'MEB'in Çözümleri İçinden Çözümsüzlük Çıkıyor'

'MEB'in Çözümleri İçinden Çözümsüzlük Çıkıyor'

ÖZÜR GURUBU ATAMALRINDA MAĞDUR EDİLMİŞ ÖĞRETMENLER, MEB'DEN KESİN ÇÖZÜM BEKLİYOR!!

 

'Size şöyle bir soru sorarak başlamak istiyorum. Asansör çalıştığı halde işi hızlıca halletmek yerine merdivenleri kullanarak odalara birer ikişer servis yapıp yorulduktan sonra banane benim derdim mi diyen bir kat görevlisi gördünüz mü? İşte bu tasvir tam da MEB’e uyuyor neden diyecek olursanız MEB il emrini verip aileleri bir araya getirdikten sonra atması gereken adımları aileleri ayrı bırakmayı göze alarak hem de onları bir araya getirmek için adım atıp çözüm üretirken yeni mağduriyetler oluşturuyor. Hem kendi yoruluyor hem de mağdurları gün geçtikçe hem psikolojik hem de maddi ve manevi zarara uğratıyor. 
Bitmek bilmeyen çalışmaların ardından yeni bir çözüm adı altında şartlar getirerek çözümsüzlük yaratıyor. Üstelik her bir çözümün ardından 1’er haftalık yorgun, umutsuz bir süreç bizi bekliyor. Bu süreç de uzayarak neredeyse 1. dönemin ortalarını buluyor. Alan değişikliği yapıyor kılavuzda yan alanın yoksa zihinsel engelliler sınıf öğretmenliği veya teknoloji tasarım öğretmenliği seçebilirsin diyor ama tercih zamanı zihinsel engelliler sınıf öğretmenliğini seçersen teknoloji tasarımı seçebilirsin diyor ve her ikisini de gerçekleştirsen de puanın yeterse tayinin çıkar diyor. Becayiş sunuyor kılavuzun 1. maddesine bakıyorsun özür grupları tercih yapmadan atanacak yazıyor ama diğer maddelerini okuduğunuzda sizi özür durumu olmayan biri seçerse gidebilirsiniz diyor tıpkı Diyarbakır’dan çıkan bir karpuzun başka bir şehirdeki pazarda alıcısını bekler gibi beklemesini söylüyor mağdurlara. Bu kılavuzu hazırlayanlar hiç düşünmüyor mu ekim ayında kim batıdan doğuya tayin olmak ister. Bırakın batıdan doğuyu, batı-batı, doğu-doğu çoğunlukla öngörüldüğü gibi eşleşememiş bire bir yer değiştirme gerçekleşememiştir. Sonuç olarak MEB’de çalışan sözde profesyonellerin ön görü yeteneğinin mağdur öğretmenlerinkinden ne kadar da az olduğunu görmekteyiz. Yalnız buradan da şöyle bir çıkarımda bulunuyoruz MEB dil bilgisinde şart kipine çok çalışmış ki hayata geçirirken hiç zorlanmıyor. Peki soruyoruz azami seviyede çözmek derken çözümün içinde neden çözümsüzlükler yaratıyor.
Yazılacak çok şey var ama biz de mağdurlar olarak MEB’ in yaptığı gibi dil bilgisi üzerinden gidersek MEB önce il emrini verseydi sonra il dışı il içi alan değişikliğini yapıp becayişi açsaydı hem norm fazlaları eritilmiş hem il emrindekiler dağıtılmış hem ücretli öğretmen alınmamış hem de sayın bakanın en büyük isteği gerçekleşmiş olur ve dönem ortasında çocuklarımız öğretmensiz kalmamış olurdu. MEB’de hem kendini bu kadar yormaz hem de bunca öğretmeni, öğrenciyi ve devleti maddi manevi zarara sokmazdı.
Buradan son olarak kısaca bu kadar zaman geçmesine rağmen dayanma gücümüzün hiç kalmadığı şu günlerde madem il emri bir inat uğruna verilmedi süreç de özür grubu mağdurlarının hem de öğrencilerimizin aleyhine işliyor. Son olarak MEB’den şu çözümleri bekliyoruz:
1.Özür durumu atamalarında öğretmenlerimizin yaşadığı bu yıpratıcı süreç göz önüne alınarak. Tek seferde uygun bir çözüm bulunmalı ve hızlandırılmalı (en geç 1 hafta içinde çözümlenmeli).
2.Özür durumu atamalarında alan değişikliği nedeniyle boş kadrosu bulunan birçok il olduğunu tespit etmiş bulunmaktayız. Bu illere ek özür grubu ataması yapılmalı. 
3.Bu çözüm bütün mağdurları kapsayacak şekilde çözümlenmeli ve memuriyet için 26.tercih sunulmalı ( koşulları gerekli şekilde öğretmenlik kadrosu sabit kalmak şartıyla geçici olarak ). 4. En önemlisi de bu çözümde açılacak kontenjan sayısı kalan özür grubu mağdurları sayısı kadar olmalı ve sıfır sorunla çözüme varılmalı.'
 
***
 
Sayın: Ömer DİNÇER
Millî Eğitim Bakanı
Eğitimin tüm bileşenlerinin yeniden tasarlandığı bu günlerde, ülkemizin geleceği adına bir vatandaş, bir eğitimci olarak eğitim sistemi içinde atılan her adımı, alınan her kararı ilgi ile takip etmekteyim. Uygulamaya konulan her kararın, eğitimin tüm paydaşlarının ilgi, istek ve beklentilerini azamî ölçüde karşılaması gerektiğini düşünmekteyiz.
Bu kapsamda biz eğitimcileri çok yakından ilgilendiren "2012 Yılı Özür Durumuna Bağlı Yer Değişikliği" ile ilgili alınan kararlar ve mevcut uygulamalar hayal kırıklığına uğratmaktadır. Bilindiği gibi "Milli Eğitim Bakanlığı 2012 Yılı Öğretmenlerin Özür Durumuna Bağlı Yer Değişikliği Kılavuzu"nda “Öğretmenler; sağlık ve eş durumu özrü ile genel ve özel hayatı etkileyen nedenlere bağlı olarak özür gereklerinin karşılanabileceği yerlere yer değiştirme başvurusunda bulunabileceklerdir” ifadesi yer almaktadır.
Özür durumu olarak ifade edilen bu olgu; -sizlerin de bildiği gibi- özel bir durum ve rutin işleyişte var olan kuralların esnetilmesini, yeniden düzenlenmesini gerektirecek personelin hayatının herhangi bir alanında karşılaştığı özel veya meslekî hayatıyla ilgili güçlükleri ifade eden bir durumdur. Bu ve benzeri özür durumlarının varlığı, personelin özel ve mesleki hayatındaki ahengi tehdit etmekte, çalışma ortamında kişisel verimliliğini etkilemektedir. Şu an görev yerlerimizde verimli olamadığımız aşikardır. 
Bu süreçle ilgili olarak önce 22 Ağustos tarihinde öğretmenlerin illere göre tercih edilebilecekleri branş ve ihtiyaç listeleri belirlendi. Ancak özür grubu yer değiştirme başvuruları yapılırken başvuru modülünde "Branşınıza ait boş kontenjan bulunmamaktadır" ifadesiyle karşılaştık. Bu nedenle eş durumu, sağlık veya genel ve özel hayatı etkileyen özür durumundan dolayı tayin isteyenler, özürleri olmasına rağmen tayin isteyemez durumuna düşürüldü. ( 1. Hayal kırıklığı ) Özür durumları belgelendirilmiş olmasına rağmen branşında kontenjan açılmadığı için tayin isteyemedik. Daha sonra il dışı alan değişikliği açtınız ve maalesef ki uzmanlık alanı dışına öğretmenleri zorlayarak atama yaptınız. ( 2. Hayal kırıklığı) Tercih yaptığı halde yine birçok aile mağdur oldu. 3. Aşama olarak iliçi alan değişikliği yaptınız. Yine eş özrü olmayan bir çok öğretmen yer değiştirdi.( 3. Hayal kırıklığı ) Ancak bizler mağdur olduk. Dün akşam ise bulduğunuz becayiş çözümüyle bir kez daha hayal kırıklığına uğradık.( 4. Hayal kırıklığı ) Bu süreçte maddi ve manevi yönden çok yıprandığımızı da belirtmek isterim. Bu çalışmaların çözüm odaklı olmadığını düşünüyoruz.
Sizlerinde çok iyi bildiği gibi; Anayasanın Ailenin Korunması başlıklı 41. Maddesinde “(Değişik: 3.10.2001-4709/17 md.) Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar.” hükmü yer almaktadır. 
Ancak Bakanlığımız 2012 yılı özür durumuna bağlı yer değişikliği ile ilgili yaptığı mevcut uygulamalarda Anayasa hükümleri dikkate almamıştır. 
 
Sayın Bakanım;
Bu mağduriyetlerin giderilmesi için Bakanlığımız vakit geçirmeden aşağıdaki çözüm önerilerini dikkate almalıdır.
 
1.Özür durumu atamalarında öğretmenlerimizin yaşadığı bu yıpratıcı süreç göz önüne alınarak. Tek seferde uygun bir çözüm bulunmalı ve hızlandırılmalı. .
2.Özür durumu atamalarında alan değişikliği nedeniyle boş kadrosu bulunan bir çok il olduğunu tespit etmiş bulunmaktayız. Bu illere ek atama yapılmalı.( norm fazlaları yerleşmesine rağmen ihtiyaç var) 
3.Bu çözümde artık sadece özrü olanlar öncelikli olmalı ve memuriyet için 26 .tercih sunulmalı .( koşulları gerekli şekilde öğretmenlik kadrosu sabit kalmak şartıyla geçici olarak ).
***BİRTEK ARKADAŞIMIZIN AİLESİNDEN AYRI KALMASINA GÖNLÜMÜZ RAZI DEĞİL. BİZDEN AF BEKLEMEYİN BU KONUDA. AİLEMİZ SÖZKONUSU. ARTIK YÜZÜMÜZ GÜLSÜN. YAVRULARIMIZ AĞLAMASIN ANNE BABA DİYEREK EKRANA SARILMASIN.***
Sayın Bakanım, ülkemizin geleceğinin inşasında önemli sorumluluklar yüklenen biz eğitimcilerin haklı taleplerini gündeminize alarak mağduriyetimizin giderilmesi ve eğitim öğretimin daha fazla aksamaması için Kurban bayramından önce gerekli çalışmaları başlatmanızı (bizlere bayramda ailemizle birlikte bayram mutluluğu yaşatmanızı )arz ederim.
Saygılarımla.
 
www.egitimajansi.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.