Yaklaşık on beş yıl kadar önce kamu kurum ve kuruluşlarına o arada özellikle Milli Eğitim Bakanlığını da kapsar bir biçimde norm kadro uygulaması getirildi.
            Bu uygulamaya çıkarıldığı ilk yıllarda biraz da duygusal yaklaşımlar oldu. Sırf bu nedenle bile norm kadro uygulaması inanılmaz eleştiriler aldı.
            Elbette insan bilmediğinin düşmanı.
            Süreç içinde norm kadro uygulaması sisteme oturunca anlaşıldı ki yararlı bir çalışma yapılmış.
            Yine bilmeliyiz ki norm kadro uygulamasını hayata geçirmekte sanıldığı kadar kolay olmadı.
            Yüzlerce, binlerce dava açıldı.
            Kazananlar oldu bu davayı kaybedenler oldu.
            Sonuçta sonuç alındı alınmasına da uygulamayı düzenleyen alt normlarda belirtilen kimi hususlar gerek kurumsal anlamda gerekse personel bazında çeşitli ve onulmaz mağduriyetlere neden oldu / oluyor.
            Şimdi gelelim norm kadro uygulamasının özellikle rehberlik alanında meydana getirdiği sıkıntıya.  
            İlkokullarda rehberlik öğretmeni atanabilmesi için öğrenci sayısının 300 olması gerekiyor. Ne yazık ki 300’ ün altında mevcudu olan ilkokullar üvey evlat muamelesi görüyor.
            Örneğin 298 öğrencisi olan bir ilkokulda rehberlik gerektirecek hiçbir sorun yok olmalı ki rehberlik normu verilmiyor. 298 mevcutlu bu okulda “Destek eğitimi odası” açılmayacak. Yine bu okulda testler uygulanmayacak. Kaynaştırma programı ele alınmayacak. Veli eğitimi zaten önemli değil. Bireysel rehberliğe olan ihtiyaç deve de kulak. Veya 298 öğrencinin okuduğu bu ilkokulda müdür, yardımcısı, öğretmenler rehberlik uzmanı sayılıyor.
            Olamaz böyle bir uygulama / olmamalı.
            Rehberlik öğretmeni eksikliği / yokluğu yüzünden 298 mevcudu olan bu okulda bir öğrencinin bile zarar görmesinin sorumlusu kim olur / olacaktır. Ya da günah keçisi sayılan ve vurun abalıya mantığı içinde yaklaşılan müdürden başka başka sorumlusu olacak mıdır?
            Geçtiğimiz yıllarda çok isabetli bir kararla anaokullarına rehberlik öğretmeni normu ihdas edilmişti. Ne olduysa birileri bu normu kaldırıverdi. Haklı olarak anaokulları isyan etmekle kalmayıp davalar açtılar. Sonucu başından belli olan bu davalar kazanıldı. Şimdi 100 öğrencili bir anaokulunun normu tekrar oluştu yargı kararlarına göre.
            İnanılmaz sevindim.
            Niyetim 100 öğrencili anaokuluna verilen rehberlik normu 298 öğrencili ilkokula niye verilmiyor gibi bir mukayese yapmak asla değil. Hiç kıskanç da değilim.  
            Benim niyetim rehberlik alanının norm uygulamasında bir sorun oluştuğunu gündeme taşımak. Kamuoyunun dikkatini bu soruna çekmek. İlgililere ve yetkililere bir hatırlatma yapmak.
            Bu soruna dikkat çekmesi gereken asıl yapılar olan sendikalar uyuyadursun (!) birilerimizin meseleye el atması gerekmiyor mu?         
            Sorunun cevabı evetse mesele yok demektir.
            O zaman sonuç olarak;
            1- Norm kadro yönetmeliğinde acilen değişiklik yapılarak ilkokullara da öğrenci mevcuduna bakılmaksızın rehberlik normu verilmelidir.
            2- Bu düzenleme yapılmadan norm fazlası atamalarından rehberlik branşı çıkarılmalıdır.
            Sizlerin başka başka işleri ver gerçi ama ne dersiniz bu işe sendikalar?
            Sizce de uygun mudur?

     Yusuf İPEKLİ / turkiyeegitim.com