Obama'dan İran'a gözdağı

Obama'dan İran'a gözdağı

ABD'de görevi 20 Ocak'ta devralacak olan Barack Obama yönetiminin, İran'dan yönelecek nükleer saldırı olasılığına karşı İsrail'e "nükleer karşılık" önereceği öne sürüldü.

Haaretz gazetesinin yeni ABD yönetimine yakın bir kaynağa dayanarak verdiği habere göre, Washington, Tahran'ın İsrail'e yapacağı bir saldırının, ABD'den İran'a karşı yıkıcı bir nükleer tepkiye yol açacağını ilan edecek.

Bununla birlikte yorumculara göre, Amerika'nın İsrail'e vereceği nükleer güvence, Washington'un İran'ın eninde sonunda nükleer silahlara sahip olacağına inandığının bir işareti.

Haaretz, Washington kaynaklı haberinde, İsrail'e nükleer güvence düşüncesinin ABD başkanlık seçim kampanyası sırasında Demokrat Parti adaylığı için Obama ile yarışan Hillary Clinton tarafından ortaya atıldığını hatırlattı. Seçimi kazandıktan sonra Obama tarafından yeni yönetimin Dışişleri Bakanlığına atanacağı açıklanan Clinton, İsrail ve Arap ülkelerine, İran'a karşı bir "caydırıcılık desteği" sağlanması gerektiği görüşünü savunmuş, "İran, İsrail'e saldırının büyük çaplı bir karşılık getireceğinin farkına vardırılmalıdır" demişti.

Clinton ayrıca, kendi nükleer heveslerinden vazgeçmeleri halinde nükleer şemsiyenin Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri gibi bölgedeki diğer devletleri de kapsayacak şekilde genişletilmesini önermişti.

Habere göre, söz konusu nükleer güvence, yeni ve geliştirilmiş bir İsrail füzesavar sistemiyle de desteklenecek. Görevi devretmeye hazırlanan Bush yönetimi, bu yolda ilk adımı atarak, Necef çölüne İran'ın balistik füzelerini önceden algılama yeteneğini yükselten bir erken uyarı radar sistemi yerleştirmişti.

Obama, görevi devraldığında İran'la görüşmeleri başlatacağını ve Tahran'a nükleer programından vazgeçmesi için ekonomik teşvikler önereceğini belirtmişti.

Bununla birlikte Obama, İran'ın teklifini geri çevirmesi halinde İslam Cumhuriyeti'ne uygulanan yaptırımların ağırlaştırılması için girişimde bulunacağı uyarısını da yapmıştı.

Yorumculara göre, İsrail'e verilecek nükleer güvence, ABD'nin nükleer bir İran'la uzlaşmaya yanaştığı düşüncesini akla getiriyor.

Kendi açısından İsrail böyle bir gelişmeye karşı muhalif kalmayı sürdürdüğü gibi Bush yönetiminden yetkililer de aynı yönde ifadelerde bulunmuşlardı.

Haaretz'in görüşlerine başvurduğu üst düzeyde bir İsrail güvenlik yetkilisi, "Henüz nükleer yetenek kazanmamış bir İran'a karşı harekete geçmekte tereddüt edenlerden gelecek böyle bir güvencenin ne önemi olabilir ki" dedi. Yetkili sözlerini, "İran nükleer yetenek kazandıktan sonra bu güvencenin ne gibi bir inandırıcılığı kalır" diye sürdürdü.

Aynı kaynak, nükleer bir İran olasılığından bahsedilmeye başlanmasının, Tahran'ın bu silahları edinmesinin önüne geçilmesi için yürütülen çabaları sekteye uğrattığını da vurguladı.

HAYFA BOMBALANIRSA...

Bu arada Bush yönetiminden üst düzeyli bir yetkili de İsrail'e bir Amerikan nükleer şemsiyesi önerisinin "gülünç ve inandırıcılıktan yoksun" olduğunu söyledi.

Yetkili, "Hayfa bombalandığı için ABD'nin bir nükleer savaşa bulaşması gerektiği konusunda Kansaslı bir vatandaşı kim ikna edecek? Ve de İsrail kentleri bir İran nükleer saldırısıyla yerle bir olduktan sonra Amerika'nın yanıt vermesinin ne anlamı olacak" diye konuştu

Bu tartışmaların arka planında, İran'ın geriye dönülebilecek noktayı geçmiş ve uranyum zenginleştirme teknolojisini kazanmış olduğu yolunda askeri istihbarat tarafından yapılan değerlendirmeler yatıyor. Bu değerlendirmelere göre, nükleer silah üretimi aşamasına geçmek, artık yalnızca İran yöneticilerinin vereceği karara kalmış bulunuyor.
Star

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.