Öncelikle bu sınav konusunda dikkat çeken hususlardan en önemlisi, çok az sayıda atama yapılacak olmasına rağmen rekor sayıda başvuru yapılmış olmasıdır. Zira elimizde veri bulunmamakla beraber neredeyse şartları tutan herkesin başvuru yaptığını buna bağlı olarak da toplam sayının rekor düzeyinde olduğunu söylemek abartılı olmasa gerek. Hoş gerçi ilerleyen süreçlerde çok ciddi bir yaprak dökümünün yaşandığını, hatta sınav salonlarının yaklaşık üçte birinin boş olduğunu giren arkadaşların söylemlerinden hareketle söylemek mümkündür. Ancak başvuru yapanların çoğunun okul yöneticileri olduğu dikkate alındığında bu kadar çok sayıda başvurunun arkasında yatan temel sebebin okul yöneticilerinin başı kesilmiş tavuk gibi nefessiz çırpındıkları sorunlu bir dönemi yaşamakta olmalarının temel etken olduğu gerçeği bilhassa sendikalar tarafından doğru okunmalıdır…

Sınavın soruları ile ilgili değerlendirmeye gelince, bu kadar çok sayıda başvuruya karşılık, çok az sayıda atama yapılacak olmasının doğal bir sonucu olarak seçici sorulardan,  detay ve deyim yerindeyse ters köşe edecek nitelikte soruların olabileceği de beklenen bir durumdu ki şaşırtmadı…

Ancak tartışmalı veya sınav kapsamının dışından sorulması gibi sebeplerle halihazırda sınava girenlerce yoğun olarak tartışılan soruların olduğu da görülmektedir. Nitekim kamuoyundaki tartışmalardan anlaşılan bu soruların itiraza konu olacağıdır ki buna bağlı olarak bu sorular hakkında ODSGM’nin vereceği karar da şimdiden merak edilmektedir.         

Tartışmalı sorulara gelince;

En çok tartışılan soru “İl idare kurullarının idari görevlerini” soran aşağıdaki soru olup, bu sorunun kapsam dışından sorulduğu şeklinde itirazlar bulunmaktadır. Zira soruda belirtilen öncellerin 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ve Türk İdaresi Sistemi konusu kapsamında 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu veya “bunlara bağlı mevzuat” olarak çıkarılmış olan tüzük, yönetmelik yahut yönergede geçen hükümler olması gerekmektedir. Ancak belirtilen bu kanunlar ve il idare kurulunun görevlerinin yer aldığı Valilik ve Kaymakamlık Birimleri Teşkilat Görev ve Çalışma Yönetmeliği incelendiğinde bu hükümlerin bu düzenlemelerde bulunmadığı görülmektedir. Aksine örneğin denizden doldurulmak istenen yerlerle ilgili muvafakat verme konusundaki hüküm –cümleler farklı olmakla beraber- 2644 sayılı Tapu Kanununun 8. Maddesinde yer aldığı görülmektedir. Tapu Kanunu da Bakanlığın gerek yönetmelikte gerekse kılavuzda açıkladığı sınav kapsamında olmadığı için kapsam dışından sorulmuş olan bir soru olduğu yönünde kamuoyunda yoğun olarak tartışılmaktadır. Bu nedenle bu soruya itiraz edileceği yönünde kamuoyunda ciddi tartışma yapılmaktadır.

Ayrıca “İdeal etik davranış kodlarıyla” ilgili sorunun yine kapsam dışından olduğu yönünde bir tartışma bulunmakla beraber, etik konusu mevzuattan ziyade yönetimle ilgili bilimsel kitap ve tezlerde yer aldığı için kapsamını belirlemek pek mümkün olamamaktadır. Kaldı ki bir kitapta bulunmazken başka bir tezde yer alması mümkündür. Bu nedenle bu soruyla ilgili kapsam tartışmalarının pek isabetli olmadığını söylemek mümkündür.

Bunun dışında Kuyucaklı Yusuf ile Yaban’ın konularının benzerliği konusunda bir tartışma yapılmakla beraber Yaban’ın Kurtuluş savaşı döneminde gazi olan bir Binbaşının köylülerle yaşadığı fikir ayrılıklarını anlatması yönüyle tarihi bir roman olma özelliğine karşılık, Kuyucaklı Yusuf’un ailesi katledilmiş olan bir kimsesiz çocuğun kaymakam tarafından evlatlık edinilmesini ve nihayet onun özel yaşadıklarını anlatması nedeniyle tarihi bir özelliği bulunmadığı açıktır.

Özetle bu şekilde değerlendirebileceğimiz Şube Müdürlüğü sınavına girmiş olan tüm adaylara başarılar diliyor, mülakatlarda yazılı sınava sadık kalınmasını birkaç puan altında veya üstünde puanlar verilerek hakka, hukuka dikkat edilmesini ve en önemlisi kul hakkı ihlallerine tenezzül edilmemesini temenni ederiz.

2018 Şube Müdürlüğü Platformu