Meral Akşener: AYM üyesi Engin Yıldırım istifa etmeli
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Anayasa Mahkemesi (AYM) Üyesi Engin Yıldırım’ın “Işıklar yanıyor” paylaşımına ilişkin olarak, "Bu ilgili arkadaşın şu anda attığı o tweete herhalde 1 milyar dolar para verilse faydası o kadar dokunmazdı.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Anayasa Mahkemesi (AYM) Üyesi Engin Yıldırım’ın “Işıklar yanıyor” paylaşımına ilişkin olarak, "Bu ilgili arkadaşın şu anda attığı o tweete herhalde 1 milyar dolar para verilse faydası o kadar dokunmazdı. Hâkim ve savcıların sosyal medya üzerinden siyasilere yönelik tavır koymalarını doğru bulmadığını ifade etmek isterim. Kişisel görüşüm istifa etmeli" dedi.
Habertürk'te gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Akşener, AYM ile hükümet arasındaki tartışmalara dair "Öyle bir keşmekeş ki, Enis Berberoğlu'nun özelinde tartışılmakla birlikte esasında hukuk ve adalet krizi yaşıyoruz biz şu anda" ifadesini kullanırken, "Partili cumhurbaşkanlığı ile kurumların birer birer yıkıldığını görüyoruz. Anayasa Mahkemesi hepimizi koruyan bir vasfa sahip. Bu vasfın sürdürülmesi lazım. İktidarın emrine getirilecek hale getirilmemelidir" şeklinde konuştu.
Akşener'in açıklamalarından satır başları şöyle:
"Sosyal medya üzerinden tavır koymak doğru değil"
"Bu ilgili arkadaşın şu anda attığı o tweete herhalde 1 milyar dolar para verilse faydası o kadar dokunmazdı. Şuuraltını harekete geçirecek tweet oldu. Ben hâkim ve savcıların sosyal medya üzerinden siyasilere yönelik tavır koymalarını doğru bulmadığını ifade etmek isterim. Diyelim ki mahkemelik oldunuz, o beyefendilerin karşısına çıktığınızda, ilgili arkadaşınız ihsas-ı reyi açık olmuş oluyor.
"Bambaşka yerlere savrulmalarından eses duyuyorum"
"Türkiye'de siyaset üretmesinin önüne geçiliyor. 60'lı yıllardan sonra Türkiye'deki İslami gelenek bazı şeyleri tartışmaya başladı. 90'lı yıllarda daha farklı tartışılmaya başlandı. Biz İslami hayat tarzını 90'lı yılların başından bahsediyorum, devlet kurma konusunda ne yapabiliriz tartışması. Şimdi bambaşka bir yerlere savrulmuş olmasını, isim vermeyeceğim ama esef duyuyorum. Yıllar evvel 28 Şubat bana sorulduğunda, 'Keşke rahmetli Erbakan hocaya şans tanınsaydı' demiştim.
"Bugün siyasetin üretilmediği bir dönemden geçiyoruz"
"1999 seçimleri, 2002'de AK Parti'nin daha büyük bir güçle iktidara gelişi. AK Partiden biz ne bekledik? Devlet millet barışmasını bu arkadaşlarımızın yapabileceğine inandık. Ben sayın Abdullah Gül'ü aradım, 'şu fay hatlarını, travmatik hatlarını Allah rızası için kapatın' dedim. 2007'ye kadar kapatılır gibi gitti. 2008'den itibaren gelinen noktada, bugün maalesef sayın Erdoğan ve arkadaşları bizlere nefes aldırmadığı, siyasetin üretilmediği bir dönemden geçiyoruz. Çok büyük bir fırsatı, rahat oy alma uğruna harcadılar gittiler. İnsanların düşmanlaştırıldığı, öteki hale döndüğü, vicdanların ortadan kalktı. Bence çok kolay oy alma metodu.
"Kişisel görüşüm istifa etmeli"
"Kişisel görüşüm istifa etmeli. Anayasa Mahkemesi'ne ok atıldığı bir dönemde. Barolar gündeme geldi ve parçalandı. Şimdi Anayasa Mahkemesi üzerinden bir tartışma yaşandı. O tartışmayı haklı olduğu bir noktaya getirecek davranışın doğru olmadığını düşünüyorum. Kaldı ki Anayasa Mahkemesi'nde bir kişi hariç geri kalanın tamamı bu iktidar tarafından seçilmiş. Öyle bir keşmekeş ki, Enis Berberoğlu'nun özelinde tartışılmakla birlikte esasında hukuk ve adalet krizi yaşıyoruz biz şu anda. Anayasa Mahkemesi'nin bulunduğu pozisyon, çıkan kanunların anayasaya uygunluğuna bakmak, artı sizlerin hepimizin haksızlığa uğradığımızda bizim haklarımızı korumak üzere en üst mahkeme bu. Partili cumhurbaşkanlığı ile kurumların birer birer yıkıldığını görüyoruz. Eksiği varsa hukuki manada tahkim etmek dışında atılacak adımın doğru olmadığını, Türkiye'nin ekonomideki güvensizlik olur, yatırımcı gelmez, güven unsuru ortadan kalkar. Anayasa Mahkemesi hepimizi koruyan bir vasfa sahip. Bu vasfın sürdürülmesi lazım. İktidarın emrine getirilecek hale getirilmemelidir.
"Buranın öznesinin Enis Berberoğlu'nun olmadığına inanıyorum"
"Enis Bey'in üzerinden tartışarak bambaşka noktaya gidiyoruz. Enis Berberoğlu insan olarak tanırım. Zaten casuslukla yargılanması abes. Ben onun eşinin en zor zamanda, gazeteci olarak sayın Erdoğan'la ilgili objektiflik adına, demokrasi adına neleri göze aldığını biliyorum. Onlar casusluk, darbe gibi bir insan tipi değil. Aileyi çok iyi tanıyorum. Ne yapılması istendiğini anlamış değilim. Buranın öznesinin Enis Berberoğlu'nun olmadığına inanıyorum. Anayasa Mahkemesi karar veriyor, yeral yargı ben seni takmıyorum kardeşim diyor."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.