MEB'den 'devamsızlık ve sınıf tekrarı' riski taşıyan öğrencilere tedbir
Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), liselerde sınıf tekrarı ve devamsızlıkla ilgili yeni mevzuatın ardından, bu riskleri taşıyan öğrencilere karşı tedbirler almak üzere "önleme, müdahale ve yönlendirme komisyonları" kurulacak.
MEB Ortaöğretim Genel Müdürü Halil İbrahim Topçu, lise kademesinde devam devamsızlık ve sınıf geçme koşullarının düzenlendiği yönetmelik değişikliklerine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in talimatıyla eğitimin niteliğini artırmaya yönelik politikalar geliştirdiklerini ve buna bağlı olarak mevzuat düzenlemeleri yaptıklarını anlatan Topçu, özellikle yeni yayımlanan Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nde bu minvalde değişikliklere gidildiğini ifade etti.
Bu kapsamda, öğrencilerin eğitim süreçlerinin istenen hedeflere ulaşabilmesi için sınıf geçme düzenlemesini yeniden ele aldıklarını dile getiren Topçu, şu bilgileri verdi:
"Mevcut sistemdeki uygulamada, ortalamasını 50 tutturan öğrencilerimiz, birden çok dersten ortalamayla sınıf geçiyorlardı. Bu durum, birçok ana dersin özellikle temel derslerden bazılarının temel yeterliliklerini kazanmadan öğrencimizin bir üst sınıfa geçişine yol açıyordu. Yeni düzenlemeyle artık öğrencilerimizin yine sene sonu ortalamaları 50 olacak ama en fazla bir zayıf dersle beraber doğrudan sınıf geçebilecek. Önceki uygulamada yıl sonu ortalamasına bakmadan 3 derse kadar da sorumlu sınıf geçebiliyordu. Şimdi sorumlu olarak sınıf geçmeye yönelik de değişiklik yaptık. Yıl sonu ortalaması yine 50 olacak, en fazla 3 dersten sorumlu olarak sınıf geçebilecek. Öğrenci 4 dersten zayıfı olduğunda ise sınıf tekrarı yapacak. Bu düzenleme kademeli uygulanacak. Dolayısıyla sadece bu yıl 9'uncu sınıflarda uygulanacak. Bu yıl 10, 11 ve 12. sınıflar mezun olana kadar bir önceki yönetmenliğin hükümlerine göre mezun olacaklar."
Eğitimin niteliğini artırmak, öğrencilerin güvenli, kontrollü bir ortamda devamlarını sağlama adına yönetmenliğin devam devamsızlıkla ilgili kısımlarında da bazı düzenlemeler yaptıklarını hatırlatan Topçu, "Mevcut mevzuatta 10 gün özürsüz, 20 gün özürlü olarak toplamda 30 gün devamsızlık hakkı vardı, bu yine devam ediyor. Fakat özürsüz devamsızlığa yönelik tedbir olarak özürsüz devamsızlık yapan öğrencilerin her devamsızlık ettiği güne karşılık bir saat ek sosyal sorumluluk görevi yapma şartı getirdik." dedi.
"Amaç anında müdahale edebilmek"
Topçu, yönetmelikte liselerde "önleme, müdahale ve yönlendirme komisyonu" kurma zorunluluğu getirdiklerini belirterek bu komisyonların çalışmalarına ilişkin şunları kaydetti:
"Komisyonlar, bu eğitim öğretim yılı ile beraber okullarda ilk defa zorunlu olarak kurulacak. Komisyonları kurmadaki amacımız, sınıf geçmenin biraz daha zorlaştırılmasına bağlı olarak öğrencilere doğru rehberlik yapabilmek ve zamanında müdahale edebilmek. Komisyonlar, bu yıldan itibaren öğrencilerin her bir yazılı sonrası öğrenme kayıplarıyla ilgili durumlarını analiz edecek, raporlar hazırlayıp idareyi bilgilendirecek. Gerekli durumlarda müdahaleler yapacak. Veli bilgilendirilecek ve öğrencinin sınıf tekrarına düşmesini önlemek için gerekli önlemleri almak için çalışmalar yürütecek. Bu komisyonlar, devamsızlık ve sınıf tekrarına düşme riski taşıyan öğrencilerimize yönelik de tedbir alacak ve veli-öğrenci-yönetim üçlemesi içerisinde hareket edecek."
Öğrencide sosyal bazı riskler tespit edilmesi halinde alınacak önlemlerin ne olacağının sorulması üzerine Topçu, "Bu durumun yereldeki gözlemcisi ve takipçisi komisyon olacak. Durumun gerektirdiği biçimde idare tedbirini alacak." diye konuştu.
Topçu, birkaç yıldır özellikle 12'nci sınıfların yüksek öğretime hazırlık süreciyle ilgili bakanlığın üst üste her yıl yayınladığı afların bir anlamda teamüle ve bir beklentiye dönüştüğünü dile getirdi.
Dolayısıyla her yıl öğrencilerde af beklentisi oluştuğuna işaret eden Topçu, şöyle devam etti:
"Açık liseye geçişte bahsettiğimiz hususlar burayla da ilgili. Öğrencinin okul ortamında olması, öğretmenlerimizin gözetiminde ve denetiminde olması önemli. Belli dersleri ayrıştırıp diğer dersleri dışarıda tutmak ise eğitimin bütüncüllüğü açısından sakıncalı bir durum. Bakanımız, göreve başladıktan sonra öğrenciyi bütüncül bir eğitim sistemi içerisinde yetiştirme amaçlı bu uygulamanın çok pedagojik ve anlamlı bir uygulama olmadığını defaatle izah etti. Onun için bu sene öğrencilerimiz bu anlamda mağdur olmamak için böyle bir af beklentisi içinde olmamalı."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.