Mücadelemizi 'önce insan' anlayışıyla sürdürüyoruz
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın Yayla ve Atilla Olçum, Isparta ve Muğla/Fethiye’de düzenlenen toplantılara katılarak, sendikal çalışmalara ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın Yayla ve Atilla Olçum, Isparta ve Muğla/Fethiye’de düzenlenen toplantılara katılarak, sendikal çalışmalara ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Yayla ve Olçum, kurum ve okul yöneticilerini de ziyaret ederek, eğitim çalışanlarıyla bir araya geldi.
Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın Yayla, yaptığı konuşmada, Eğitim-Bir-Sen’in çalışmalarına, eğitim çalışanları adına elde ettikleri kazanımlara, anayasa değişikliği referandumuna ve Ağustos ayında yapılacak toplu sözleşme görüşmelerine değinerek, “Nitelikli işler yapan bir teşkilatız. Ortaya koyduğumuz tarz, ürettiğimiz projeler bize yakışır olmalıdır. Bu konuda toplumun güvenini kazandık. Kriz ortamlarında en çok kaybeden kesim olan kamu görevlileri olarak, istikrarın olduğu bir zeminde bizler kazanmaya devam ederiz. Onun için hem emek hem de ‘evet’ için ter akıtıyoruz. Bizim için, 16 Nisan’da yapılacak olan anayasa değişikliği referandumu, mutabakatların imzalanacağı 15 Mayıs ve Ağustos ayında yapılacak olan 4. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri çok önemlidir. Siyasi istikrar ve ülkemizin, milletimizin istikbali için 16 Nisan’daki referandumda ‘evet’ oyu kullanacağız. Bunun için 81 ilde ve birçok ilçede toplantılar gerçekleştiriyoruz” dedi.
Toplu sözleşme tekliflerimizi alandan gelen talepler doğrultusunda şekillendiriyoruz
Bir yandan referanduma ilişkin programlar düzenlerken, diğer yandan 15 Mayıs’a kadar mevcut üye sayılarına yenilerini eklemenin, hedefledikleri 500 bin üye sayısına ulaşmanın çalışmalarını yaptıklarını kaydeden Yayla, “Bunları yaparken, asli görevimizi yerine getirmeyi, eğitimin, eğitim çalışanlarının sorunlarına çözüm bulma konusunda faaliyetlerde bulunmayı da ihmal etmiyoruz. Eğitim çalışanlarının sorunlarını tespit ederek, toplu sözleşme masasına hazırlıklı ve güçlü bir şekilde oturmak amacıyla çalışmalar yapıyoruz. Bu bağlamda, ‘Eğitim Çalışanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri Çalıştayı’ gerçekleştirerek, üyelerimizin, eğitim hizmet kolu çalışanlarının, sahanın sesine kulak verdik. Toplu sözleşme tekliflerimizi bu talepler çerçevesinde şekillendireceğiz” ifadelerini kullandı.
Milletimize borcumuzu ödüyoruz
16 Nisan’ı önemli bir eşik, bir milat olarak gördüklerini belirten Yayla, şöyle konuştu: “Biz şu anki sürecin aynısını 2010 referandumunda da yaşadık. O zamanki referandum 12 Eylül darbesiyle, vesayet odaklı bir hesaplaşmaydı. Aynı zamanda kamu görevlileri sendikacılığı adına toplu görüşmeden toplu sözleşmeye geçilen önemli bir adımdı. Bu önemli adımda Memur-Sen dışındaki konfederasyonların ‘hayır’ demesi o zamanki zihniyetin şimdi de aynı olduğunu gösteriyor. Biz her zaman milletin, milletin değerlerinin yanında olduk. Bugün de, Türkiye’nin önünü açacak, belki attığımız yavaş adımlardan sonra, koşarak ilerleyeceğimiz bir sürece gireceğimiz bir sistem değişikliği var önümüzde. Biz bunu böyle görüyoruz. Belki siyasetten çok daha önce alanlara indik. Toplumun en dinamik kesimi olması gerekenler memurlar, eğitim çalışanlarıdır. Belli bir eğitim seviyesine sahip bir kitleyiz. Öyleyse toplumu bizler bilgilendirmeliyiz. Memur-Sen olarak söyleyeceklerimiz var. Bizim bu millete borcumuz var. Onun için Türkiye’yi dolaşıp niye ‘evet’ dediğimizi anlatıyoruz.”
Olçum: Üç gündemimiz var
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum, yaklaşık bir buçuk aydır illeri gezdiklerini dile getirerek, “Bu ziyaretlerimizin referandumla birlikte iki gündemi daha var. Memur-Sen olarak 1 milyon 111 bin 111, Eğitim-Bir-Sen olarak 500 bin üye hedefi belirledik. Bu hedef, 15 Mayıs 2017 için geçerlidir. Bir de Ağustos ayında yapacağımız toplu sözleşme var. Yetkili konfederasyon ve sendika olmamız sebebiyle toplu sözleşme görüşmelerinde kamu görevlilerini temsil ediyoruz. Yeni dönem toplu sözleşmede kamu görevlileri adına isteyeceğimiz taleplerle ilgili bir süreç yönetiyoruz” şeklinde konuştu.
Kuruldukları günden beri ‘önce insan’ şiarıyla hareket ettiklerini, her daim insanı öncelediklerini, ‘insanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır’ anlayışını içeren kültür ve medeniyetimizi referans alarak mücadelelerini sürdürdüklerini ve sürdürmeye de devam edeceklerini söyleyen Olçum, “Bizim, yaşadığımız şehrin, kentin, ülkenin yosun tutmuş taraflarında gezen insanlarına köprü olmak gibi bir misyonumuz da var. Müslüman İspanya’nın medreselerinin kapılarında bulunan levhalarda şöyle yazarmış: ‘Dünya yalnızca dört sütun üzerinde durur: Âlimlerin ilmi, büyüklerin duası, doğruların adaleti ve yiğitlerin kahramanlığı.’ Bu millet, âlimlerinin ilmi, büyüklerinin duası, doğruların adaleti ve yiğitlerinin kahramanlıklarıyla çok destanlar yazdı, son destana ise 15 Temmuz’da imza attı. ‘Özgür millet, bağımsız devlet’ idealiyle, millî egemenlik için, iradesine sahip bir ülke için, yeniden büyük Türkiye için ‘Memur-Sen’e Davet, Tercihimiz ‘Evet’” diye konuştu.
16 Nisan, 15 Temmuz destanını kurumsallaştırmanın tarihi olacak
16 Nisan’da hükûmet sistemi değişikliğinin oylanacağı bir referandum yapılacağını hatırlatan Olçum, şunları söyledi: “Kurulduğumuz günden bu yana eğitim çalışanlarının, kamu görevlilerinin öncüsü, sözcüsü olmakla birlikte, milletin değerlerini merkeze alarak, milletin sözcüsü olmayı da kendimize misyon edindik. 2010 yılında yine bir referandum yapılmıştı. Biz o zaman ‘toplumsal sözleşmeye de, toplu sözleşmeye de evet’ demiştik. Ülkenin tam demokrasiye geçmesi adına kapının aralanacağına olan inancımızdan dolayı bu konuda sorumluluk aldık. Sağımızdaki ve solumuzdaki sendikalar geçmişte, memura toplu sözleşme hakkı verilmesine rağmen, ‘hayır’ kampanyası yürüttüler. O dönemde de durdukları yer ‘hayır’ cephesinin yanı, milletin karşısıydı. Biz ise, o gün de ‘evet’ dedik; milletin değerleriyle barışık bir siyaset anlayışının hayata geçeceğine olan inancımızdan dolayı bugün de ‘evet’ diyoruz. Her 10 yılda bir darbelerle yaşayan, iradesine ipotek konulan bir ülke olmak ayıbından kurtulmamız lazım. Bu ayıba son verilmesi için tüm teşkilatımızla alanlardayız, milletle kucaklaşıyoruz. 16 Nisan, 15 Temmuz destanını kurumsallaştırmanın tarihi de olacak.”
Ziyaretler
Hasan Yalçın Yayla ve Atilla Olçum, Isparta Şube yönetimiyle birlikte, İl Milli Eğitim Müdürü Şahan Çöker’i, Keçiborlu 19 Mayıs İlköğretim Okulu yöneticilerini, eğitim çalışanlarını ve Keçiborlu Belediye Başkanı Yusuf Murat Parlak’ı da ziyaret ederek, bir süre görüştü.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.