Milli Eğitim Müdürü 2. Kez Görevden Alındı
İstanbul Sultangazi İlçe Milli Eğitim Müdürü görevden alınmış ve öğretmen olarak bir okula atanmıştı. Demir açtığı dava sonucu mahkeme kararıyla görevine dönmüştü.
İstanbul Sultangazi İlçe Milli Eğitim Müdürü görevden alınmış ve öğretmen olarak bir okula atanmıştı. Demir açtığı dava sonucu mahkeme kararıyla görevine dönmüştü. İbrahim DEMİR Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2. kez görevden alındı ve İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak Kırklareli'nin Kofçaz ilçesine atandı .
Hakkındaki Suriyeli öğrencilerin taşınma ihalelerindeki usulsüzlük iddiaları nedeniyle soruşturma geçriren ve görevden alınan DEMİR açtığı davayı kazanarak hakkındaki iddiaların asılsız olduğunu iddia eden bir açıklama yaptı. İbrahim DEMİR sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada kendisini Sultangazide İstemeyen belli çevreler olduğunu ifade ederek, kamuoyuna başından geçenleri anlatan bir açıklama yaptı.
İşte o açıklama:
Kıymetli dostlarım, değerli büyüklerim, sevgili öğrencilerim…
Ben Sultangazi’nin Başöğretmeni ve İlçe Milli Eğitim Müdürü İbrahim Demir. Sultangazi'nin bir evladı olarak 2000 yılında Sultangazi henüz ilçe olmamışken öğretmen olarak göreve başladım. Çamurlu sokaklarında ilçemiz evlatlarının geleceğini inşa etmek için o günden bu yana bir öğretmen olarak mücadele veriyorum.
2014 yılına kadar öğretmenlik ve okul müdürlüğü yaptıktan sonra 2014 yılında Bakırköy ilçesine İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak atandım. Ancak yüreğimde Sultangazi Sevdası vardı ve Sultangazi'nin eğitimle ilgili her türlü sorununu yakından bildiğim için ısrarla Sultangazi'ye atamamın yapılmasını istedim. Allah şahit Bakırköy’e gitmeyi hiç istemedim. Tayin haberimi duyduğumda kariyerimi bir yana bıraktım, ilçemin yoksul ve yardıma muhtaç çocukları için ben Sultangazi’de mücadele etmeliyim dedim. Öyle de oldu. Bakırköy’den tayin yazımı güç bela döndürdüm Sultangazi’ye.
2014 yılından beri de Sultangazi İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak görev yapmaktayım. Geçen bu 6 yıllık süre içerisinde bir Sultangazili olarak bu ilçenin evlatları için canla başla çalıştım. Allah ömür verdiği sürece çalışmayı da sürdüreceğim. Bir öğretmenin mücadelesi ömür boyu sürer bunun da bilincindeyim.
Bu süre içerisinde mümkün olduğunca fazla öğrenci ve velimizin yüreğine dokunabilmeyi hedefledim. Göreve başladığım ilk günden beri duruşum ve tavrım bellidir. İşte bu duruştan rahatsız olan bazı çevreler, siyaseten görevden alınmama güçleri yetmeyince Hukuksuz ve Mesnetsiz bir şekilde hakkımda açılan bir soruşturmayla Avrupa Birliği tarafından Suriyeli Öğrencilere verilen servis hizmetinden depremde hasar gören İstiklal İlkokulundaki Türk öğrencileri de faydalandırdığım gerekçesiyle 2020 yılı Temmuz ayında İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevime son vermeyi amaçladılar.
Tüm suçum Deprem Mağduru Türk Çocuklarını Suriyelilerin bütçesinden servislerle taşıtmak oldu. Konuyla ilgili görevlendirilen Bakanlık Müfettişlerinin yaptığımız uygulamada suç unsuru olmadığına dair raporuna rağmen geri adım atmadılar. Hatalarından dönmediler.
Bunun üzerine konuyu yargıya taşıdım. Bağımsız Türk yargısının mahkeme heyetinin oy birliği ile verdiği kararla alnımızın Ak olduğu tescillendi. Davalı tarafın itirazını da bir üst mahkeme lehimize kesin olarak sonuçlandırarak suçsuzluğumuzu perçinledi. Allah şahit mahkeme sonucundan hiç şüphe duymadım çünkü kendimi ve yaptığım işin doğruluğunu biliyordum.
Mahkeme sonucundan sonra 2020 yılı Kasım ayında Sultangazi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevine iade edildim. O kadar mutlu olmuştum ki çocuklarıma evlatlarıma yeniden kavuşmuştum. Görevdeyken de görevden alındığımda da duruşumu ve safımı hiçbir zaman bozmadım. Ancak Sultangazinin evlatları yerine kendi ihtiraslarını önceleyen, eğitim yerine koltuk sevdası olan bazı çevrelerin girişimi ile 11 Aralık Cuma günü hiçbir gerekçe gösterilmeksizin Yargı Kararı da hiçe sayılarak Sultangazideki görevimden alınarak Kırklareli Kofçaz ilçesine İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak atandım.
Bunu kabul etmem mümkün değildi. Bunun üzerine vekâletimi Şube Müdürüme verdim ve yıllık izne ayrılarak Bakanlığımızın yapılan bu hukuksuzluğu düzeltmesi için beklemeye başladım. Memleketin her köşesinde görev yapmaya hazırım. Ancak 110 bin öğrencisi olan ve daha yapacağım birçok hizmeti bekleyen Suktangaziden sadece 3 okulu ve 110 minik yavrusu bulunan bir ilçeye gönderilmem haksızlıktır, hukuksuzluktur, vicdanlara sığmamaktadır.
Üstelik bana bu atama ile ilgili hiçbir gerekçe gösterilmedi. Yapılan bu haksızlığın keyfi uygulamanın en kısa zamanda, ya Bakanlığımız tarafından ya da yargı yoluyla düzeltileceğine dair inancım tamdır. Süreçle ilgili Siz Kıymetli Dostlarımı bilgilendirmenin vazifem olduğu bilinciyle sevgi ve saygılarımı sunarım. Gelişmelerden tüm Sultangazi’yi haberdar edeceğim. Çünkü ben Sultangaziliyim, ben Sultangazi Sevdalısıyım, ilçemin her bir evladının geleceği Başöğretmen sıfatımla bana emanettir.
Sözlerime burada son verirken hayatımda da örnek aldığım Bosnalı Savaşçı Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç’in şu iki sözü geliyor aklıma; “İktidara gelirseniz, hal ve hareketlerinize dikkat edin. Kibirli olmayın, kendini beğenmişlik etmeyin. Size ait olmayan şeyleri almayın, güçsüzlere yardım edin ve ahlak kurallarına uyun. Unutmayın ki sonsuz iktidar yoktur. Her iktidar geçicidir ve herkes, er veya geç, önce milletin ve nihayet Allahın önünde hesap verecektir.” ve “Her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey, düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır...”.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.