Mesleki eğitim artar mı? Artarsa ne olur?

Mesleki eğitim artar mı? Artarsa ne olur?

Mesleki eğitim ve ara insan gücü dünden bugüne tartışılan çok önemli bir konu.

Konunun önemi, Başbakan Erdoğan tarafından dün bir kez daha ortaya kondu. Başbakan, 4+4+4’lük sisteme vurgu yaparak şöyle konuştu:
“Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu yetişmiş ara eleman ihtiyacı bu sistemle karşılanacaktır. Batı toplumunda bile meslek liselerine giden yüzde 65-70. Bizde tam tersi. Bizim nerede olduğumuzu görme bakımından bu oran çok önemli...”
Başbakan Erdoğan’ın söylediklerine harfiyen katılıyoruz. Ama bu oranları tersine çevirecek olanlar da yine kendileri. Yani siyasetçiler, yani devleti yönetenler. Ama bu konuda dünden bugüne değişen hiçbir şey yok. Dün hocaları ne söylüyorsa, bugün öğrencileri onu söylüyor. Ama oranlar yerli yerinde sayıyor...

50 yıldır aynı söylem
Prof. Dr. Orhan Oğuz, Başbakan Erdoğan‘ın hocası. Anadolu Üniversitesi’nin kuruluş temellerini o attı. Marmara Üniversitesi’ni o kurdu. Orhan Hoca, bir ara Milli eğitim Bakanlığı da yaptı.  Geçenlerde eski gazete kupürlerini karıştırırken onun 1 Eylül 1970’te gazete manşetlerine yansıyan sözleri dikkatimi çekti. Aynen şöyle:
Üst başlık: Milli Eğitim Bakanı “Türk Milli Eğitimi’ne yeni bir şekil vermek istiyoruz” dedi.
Manşet: Ağırlık teknik eğitime kayacak.”
Haber Milli Eğitim Bakanı Orhan Oğuz’un, Milli Eğitim müdürlerini toplayarak, “Bugünkü sistemi savunmak mümkün değil“ dedikten sonra, Türkiye’nin kalkınması için teknik eğitimin şart olduğunu ve hedeflerinin genel eğitimden, mesleki eğitime kaymak olduğunu söylüyor.
Aradan tam 43 yıl geçtikten sonra, şimdi aynı sözleri, öğrencisi Başbakan Erdoğan’dan duyuyoruz.
Orhan Hoca’dan ve Başbakan Erdoğan’dan önce de bu görüşü dile getiren onlarca bakan ve başbakana şahit olduk. Ama geldiğimiz nokta ortada...

Tıkanma nerede?
Mesleki eğitime geçişte bir tıkanma olduğu kesin. Yoksa bugüne kadar bu sorun öyle ya da böyle çözülürdü. Ama bir türlü yol alınamıyor. Çünkü, mesleki eğitim mezunlarını ve ara insan gücünü besleyecek ne yeterli yasalar var ne de istihdam potansiyeli.
Eğitimi yapılan tanımlanmış meslek çeşitliliği bizde 900 civarında. Oysa Batılı ülkelerde bu sayı 10 binin üzerinde. Onlar hemen hemen her meslekte eğitimi zorunlu kılarken bizse hâlâ usta çırak ilişkisinden yanayız. 4+4+4’ün gerekçelerinden birisi de bu. Güya çocuklar çırak olma yaşını geçiyorlarmış!..
Eğitimde genel bir reform şart. Mesleki eğitimde de durum farklı değil. Ama bu nasıl yapılacak?
Bu durum, Milli Eğitim Bakanlığı’nın tek başına alacağı ve hayata geçireceği bir reform paketi değil. İktidarıyla, muhalefetiyle, işvereni ve vatandaşıyla herkesin taşın altına elini koyacağı çok önemli bir proje. Yoksa son 50 yıldır olduğu gibi sadece lafta kalır.

Amele okulları!
Meslek liseleri ile yıllarca amele okulları diye dalga geçildi. Bu devlet nezdinde de böyleydi, vatandaş gözünde de. Sonra bir ara teknik kolejler olarak yıldızları parlamaya başladı. En iyi öğrenciler bile meslek liselerine yöneldi. Ama katsayı dayatması, bu okulların parlayan yıldızını yeniden söndürdü. Oysa, kendi alanlarıyla ilgili fakültelere girişte, bırakın artı puanı eşit koşullarda yarışma şansı tanınsaydı, bugün bu noktaya gelinmezdi.
Mesleki eğitimin yaygınlaştırılması için önce statülerinin belirlenmesi, önlerinin açılması, maaşlarının iyileştirilmesi, usta-çırak ilişkisi yerine eğitimin öne çıkartılması ve her şeyden önce de yatırımların artması gerekiyor. Bütün bunlar yapılmadan söylenecek sözler de, dün olduğu gibi bugün de temenninin ötesine geçmez.

Hedef iyi belirlenmeli!
Meslek lisesine giden öğrencilerin amacı, iyi bir teknisyen, iyi bir ara insan gücü elemanı mı olmalı yoksa üniversiteye gidip, mühendis, doktor, hâkim mi olmalı?
İşte en büyük kafa karışıklığı bu noktada yaşanıyor. Gençlerin çoğu iyi bir teknisyen olmak için yola çıkıyor. Ama akıllarına üniversite sokulduğu için ne iyi ve mutlu bir teknisyen olabiliyorlar ne de mühendis, avukat, doktor... Olsalar bile bir şekilde hep itilip, kakılıyorlar...
Özetin özeti: Mesleki eğitim eğer gerçekten ciddiye alınıyorsa, sözün ötesine geçilmesi gerekir. Örneğin son 50 yılda bu konuda ne yapıldı? 

Abbas GÜÇLÜ-Milliyet

http://gundem.milliyet.com.tr/mesleki-egitim-artar-mi-artarsa-ne-olur-/gundem/gundemyazardetay/29.02.2012/1509035/default.htm

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum