Müsteşar Yusuf TEKİN neden Bakan olmamalıdır ? İşte sebepleri ....

Müsteşar Yusuf TEKİN neden Bakan olmamalıdır ? İşte sebepleri ....

Milli Eğitim Bakanlığı için ismi geçen Müsteşar Yusuf TEKİN neden Bakan olmamalıdır ? İşte sebepleri ....

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ilk kabinesi Pazartesi 21:30’da açıklanacak .

Milli Eğitim Bakanlığı için kulislerde ve haberlerde birçok isim yazılıyor, çiziliyor . 

Şüphesiz ki , Sayın Cumhurbaşkanı bu konuda en doğru kararı verecek ve Pazartesi de bu ismi deklare edecektir .

Bakanlık için kulislere ismi yansıyan birbirinden değerli isimler hakkında yorum yapmak, görevimiz de değil , haddimiz de değildir .

Ancak ; son bir haftadır başını bir memur sitesinin çektiği ve Müsteşar Yusuf Tekin’in, Bakan olmaması için bilinçli olarak algı operasyonları yapılmaktadır .

Son bir haftadır internet medyası başta olmak üzere bir kısım medya organları sürekli Yusuf Tekin üzerinden haberler yaparak öncelikle basın ve sosyal medya üzerinden yıpratma kampanyası ile algı yönetimi yaptılar . Yeni kabinenin açıklanmasına iki gün kala da Müsteşar Yusuf Tekin düşmanlığı ayyuka çıkmış bir memur sitesi isim vererek Müsteşar’ın Bakan olmaması konusunda taraf olan bir habere imza attı .

Son bir hafta da yaşanan olaylar hakkında kısa bilgi verdikten sonra haber konumuza geçelim ...

DÜŞMAN OKLARI YUSUF TEKİN’İ İŞARET EDİYOR ...

İmam Şafi’ye sormuşlar fitne zamanı hakkı tutanı nasıl anlarız ?

Cevap verir ; Düşman oklarını takip ediniz .

Bugünler Müsteşar Yusuf TEKİN üzerinden fitne çıkartıp , Müsteşar’a saldıranlara baktığımız zaman ; Yusuf TEKİN isminin hak olduğunu anlayabilirsiniz .

Yusuf Tekin’e saldıran memur sitesinin Milli Eğitim Bakanlığı için Ahmet Davutoğlu döneminde Müsteşar adayı vardı .

O günlerde de ısrarla haberciliği bırakıp haysiyet cellatlığına soyunan ve Müsteşar’a saldıran ekip , bugün yine Milli Eğitim Bakanlığından Müsteşar’ı göndermek ve Bakanlığı ele geçirmek derdine düşmüş durumda ...

Bu ekip DAVUTOĞLU’nun açılım ekibindendir .

Bu ekip eski İrancı şimdilerin nostaljik radikal İslamcılarıdır .

Bu ekibin eğitimi kurtaracak diye MEB’e getirmek istediği kişi Fetö’nün Amerika’daki üniversitesinin kurucularından ve Fetö’nün prensidir .

Düşman oklarının hedefi Müsteşar Yusuf TEKİN’i gösteriyor ....

Yusuf’u kuyuya atmak isteyen ve kanlı gömleği elimizde diye ortalıkta gezenleri de tarihe not düşelim ...

YUSUF TEKİN NEDEN BAKAN OLMAMALI ?

Yusuf Tekin , Gençlik spor bakan yardımcılığı görevini yürütürken 28 Mayıs 2013 tarihinde bizzat Cumhurbaşkanımız tarafından Milli Eğitim Müsteşarlığı görevine getirilmiştir .

Göreve geldiği zaman hükümet ile Fetö arasında yaşanan dershane geriliminin zirveye çıktığı dönemdi .

Sayın Cumhurbaşkanı o dönemde kürsülerden feryat ediyor ve dershanelerin kapatılmasını Bakanlarımdan istediğim halde kapatamadım diyordu .

Fetö’nün can damarı olan dershanelerin kapatılması süreciyle taşın altına elini koyan Müsteşar Yusuf Tekin’in o dönem telefonlarının dinlendiği ve tehdit edildiği daha önce defaten basına yansımıştı.

Dershane süreciyle başlayan Fetö terör örgütünün ihanet süreci 17-25 Aralık darbe sürecine kadar geçen sürede , Fetöcülerin hedefinde iki isim vardı . 

Mit Müsteşarı Hakan Fidan ve Milli Eğitim Müsteşarı Yusuf Tekin ...

Bu süreçte Hocaefendi’mizle aramıza fitne sokuyorlar diye ağlaşanların , Hocaefendi’lerine güzellemeler yapanların bugün Fetö avcısı olarak bağırdıklarına bakmayın .

O dönemlerde Müsteşar Yusuf Tekin’in odasına bürokratlar bile gitmeye korkar hale gelmişler ve Müsteşarla görüntü bile vermek istemiyorlardı .

Bugün Müsteşar’a saldıran ekip ise Zaman gazetesine müstehar isimlerle röportajlar veriyor, Fetö yayınlarının reklamlarını yapıyordu.

Tüm tehditlere rağmen Müsteşar Yusuf Tekin , fetönün kökünü kazımak için tüm iradesini ortaya koymuştur .

Hem nalına hem mıhına vurarak durumu geçiştirmeye çalışmamıştır .

Bu mücadeleyi Fetö kazanırsa benim durumum ne olur diye düşünmemiştir .

Kendisini Fetö’nün KILIÇ’ı olarak gören Bakan’ın tehditlerine boyun eğmemiştir .

Hülasa, Fetö ile mücadelede kellesini koltuğuna alarak bu millete ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın davasına sahip çıkmıştır . 

Fetö’nün ülkeye bulaştırdığı kanser ilk olarak Milli Eğitim’de metastaz yapmıştır . 

Fetö ile mücadelenin ilk olarak başladığı kurum Milli Eğitim Bakanlığıdır .

O dönemlerde görev yapan Bakanların da hakkını teslim ederek , bu mücadelenin amiral gemisinde kaptan olarak oturan kişinin Yusuf TEKİN olduğunu çabuk unuttular .

* Fetö ile mücadelede siyasilerin bile milletimizden ve Cumhurbaşkanımızdan yana taraf olamadığı bir dönemde , tüm tehditlere rağmen, kelle koltukta mücadele ederek MEB’de Fetö’nün kökünü kazıdığı için Yusuf TEKİN Bakan olmamalıdır .
* Fetö ile mücadele etmemesi yönünde kendi Bakan’ının tehditlerine bile memur olmasına rağmen rest çekerek Cumhurbaşkanımızın haklı mücadelesinin bayrağını yere düşürmediği için Yusuf TEKİN Bakan olmamalıdır .
* Gezi parkına öğrenci gönderen , Fetö’nün dershanelerine öğrenci toplayan, Cumhurbaşkanımıza ve partiye alenen küfürler yağdıran okul müdürleri ve müdür yardımcılarının kökünü kazıdığı için Yusuf Tekin, Bakan olmamalıdır . 
* Değiştirilemez , değiştirilmesi dahi teklif edilemez , statükocu ve çürümüş taşra teşkilat yapısına neşter vurup bu kadrolara  Anadolu’nun ezilen , aşağılanan insanlarını ; il, ilçe müdürü, il müdür yardımcısı ve şube müdürü yaptığı için Yusuf Tekin , Bakan olmamalıdır .
* Kabe Arab’ın olsun , Çankaya bize yeter diye bağırıp imam hatip okullarının açılışına bile izin verilmeyen illere , ilçelere girerek İmam Hatip Okulları açtırdığı için  Yusuf TEKİN , Bakan olmamalıdır .
* On yıllık Ak Parti iktidarı döneminde Mecit’i bile olmayan il - ilçe müdürlükleri vardı . Bakanlığa 5 dk mesafede bulunan Türkiye’nin en büyük ilçesi olan Çankaya Milli Eğitim müdürlüğünde bile namaz kılacak Mescit yokken , okullarda yasakken , bu yasağı çöp tenekesine attığı için Yusuf TEKİN , Bakan olmamalıdır .
* Bugün iktidarın sosyal tabanı olan sendikanın , sivil toplum örgütlerinin vebalı gibi görüldüğü, Ak Parti’nin iktidar olmasına rağmen MEB’de muktedir olmadığından ötürü kendi tabanının yönetici bile yapılmadığı bir dönemi kapattığı için Yusuf TEKİN , Bakan yapılmamalıdır .
* Görev yaptığı 5 yıllık süre boyunca 24 saatin neredeyse 17-18 saatini çalışarak geçirip, sağlığını kaybetme pahasına kapısını tüm eğitimcilere açık tuttuğu için Yusuf TEKİN, Bakan yapılmamalıdır .
* İl müdürlerinin kendisini merasimle karşılaşttığı, müdür yardımcıları ve şube müdürleriyle bile görüşmediği ve kibrin zirvesinin yaşandığı bir dönemde randevusuz yanına gelen öğretmenlerle görüşecek kadar mütevazi olduğu için Yusuf TEKİN , Bakan yapılmamalıdır .
* Yalan yanlış bilgilerle imam hatiplere saldıran CHP’li vekili, devlet memuru olmasına rağmen Twitter’da sigaya çektiği için Yusuf TEKİN, Bakan olmamalıdır .
* Tüm sendikaları Milli Eğitim Bakanlığına davet edip , kahvaltı vererek paydaşlarının görüşünü ayrım yapmadan dinleyip çözüm üretmeye çalıştığı için Yusuf TEKİN , Bakan olmamalıdır .
* Fetö ile mücadelede ülke ülke gezip Fetö tehlikesini anlattığı için Yusuf TEKİN , Bakan olmamalıdır .
* Hendek olaylarında PKK’yı destekleyip eylem yapan öğretmen ve yöneticilere soruşturma açtırıp , Devlet burada dediği için Yusuf TEKİN , Bakan yapılmamalıdır.
* Fetö dershanelerinin sömürdüğü öğrencilere okullarda kurs açarak hem öğrencileri bu terörist yapının ağından kurtarıp hem de öğretmenlerimizin ücret almasını sağladığı için ; Öğretmenlerinizin 3600 ek gösterge alması ve özlük haklarını düzeltmek için her toplantıda konuyu gündeme getirip öğretmen dostu Müsteşar olduğu için Yusuf TEKİN , Bakan yapılmalıdır .
* Sosyal medya da ikinci kez il dışı yer değişikliği , iptal hakkı isteyen öğretmenin sesine kulak verip , anında çözüm üretmeye çalışıp öğretmenlerinin sorununu kendi sorunu gibi görüp çözmeye çalıştığı için Yusuf TEKİN , Bakan olmamalıdır .
* Her gittiği ilde öğretmenler odaları ilk ziyaret yeri olup , 24 Kasım’a şehit öğretmenlerimizin kabrini ziyaret ederek başladığı için Yusuf TEKİN , Bakan olmamalıdır .
* Başkanlık sisteminin ütopya olduğunu ve bu konu üzerinden Sayın Cumhurbaşkanına yüklenildiği günlerde , Başkanlık sisteminin şifreleri ve yeni dönemin şifrelerini 2012 yılında yazacak kadar üz görüşlü ve feraset sahibi olduğu için Yusuf TEKİN , Bakan olmamalıdır .
* Başörtülü öğretmenlerin peruk takmadan okullara alınmadığı , Ak Parti iktidarında bile başörtülü öğrencilere ödül verilmediği dönemleri gözünüzün önüne getirin , Başörtüsü yüzünden zulme maruz kalan öğretmenimizi Sakarya Milli Eğitim müdürü yaptığı için Yusuf TEKİN , Bakan olmamalıdır .

Görev yaptığı 5 yıl boyunca , Milli Eğitim Bakanlığında iktidar olup muktedir olamayan , Ak Parti iktidarını , sosyal tabanını ve davasını muktedir yapmak için canla başla mücadele ettiği için Yusuf TEKİN , Bakan yapılmamalıdır ...

Müsteşar Yusuf TEKİN , görev yaptığı süre boyunca sevabıyla , günahıyla Ak Parti iktidarının en çok konuşulan bürokratı olmuştur .

Fetö’nün ülkeyi anahtar teslimi almak için yapmış olduğu operasyonlar ve iki darbe ye tanık olmuştur , Fetö’nün kalbi ve can damarları olan Milli Eğitim Bakanlığı’nda göreve başladığı günlerde ailesiyle bile tehdit edilmesine rağmen , bedel ödemeyi göze alıp, Sayın Cumhurbaşkanı’nın haklı davasına sahip çıkarak ülkesine ve milletine hizmet etmiştir

Pazartesi gecesi Müsteşar Yusuf TEKİN , Bakan olur ya da olamaz ...

Böyle bir derdi olduğunu da düşünmüyoruz ...

Bu konu da Sayın Cumhurbaşkanın en doğru kararı vereceğinden zerre şüphemiz de yoktur . 

Bu haberi yapma amacımız ;

Ödenmiş bedelleri unutmamamız ve zor zamanlarda duruş gösterenlere gösterilmesi gereken vefamızdır . 

Çünkü ; Kula vefası olmayanın , Hakka vefası olmaz ...

kaynak: kamudanhaber.net

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum