte yanda obeziteye karşı, “Okulda Diyabet Programı“ adı altında çok ciddi bir proje yürütülüyor.
Ortaya konulan rakamlar çok çarpıcı. Eğer önlem alınmazsa, çarpıcı olmanın ötesinde çok vahim bir hal alır ki, işte o zaman çağın en önemli sorunuyla karşı karşıya kalırız.
İşte veriler:
“Türkiye’de 6-16 yaş grubunda obezite sıklığı son 8 yılda yüzde 5’ten, yüzde 10’a yükseldi. Bu oran ekonomik durumu iyi olan kesimde yüzde 16’larda seyrediyor...”

Okul-aile işbirliği
Obezitenin gelecek nesilleri pençesine almaması için çok ciddi önlemlerin alınması gerekiyor. Bunların en başında da evde ve okulda sağlıklı beslenme geliyor.
Peki, sağlıklı beslenmenin kuralları ne? İşte okullarda öncelikle bunun anlatılması zorunlu hale getirilmelidir. Miniklerin kafasını, kurbağanın kan dolaşımından antik çağlara, integralden momentuma kadar, en olmadık bilgilerle donatan müfredat programlarımız, iş insanın kendini tanımasına ve sağlığına geldiğinde, bu işleri angarya oyarak görüyor. Yani mum dibine ışık vermiyor. Yani, öğrenilen bilgilerin kişiye bir yararı olmuyor. Tıpkı çevresine ve ülkesine olmadığı gibi!..
Obezitenin çocuklarımızı daha fazla tehdit etmemesi için farklı programlar uygulanıyor. Emeği geçenlere canı gönülden teşekkürler. Ama bu kadarı yeterli mi? Ya da onların bu gayretlerine yeterince önem veriyor muyuz?
Evet demek o kadar zor ki!..

Okulda Diyabet Programı
Türkiye’de bir ilk olan ve iki yıldır yürütülen Okulda Diyabet Programı (ODP) çerçevesinde öğretmenlerin çocuklarda diyabet konularında eğitilip bilinçlendirilmesi ve bu yolla sağlıklı nesillerin yetiştirilmesi amaçlanıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Çalışma Grubu tarafından yürütülen ve Sanofi-aventis tarafından koşulsuz desteklenen Okulda Diyabet Programı ile yakalanmak istenen hedef, Türkiye’de 650 bin öğretmen ve 16 milyon öğrenciye ulaşarak çocuklarda diyabet belirtileri konusunda farkındalık oluşturmak.
Bu yönde gerçekleştirilen programlardan ilki Ankara’daydı. 81 ilden gelen öğretmenlerin, hastanelerindeki çocuk endokrin merkezi temsilcilerinin, Sağlık Bakanlığı ve MEB yetkililerinin bir araya geldiği toplantıda; çocuklarda diyabet ve öğretmenin rolü, çocuklarda şişmanlık, sağlıklı beslenme ve okullardan beklentiler konularında sunumlar yapıldı.
Toplantıya katılan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Bilim Dalı Başkanı ve aynı zamanda ODP Proje Koordinatörü Prof. Dr. Şükrü Hatun, Türkiye’de çocuklarda diyabet ve obezitenin çok önemli birer sorun haline geldiğini ancak bununla ilgili farkındalık seviyesinin oldukça düşük olduğuna dikkat çekti ve şu anda obezite ile karşı karşıya olan çocuklardan en az üçte birinin erişkin dönemlerinde de obezite ve diyabet riski taşıdıklarını belirterek şunları söyledi:
“Türkiye’de halen on binlerce diyabetli çocuk var ve bu sayıya her yıl 1700 civarında yeni vaka ekleniyor. Bu çocukların çoğu eğitim ortamlarında sorunlar yaşıyor. Mesela diyabetli çocukların ders sırasında ara öğün almalarına ve tuvalete gitmelerine izin verilmelidir. Okullarda kan şekeri ölçümü ve insülin yapılması için mekânlar oluşturulmalıdır. Yatılı okullarda diyabete uygun beslenme için kolaylık sağlanmalıdır.”
Yukarıda anlatılanlar, pek çoğumuza abartılı ya da kel alaka  gelebilir. Ama yarın hangi çocuğun bu noktaya geleceği hiç belli olmaz. Bu konuda, sadece okul yöneticileri ve öğretmenlerin değil, velilerin de ciddi bir şekilde bilgilendirilmeleri gerekir...
Özetin özeti: Çağdaşlaşma ve kalkınmışlık, sadece bilim ve teknolojinin nimetlerini getirmiyor, obezite ve diğer sorunları da beraberinde bize adeta dayatıyor. Ve onlarla mücadele etmeyi ve yaşamayı da öğrenmemiz gerekiyor!..

Abbas GÜÇLÜ-Milliyet