Memur-Sen'in 1 milyon üye hedefine ramak kaldı
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, Türkiye’de emeğin saygın, özgürlüklerin kalıcı olması için mücadele verdiklerini, belirterek, “Üyemize, ülkemize, insana ve insanlığa dair kazanımlar elde ediyor; örgütlülüğü güce, gücü ise kazanıma
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, Türkiye’de emeğin saygın, özgürlüklerin kalıcı olması için mücadele verdiklerini, belirterek, “Üyemize, ülkemize, insana ve insanlığa dair kazanımlar elde ediyor; örgütlülüğü güce, gücü ise kazanıma dönüştürüyoruz” dedi.
Sakarya 1 ve 2 No’lu şubelerin düzenlediği genişletilmiş il divan toplantısı, Genel Başkan yardımcıları Ramazan Çakırcı ve Atilla Olçum’un katılımıyla yapıldı.
Toplantının açılışında konuşan Ramazan Çakırcı, ülkemizin demokratikleşmesi, özgürlük alanlarının genişlemesi, vesayetin tasfiyesi, sosyal adaletin tesisi için çaba harcadıklarını ifade ederek, şunları söyledi: “400 bini aşkın üyeye sahip en büyük sivil toplum kuruluşu olmamızın sırrı, akıttığımız terde, verdiğimiz mücadelede, elde ettiğimiz kazanımlarda saklıdır. Türkiye’nin kendisiyle yarışan ve yeni rekorlar kıran sendikasıyız. Çalışmalarımızla ülkenin birleştiren gücü oluyor; hiç kimsenin diline, dinine, mezhebine bakmıyor; gözyaşı ve alın terinin renginin aynı olduğu gerçeğinden hareketle, dün olduğu gibi, bugün de ‘Türkümüz dünyayı kardeş bilendir/Gökleri insanın ortak tarlası’ diyoruz. Sendikal alana önerilerimizle, eleştirilerimizle ve kazanımlarımızla damga vurmaya devam ediyoruz.”
Son toplu sözleşmede tarih yazdıklarını, nöbet görevine ücreti alarak angaryasına son verdiklerini, hafta sonu kurslarında görev yapan memur ve hizmetlilere yönelik kazanımlarla gönülleri fethettiklerini, akademik personelin geliştirme ödeneğinin devamını sağladıklarını, YURTKUR personelinin fazla çalışma ücretlerinin kapsamını genişlettiklerini, miktarını artırdıklarını dile getiren Çakırcı, “Eğitim çalışanları için 44, toplamda ise 213 kazanımla yeni bir kazanımlar broşürü oluşturduk. Cuma namazını mesaiye değil, mesaiyi Cuma namazına ayarladık. Masaya çakılıp kalanlar, masabaşı yalanlarla kazanımlarımızı gölgelemeye çalışıyorlar. Bunlar, eğitim çalışanlarına anlatacak bir şeyleri olmadığı için, her 15 Mayıs öncesi yaptıkları ‘çamur atma’ işine dört elle sarılmaya, sendikamıza dil uzatma, gerçekleri çarpıtarak üye kaydetme sendikacılığına başladılar. Meyve veren ağaç taşlanır diyerek ve arkamızdan yükselen iftiralara kulaklarımızı tıkayarak, Eğitim-Bir-Sen’e yeni üyeler katma, Memur-Sen’in 1 milyon üye hedefine katkıda bulunma gayretimizi artırarak, çalışmalarımızı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
Yükseköğretim, demokratik, katılımcı, saydam bir sisteme dönüştürülmeli
Yeni anayasayla Türkiye’nin geleceğini güvence altına almanın mücadelesini verirken, kamu görevlilerinin iş güvencesinin tartışmaya açılmasını kabul etmelerinin mümkün olmadığını vurgulayan Ramazan Çakırcı, “Anayasal kurum şeklinde kurgulanan vesayetin bekçisi yükseköğretim sisteminin demokratik, katılımcı, saydam bir sisteme dönüştürülmesi için örgütlü gücümüzü sonuna kadar kullanacağız. 18 ve 19. Millî Eğitim şûralarında ortaya koyduğumuz iradeye sahip çıkarak, milletin değerleriyle barışık müfredat için tüm gücümüzü seferber edeceğiz. Darbe kalıntısı sorunlu kılık-kıyafet yönetmeliğinin değiştirilmesi talebiyle başlattığımız eyleme, sonuç alıncaya kadar devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
İlkelerinin, sendikacılığı sadece söylemler üzerinden değil, aynı zamanda eylemler üzerinden de yürütmek olduğunun altını çizen Çakırcı, şöyle konuştu:
“Bu anlayışla, yurt dışı sendikal iş birliklerini misyonumuzun bir parçası olarak gördük. Sendikal mücadeleye, emeğin hak arayışına, insanın özgürlük reflekslerine dair uluslararası düzlemde de yeni bir soluk üretmek için kolları sıvadık. Dünyanın farklı ülkelerindeki eğitim sendikalarıyla iş birliği anlaşmaları imzalama, tecrübe paylaşımı alanları oluşturma gayretlerimiz sürüyor.”
Olçum: Önümüzdeki günlerde önemli raporlar açıklayacağız
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum, eğitim hizmet kolunun genel yetkili sendikası olarak, kuruluş felsefeleri doğrultusunda, duruşlarından taviz vermeden çalışmalarına canla başla devam ettiklerini dile getirerek, “Alana, eğitim çalışanlarının karşısına çıktığımız zaman, anlatacak çok icraatımız, söyleyecek çok sözümüz var. Bu konuda hiçbir sıkıntımız yok. Sendika olarak, hem özlük hem de özgürlükler konusunda değerli faaliyetlerimiz, kazanımlarımız bulunmaktadır. Yine de hâlâ yapacak çok işimiz var. 64. Hükûmetin Acil Eylem Planı’nda yer verdiği antidemokratik süreçlerin ürünü olan mevzuatın ayıklanması vaadini önemsiyoruz. Anayasadan başlanarak, mevzuatın insan onuru merkezli, demokratik ilkeleri önceleyen bir anlayışla yeniden düzenlenmesini istiyoruz. Türkiye darbe anayasasıyla yönetilme ve darbeci zihniyetin hükümlerinin yer aldığı mevzuatla yol alma ayıbından bir an önce kurtarılmalıdır” diye konuştu.
Fiziki imkânlar ve araçlar bakımından bariz iyileşmelerin olduğu eğitim sisteminin, ruh ve felsefe olarak da milli dokumuza uygun bir mahiyete sahip olması gerektiğini kaydeden Olçum, “Değerlerimizle çatışan paradigmaların belirgin olduğu müfredat programları ile ideal birey ve nesil yetiştirmek mümkün değildir. Bugün karşılaştığımız kimi sıkıntıların temelinde yatan sebebin başında da bu meselenin milli bünyemize uygun çözüme kavuşturulmaması gelmektedir. Öğrencilerimizin, öz güvene sahip, sorgulayıcı ve eleştirel düşünce yetenekleri gelişmiş, inisiyatif alabilen, toplumun sorunlarına duyarlı, başkalarının görüş ve düşüncelerine değer veren, toplumsal değerlerinin farkına varan ve buna sahip çıkan, çevreye karşı duyarlı, toplumsal ve kültürel çeşitliliğe saygılı, sahip insanlar olarak yetiştirilmesi yeni müfredatın temel felsefesi olmalıdır. Önümüzdeki günlerde, eğitimin sadece insan kaynaklarından ibaret olmadığını göstermek maksadıyla Milli Eğitim Bakanlığı’na kaynak olabilecek birçok rapor yayınlayacağız. Müfredatla ilgili bir çalışmayı da başlatmış bulunuyoruz” dedi.
Seçimi pas geçen üyeler İLKSAN’a tarihi bir mesaj vermiştir
İLKSAN seçim sonuçlarına da değinen Olçum, delege seçimlerinde, üyelerin en az yüzde 75’inin seçime katılmayarak, ‘Ben paramı sizden daha iyi değerlendiririm. Size ihtiyacım yok. Elinizi cüzdanımdan, çoluk çocuğumun rızkından çekin ve hakkım olanı çok geç olmadan derhal iade edin’ mesajını verdiğini kaydetti.
Sakarya 1 No’lu Şube Başkanı Murat Mengen, daha güçlü olmanın yolunun daha da büyümekten, çekirdeği çelikleştirmekten geçtiğini, son 6 ayda 900’ü aşkın yeni üye kaydederek, yüzde 25 büyüdüklerini söyledi.
Sakarya 2 No’lu Şube Başkanı Yaşar Kahraman ise, sadece sendikacılık yapmakla yetinmediklerini ifade ederek, “Dünyanın neresinde bir kanayan yara varsa biz oradayız. Üyelerimizin, mağdurların, mazlumların yanında olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.