Memur-Sen'den 'sakal' talebi
Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, "Üniversitede bir akademisyen ve mecliste bir vekil sakal bırakabiliyorsa, kamudaki adam da sakal bırakabilsin, kravat takma mecburiyetinde kalmasın." dedi
- Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Üniversitede bir akademisyen ve mecliste bir vekil sakal bırakabiliyorsa, kamudaki adam da sakal bırakabilsin, kravat takma mecburiyetinde kalmasın." dedi.
Bitlis Eren Üniversitesinde (BEÜ) düzenlenen "Memur-Sen Bitlis Buluşması"na katılmak üzere kente gelen Yalçın, Vali İsmail Ustaoğlu'nu makamında ziyaret etti.
Ardından Eğitim Bir-Sen Bitlis İl Temsilciliği hizmet binasının açılışını gerçekleştiren Yalçın, burada yaptığı konuşmada, 11 hizmet koluyla bir milyon örgütlü kitleye ulaştıklarını söyledi.
Türkiye'nin en büyük örgütlü gücü haline dönüşen Memur-Sen ailesinin, üyeye, ülkeye ve insanlığa ilişkin hassasiyeti olan, kendini ödevli ve sorumlu hisseden bir kitle olduğunu anlatan Yalçın, "Özelde üyemiz, genelde ülkemiz, evrensel anlamda dünyanın neresinde bir mazlum ve mağdur varsa, tamamına ilişkin hassasiyeti olan, bütün mazlum ve mağdurları sınır içi sınır ötesi diye ayırmaksızın hepsini mücavir alan içinde gören ve kendisini bu konuda sorumlu addeden bir kitleyiz." diye konuştu.
Yalçın, ne zaman kırılma anları olduysa, ne zaman millet iradesine kasteden ve milli iradeyi ipotek altına almaya çalışan kökü dışarıda girişimler olduysa, mutlaka Memur-Sen'in milletin ve milli iradenin yanında saf tuttuğunu vurguladı.
"Kral çıplak" diyerek vesayet odaklarını deşifre etmeyi kendilerine bir görev bildiklerinin altını çizen Yalçın, "Çünkü Türkiye'nin yaşadığı demokratik mücadele içinde şimdiye kadar ki her 10 yılda bir ihtilal ve darbe geleneği bu ülkeye çok şey ödettirdi, çok bedel ödetti. 'Bir daha bedeller ödenmesin' diye Türkiye, ileri demokrasi diye ifade edilen demokratik zemine ilişkin bir tahkimat yapabilsin ve millet de bu anlamda rahat edebilsin diye bir mücadele veriyor." ifadesini kullandı.
Yalçın, kamuda başörtüsünün çözülmesi, üniversitelerden turnikelerin sökülmesi, üniversite bahçelerinin kışla olmaktan çıkarılıp kampüse dönüştürülmesi, pankart altında yürüyen rektör dönemlerinin sona ermesi, bu tip aymazlıklar ve saçmalıklar olduğunda en yüksek düzeyde tepkinin verilmesi, kat sayı ve adaletsizliğinin geride bırakılması, meslek liselerinin önünün açılması, imam hatiplerle ilgili milletin hassasiyetinin yeniden nüksetmesi ve yolunun yeniden açılması gibi birçok konuda Memur-Sen olarak bu ülkenin demokratikleşmesine katkı sunduklarını dile getirdi.
Kenan Evren'den kalma bir yönetmelikle hizaya sokulmak istemediklerini dile getiren Yalçın, şöyle devam etti:
"Üniversitede bir akademisyen ve mecliste bir vekil sakal bırakabiliyorsa, kamudaki adam da sakal bırakabilsin, kravat takma mecburiyetinde kalmasın. Bitlis'ten bu vesileyle hükümete çağrıda bulunuyorum. İki yakamızı bir araya getirmek için illa kravat takmak zorunda bırakmayın. Temel hak ve özgürlükler noktasında bu yönetmelik yeniden ele alınsın. 82 model Kenan Evren yönetmeliği ile idare edilmemiz yakışık almaz. Bunu da buradan bir kez daha ifade ediyorum."
"Memur-Sen, bu ülke için bir teminattır"
Daha sonra BEÜ'deki "Memur-Sen Bitlis Buluşması"na katılan Yalçın, bu coğrafyanın yeniden sancılar ve travmalarla yüzleştiğini ve yeniden imtihan edildiğini dile getirdi.
"28 Şubat'ta siyonizm Türkiye'de operasyon çektiğinde ve bir hükümeti alaşağı ettiğinde, Türkiye'deki emek örgütleri o sürecin sivil ayaklarını oluşturarak postmodern darbe sürecini sırtlarında taşıdılar." diyen Yalçın, sözlerini şöyle tamamladı:
"Cumhuriyet tarihinin en fazla zammının verildiği dönemi söylüyorum. Sorun ücret değil. Demek ki bu ülkede sorun dik durabilmekte, doğru iş yapabilmekte ve doğru istikamette yürüyebilmektedir. Bu anlamda Memur-Sen, bu ülke için bir teminattır. Milletin iradesine karşı bir kalkışma varsa, bu anlamda milletin yanında saf tuttu. Onun için 15 Temmuz maliyet hesabı yapmadık, hesabi davranmadık. Hasbi şekilde ilk sokağa çıkan kuruluş olarak canlı yayında ve sosyal medyadan mesajlarımızı verdik. Sabahlara kadar bu ülkede özgürlük mücadelesine en ciddi katkıyı sunan sivil toplum örgütü olduk."
Program, Kur'an-ı Kerim tilaveti ile sona erdi.
Muhabir: Şener Toktaş, Ahmet Okur
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.