Merkez Bankası sessizliğini koruyor
TCMB'nin net rezervlerinin sene başından beri belirgin bir şekilde artması gerektiğini dile getiren bankacılar, bu dönemde swap işlemlerine rağmen düşüş olduğunu ve buna anlam veremediklerini söylüyor. Reuters'a konuşan yetkililer, rezervlerde swap hariç
Merkez Bankası'nın swap hareketleriyle dalgalanan kur, yüksek seyrini koruyor. Önceki gün Merkez'in rezervlerine ilişkin belirsizliklerle baskı altında kalan TL, siyasi belirsizlikle hala destek arıyor. Dün itibarıyla birçok ülkede borsalar Paskalya tatili nedeniyle kapalı. Küresel işlem hacimlerinin düşmesi beklenirken, yurt içinde İstanbul seçimlerinin iptaline yönelik başvuru süreci izlenmeye devam ediyor.
Dolar/TL hafta içinde beklentilerden iyi gelen Çin verileri, Türkiye-ABD ilişkilerine yönelik kötümserliğin nispeten azalması ve Ekrem İmamoğlu'nun göreve başlamasının seçim sürecinin geride kaldığı algısını desteklemesiyle 5.71'e kadar gerilemişti. Ancak kur bu seviyelerde kalıcı olamadı ve önceki gün rezervlere yönelik endişelerle yeniden 5.8504'e kadar yükseldi. Dolar/TL bu seviyeyi 23 Ekim'den beri gün içinde ilk kez gördü. Kur dün sabah 5.8250 seviyesindeydi. Euro/TL ise 6.55 seviyesinde seyretmeye devam ediyor. Bankacılar, kamuya açık verilerden yaptıkları hesaplamalara göre TCMB net rezervinin sene başından beri belirgin şekilde artması gerektiğini, ancak bu dönemde swap işlemlerine rağmen düşüş olduğunu bunu 'anlamlandıramadıklarını' belirtiyor. Swap işlemlerinin muhasebeleştirilme usulüne ilişkin bir soru işareti taşımıyor swap işleminin net rezerve eklenmesini de tek başına 'rahatsız edici' görmüyor. Swap da dahil ilgili tutarların rezervlerden düşerek rezerv değerlendirmesi yapılabileceğine dikkat çeken bankacılar yılbaşından bugüne uygulamaların rezerv artışını beraberinde getirmesi yönünde hesaplama yapmalarına rağmen rezervlerde swap hariç tutulduğun düşüş yaşanmasını 'izaha muhtaç' olarak özetliyorlar ve sürece ilişkin TCMB'den bilgilendirme bekliyorlar. Reuters'a dün konuşan bir bankacı piyasanın rezervin artmasını engelleyen başka bir işlem olup olmadığını sorguladığına dikkat çekerek "Bu işlem tespit edilemediği için de rahatsızlık yaratıyor. Bilgi eksik kaldığında piyasa en kötü ihtimalleri göz önüne alıyor. Doğrusu neyse yatırımcı ile açık bir şekilde paylaşılsa spekülatif hareketlerin de önüne geçilebilir" dedi.
'YAPILAN HATALAR KRİZİ DERİNLEŞTİREBİLİR'
DW Türkçe Ekonomi Uzmanı Uğur Gürses konuyla ilgili DW Türkçe sitesinde şu açıklamayı yaptı: "Her ülke ekonomik ve finansal krize girebilir. Dışsal nedenleri de olabilir, ev yapımı da. Krize nasıl girildiği, o noktaya neyin neden olduğu bir tarafa; bizatihi krizi yönetirken yapılan hatalar o krizi daha da derinleştirebiliyor. Türkiye'de bunun çok örneği vardır. 1994 krizinden 2001 krizine, en son da 2018'de girdiğimiz "tüm zamanların en büyük krizine"; kriz yönetiminde yapılan ağır yanlışlar ve kötü yönetim, krizi daha da derinleştirdi."
'ARKA KAPILI DALGALANAN KUR REJİMİ'
Merkez Bankası yöneticilerinin, TCMB'yi iktidarın arka bahçesi yaptığına değinen Uğur Gürses "Arka kapı işlemlerle kamu bankalarına doğrudan ya da dolaylı olarak döviz aktararak nihai olarak kendisi döviz satmış oluyordu. Ne için? Oy kaybı olmasın diye. İşte son pratikte görüldü ki; Ankara yeni başkanlık rejimi ile yeni bir kur rejimi icat etti; 'Arka kapılı dalgalanan kur rejimi'. Merkez Bankası'nın kura müdahale etmeyen bir duruş sergilediği, ama arka kapıdan kamu kuruluşu ya da kamu bankalarına döviz verip onlara sattırarak müdahale ettiği kur rejimi. İşte bu yüzden, rezervler eriyip bu açık da swaplarla kapatılmaya çalışılınca, buna bir de bu işlemlerin nasıl bilançoya yazıldığı muğlak bırakılınca piyasa oyuncularınca daha büyük bir 'kara delik' görülüyor. 'Bu kadar döviz arka kapıdan mı buharlaştı?' diye soruluyor. Kur baskı altına girip yükseliyor" dedi.
12 AYLIK KUR ANKETİ 6.43 LİRAYA ÇIKTI
Merkez Bankası Beklenti Anketi'nin nisan ayı sonuçları açıklandı. Bir önceki ankette 6.06 olan 2019 yıl sonu dolar/TL beklentisi, nisan dönemi anketinde 6.20 seviyesine çıktı. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise 6.30 liradan 6.43 liraya yükseldi. Cari yıl sonu TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 15.64 iken, bu anket döneminde yüzde 16.23'e yükseldi. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 15.24 iken, bu anket döneminde yüzde 15.38 oldu. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 11.80 ve yüzde 12.06 olarak gerçekleşti. 2019 yılı cari işlemler açığı beklentisi, bir önceki anket döneminde 21.4 milyar dolar iken, bu anket döneminde 17.6 milyar dolar geriledi. 2020 yılı cari işlemler açığı beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla 26.3 milyar dolar ve 24.2 milyar dolar olarak gerçekleşti. GSYH 2019 yılı büyüme beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 1.2 iken, bu anket döneminde yüzde 0.6'ya geriledi. 2020 yılı büyüme beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 3.2 ve yüzde 2.9 olarak gerçekleşti.
Karar
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.