MEB'de Yeni Vesayet Kurumu: Maliye
Ne çektiysek vesayetten çektik. Yıllarca askeri vesayetten kurtulmak için mücadele verdik. Bürokratik vesayet ve buyurgan devlet canımıza okudu.
Ne çektiysek vesayetten çektik. Yıllarca askeri vesayetten kurtulmak için mücadele verdik. Bürokratik vesayet ve buyurgan devlet canımıza okudu. Sorgulanamaz kurumlarımız oldu. Sivil anayasa, açık toplum, sendikal haklar dedik, bireyin özgürlüğü, adil paylaşım, toplu sözleşme dedik, biraz yol aldık. Kurtulduğumuzu zannetmiştik, ancak yanılmışız. İmzalanan metni, kanun hükmünde olan toplu sözleşmeden kaynaklanan haklarımızı almak için bile, yeniden mücadele vermek gerektiğini, sınav ücretleriyle ilgili yaşadığımız anlamsız süreçle görmüş olduk.
Ülkemizde, millet iradesine ipotek koymanın en kolay yolu, özerk ve bağımsız kurumlar oluşturmaktı. Özellikle 28 Şubat sonrası kurulan birçok özerk kurum, sivil iktidarı terbiye etmeye yarıyordu. YÖK, YAŞ, SGK, RTÜK, BBDK, HSYK, EPK, SPK, KİK, MB, RK gibi kurumlar, iktidarların ortağı veya iktidarların üzerinde işlev görüyorlardı. Bazı alanlarda gerekli sınırlı özerklik bile, tam bağımsız daha doğrusu başına buyruk kurumlar haline gelmişti. Bu dönemin dokunulmaz kurumlarından bir nebze kurtulduk ancak zihniyeti hala yaşıyor.
Maliye bürokrasisi, eğitim alanında atılacak en küçük adıma bile elinden gelse izin vermeyecek. Basit bir yönetmelik değişikliği bile aylar yıllar sürebiliyor. Üçüncü dönem toplu sözleşmenin en önemli kazanımlarından olan ve uygulamadaki çarpıklığı ve adaletsizliği ortadan kaldıran sınav ücretlerindeki kazanımımızı boşa çıkaran gereksiz bir düzenlemeyle ne yapılmaya çalışıldığını bir türlü anlayamadık. Kaynağınız yoksa imza atarken hesap yapmaya zamanınız mı olmadı? Eğitimcilerin haklarını kolayca yok ederiz mi zannettiniz?
Sınav ücretleri konusunda yaşanan anlamsız sürecin ardından Milli Eğitim Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ile işleyişinde sesini yükseltmelidir. En azından eğitime ayrılan bütçenin kullanımında yetkisini genişletmelidir. Kendi iç işleyişine müdahale edilmesine izin vermemelidir. Milli Eğitim Bakanlığının, kurum ve çalışan sayısı bakımından diğer bakanlıklardan çok büyük olması mağduriyete sebep olmamalı tam aksine daha hassas davranılmayı sağlamalıdır. Bu alanda yapılacak bir hata, kaybedilecek zaman diğer alanlardan daha çok zarar verecektir.
Maliye bürokratlarını, eğitimcilerin sınav ücretlerini nasıl kırparız diye değil, devlet kurumu olarak ihtiyaçlarını karşılayamadığımız okulların ödenek sorununu nasıl çözeriz diye kafa yormaya davet ediyorum. Okulları, SGK’nın elinden kurtaracak bir çözümü bir hafta içinde eğitimciler olarak bekliyoruz?
Talat YAVUZ
Eğitim Bir Sen İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.