Düşük ücretli memurdan kesilen ücret neden yüksek ücretli memurdan kesilmez? İşte Yeni Şafak gazetesi yazarı Ahmet Ünlü yazdı.
Düşük ücretli memurların bazı ödemelerinden yapılan kesintiler 666 sayılı KHK ile devam ettirilirken yüksek maaşlı personelden kesilmemeye başlandı. Halbuki 666 sayılı KHK ile yüksek unvanlı personelin maaşında ciddi iyileştirmeler olmuştu. İsterseniz bu işin nasıl olduğunu açıklayalım.
657 sayılı Kanunun 152 nci maddesinde Devlet memurlarına ödenen zam ve tazminatlar detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu maddenin ortak hükümler bölümünde ise şu ifadelere yer verilmiştir.'Bu zam ve tazminatlara hak kazanmada ve bunların ödenmesinde aylıklara ilişkin hükümler uygulanır. Ancak;
a) Sağlık kurulu raporu üzerine verilen hastalık izinleri,b) Kanser, verem ve akıl hastalıkları gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığa yakalananların kullandığı hastalık izinleri,
c) Hastalıkları sebebiyle resmi yataklı tedavi kurumlarında yatarak tedavi gördükleri tedavi süreleri,hariç olmak üzere bir takvim yılı içinde kullanılan hastalık izin süreleri toplamının 7 günü aşması halinde, aşan sürelere isabet eden zam ve tazminatlar % 25 eksik ödenir.'
Bu hükme göre, Devlet memurlarının bir takvim yılı içerisinde kullandıkları hastalık izni süreleri toplamının 7 günü aşması halinde, aşan sürelere isabet eden zam ve tazminatlar % 25 eksik ödenmektedir.
Hal böyle iken 666 sayılı KHK ile birlikte düşük ücret alan memurlar hakkında yukarıdaki hüküm uygulanırken yüksek ücret alan memur hakkında ise yukarıdaki hüküm uygulanmamaktadır. Çünkü, 666 sayılı KHK ile yüksek ücret alan memurların maaş hesaplama yöntemi değişmiş ve bunların maaşlarını ücret ve tazminat göstergeleri belirler hale gelmiştir.
Bunların aldıkları sağlık raporları nedeniyle zam ve tazminatlarında kesinti olsa dahi zam ve tazminatların maaş ödemesine etkisi kalktığı için bir anlamı olmayacaktır. Böyle olunca da yüksek ücret alan memurlar hastalık raporu alsalar da maaşlarında herhangi bir kesinti olmamaktadır.
Örnekle açıklamak gerekirse VHKİ olarak görev yapan bir personelin bir yıl içerisinde almış olduğu sağlık raporlarının 8 inci gününden itibaren zam ve tazminatları % 25 eksik ödenirken maaşlarının hesaplama yöntemi 666 sayılı KHK ile değişen daire başkanlarının almış olduğu raporlar nedeniyle maaşlarında herhangi bir kesinti olmayacaktır. Bu durumun adil olup olmadığını okuyucularımızın takdirine bırakıyoruz.
Genel müdürlüğe vekalet eden ne kadar vekalet ücreti alır?Bir kamu kurumunda genel müdür yardımcısı olarak görev yapıyorum. Boş bulunan genel müdürlüğe vekâleten atandım. Ne kadar vekâlet ücreti alabilirim?
Yan ödeme kararnamesinin vekalet başlıklı 9 uncu maddesine göre; vekalet ücretinin nasıl ödeneceği ve şartları açıkça belirtilmiştir. Buna göre asilin şartlarını taşıyan vekillere; vekalet ettikleri kadro veya görevler için yan ödeme kararnamesinde öngörülen zam ve tazminatların toplam net tutarının, asli kadro veya görevleri karşılığında fiilen aldıkları zam ve tazminatların toplam net tutarından fazla olması halinde, aradaki fark; 657 sayılı Kanunun 175 inci maddesindeki oranlar dikkate alınmaksızın, vekalet görevine başlanıldığı tarihten itibaren ve vekalet görevinin fiilen yapıldığı sürece ödenmektedir.
Buna göre, genel müdür yardımcısı ile genel müdürün almakta oldukları zam ve tazminat tutarlarını inceleyerek genel müdür yardımcısının alacağı vekalet ücretini hesaplayalım.Genel müdür yardımcısı için; Zam tutarı : 1700 x 0,024416 = 41,51 Tazminat tutarı : 9500 * 0,076998 x % 210 = 1.536,11 Gelir Vergisi :41,51* %15= 6,23 Damga vergisi : 1.577,62* 0,00759 = 11,9741358
Genel müdür için; Zam tutarı : 1950 * 0,024416 = 47,61 Tazminat tutarı : 9500 * 0,076998* % 330 = 2.413,88 Gelir Vergisi : 47,61* % 15 = 7,1415 Damga vergisi : 2.461,49* 0,00759 = 18,68Ödenecek vekalet ücreti = 2.435,67 – 1.559,42 = 876,25
200 şube müdürünün durumu ne olacak?Genel Yönetmelikte daha önce varken kaldırılan bir hükmün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğine aynen konulması nedeniyle mahkemece verilen bir iptal kararı bizim şube müdürlüğümüzü (yaklaşık 200 kişiyiz) olumsuz etkiler mi? 2577 sayılı Kanundaki değişiklik bize uygulanır mı?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinin Sınavların geçersiz sayılması başlıklı 16 ncı maddesinde; «Yazılı sınav sorularının sınav öncesi çalındığının veya soruların % 5'inden fazlasının hatalı olduğunun 15 inci maddede belirtilen süre içinde tespit edilmesi halinde sınavlar iptal edilir ve altı ay içerisinde yenilenir.' hükmüne yer verilmiştir.
Daha önceki yazılarımızda benzer bir hükmün Genel Yönetmelikte olduğunu ve binlerce memurun mağdur olduğunu açıklamıştık. Genel Yönetmelikteki benzer düzenleme kaldırılmış ve memurların yaşadıkları mağduriyet giderilmiştir. Ancak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı anlaşılmaz bir nedenle daha önce Genel Yönetmelikte bulunan hükmü 2014 yılında çıkardığı yönetmelikte aynen muhafaza etmiştir. Yönetmelikteki hüküm geçerli olduğu için yargı mercileri bu hükmü dikkate alır ve sınav sorularından % 5 hatalı kabul edilirse sınavı iptal eder.
Bunun adı tek kelimeyle kendi kalesine gol atmaktır. Benzer düzenlemeler, sıkıntılarından dolayı Genel Yönetmelikten çıkarılırken tekrar özel yönetmeliğe aynı hüküm konulmasını düz mantıkla anlamak mümkün değildir.
Ayrıca, 2577 sayılı Kanunun 28 inci maddesinde yapılan değişikliğin konuyla hiçbir ilgisi yoktur. Yani sınavın iptal edilmesi durumunda mahkeme kararı gereğince şube müdürleri daha önceki görevlerine tekrar atanmak durumundadırlar. Hadi Bakanlık böyle bir yönetmelik hazırladı, taslağı inceleyenler (Devlet Personel Başkanlığı ve Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü) böyle bir yönetmeliğin çıkmasına nasıl müsaade etti? Akıl tutulması bu olsa gerek.