Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir'den, MEB tarafından gündeme getirilen "Değerler Eğitimi" konusuna tepki geldi. 

Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir tarafından konuyla ilgili açıklama;

19. Milli Eğitim Şurası’nın en önemli tartışma başlıklarından biri olan “Değerler Eğitimi” konusunda siyasi iktidarın şuradan aylar önce harekete geçtiği ve tüm eğitim kurumlarında öğrencilere “Değerler Eğitimi” vermesi için AKP’ye yakınlığı ile dikkat çeken Nurcu Hizmet Vakfı ile anlaştığı ortaya çıktı.

Milliyet’te yer alan habere göre Milli Eğitim Bakanlığı, Hizmet Vakfı ile yaptığı protokol kapsamında Türkiye’deki tüm örgün ve yaygın eğitim kurumlarında “seminer” şeklinde okutulacak, “değerler eğitimi”nin içeriğini kitapçık haline getirerek 81 ilin valiliğine gönderdi. Tamamının Kuran ve hadislerden örneklerle anlatıldığı dokuz konu belirleyen Bakanlık, öğrencilere, "Evlerimizi, yuvalarımızı İslami ölçülerle ve imanın ışığında kurduğumuz takdirde yuvalarımız bir cennet köşesi, saadet ve huzur bahçesi olur", "Dininden ve ahlakından razı olduğumuz bir kimse kızımıza ve oğlumuza talip olursa, ‘kolaylaştırınız, güçlük çıkarmayınız` hadisiyle amel etmeliyiz" gibi bilgilerin verilmesini istedi.

Değerler eğitimi, toplumsal, sosyal hayatı sürdürebilmek için dürüstlük, doğruluk, dayanışma, özgürlük, demokrasi gibi değerler üstünden verilmelidir. Ancak görülüyor ki, AKP iktidarının değerler eğitiminden anladığı tek şey din eğitimidir. Cumhuriyetin kazanımlarından geri dönüş sürecini hızlandırıp pekiştirmek isteyen AKP iktidarı hızla bilimsel eğitimden uzaklaşmaktadır.

Çocuklarımıza öğretilmesi gereken en önemli değerler, doğruluk, dürüstlük ve tasarrufken 17-25 Aralık operasyonu ile bütün yolsuzlukları ortaya dökülen, kaçak saraya halkın cebinden milyarlar harcayan AKP iktidarı bunu nasıl yapacaktır?

Eğitimin niteliğini yükseltmek ve çocukların özgür, akılcı ve sorgulayan bireyler olarak yetiştirilmesi için en küçük bir adım atmayan siyasi iktidar, eğitim sistemini kendi ideolojileri ile dinin ve tek bir mezhebin kurallarına göre biçimlendirmeye çalışırken sınır tanımamaktadır.

Eğitim-İş olarak siyasi iktidarı, eğitim alanı ile inanç alanını birbirine karıştırmaktan, çocuklarımızı kendi ideolojik hedeflerine ulaşmak için kullanmaktan vazgeçmeye çağırıyor, bu tür bilim dışı ve pedagojik açıdan son derece sakıncalı uygulamalara derhal son verilmeleri konusunda uyarıyoruz.