Şube müdürleri, Milli Eğitim Bakanlığı bürokrasisinin bel kemiği niteliğindedir. Taşra örgütlenmesinde çok önemli bir yere sahip olan şube müdürleri, rotasyon uygulamasıyla, sosyo ekonomik bağlamda az gelişmiş bölgelerden, gelişmiş bölgelere nakil olabilmektedir. Yani bu sayede Muş, Şırnak, Bingöl'de çalışan bir şube müdürleri İzmir, Bursa, Ankara gibi illere gelebilmektedir.

Milli Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmeliğinin 26. maddesinde şu hüküm yer almaktadır:

"İl milli eğitim müdür yardımcısı, ilçe milli eğitim müdürü ve il/ilçe milli eğitim şube müdürü kadrolarında asaleten görev yapmakta olanlar, bu Yönetmelik kapsamında yapılacak bölge hizmetine bağlı yer değiştirmeye tabi tutulurlar."

Bu düzenleme sayesinde bölgeler arası geçişler mümkün olabilmekte, az gelişmiş sosyo ekonomik bölgelerde çalışmış şube müdürlerinin gelişmiş sosyo-ekonomik bölgelerde çalışabilmesine imkan tanınmaktadır. Böylece hakkaniyetli bir uygulamayla Anayasa'nın eşitlik ilkesine uyulmaktadır.

Ancak Yönetmeliğe rağmen MEB Personel Genel Müdürlüğünün kurumsal web sitesinde, 20 Mayıs 2019 tarihinde "İl milli eğitim müdür yardımcıları, ilçe milli eğitim müdürleri ve il/ilçe milli eğitim şube müdürlerinin 2019 yılı bölge hizmetine bağlı yer değiştirme işlemleri 1 (bir) yıl süreyle ertelenmiştir." açıklaması yer almıştır.

Bu açıklamayla, yayınlandıktan sonra 3 (üç) yıl sistemli bir şekilde uygulanan ilgili Yönetmelik askıya alınmış ve gelişmiş bölgelerde çalışmayı hak eden ve bekleyen 900'e yakın şube müdürü mağdur edilmiştir.

Bunun üzerine hukuksal zeminde seslerini duyuran şube müdürleri taleplerini yetkili mercilere iletmiştir. Ancak aradan geçen süreye rağmen Milli Eğitim Bakanlığı bu taleplere bir yanıt vermemiştir.

Bilindiği üzere devletler vatandaşlarına eşit muamelede bulunmak, bireylerinin hak ve hukukuna uygun davranmak ve insan onuruna saygı göstermek durumundadır. Bu bakımdan Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devleti olarak; insan onurunu, hak ve hukukun üstünlüğünü ve vatandaşları arasındaki eşitlik ilişkisini Anayasal düzeyde koruma altına almış, tarihinden ve ecdadından tevarüs ettiği hakkaniyet çizgisinden asla sapmamıştır. Bu geçmişte öyle olmuştur, şimdi de öyledir ve gelecekte de öyle olacaktır.

MEB Şube Müdürleri Rotasyon uygulamasının ertelenmesinde ise mevzuata aykırılık, haksızlık ve eşitsizlik bulunmaktadır. Bu bağlamda şube müdürlerinin söz konusu mağduriyetinin ivedi olarak giderilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, süreç boyunca sendikalar tarafından mağduriyetle ilgili olarak çeşitli taleplerde bulunulmuş olup, bu talepler şube müdürlerince tepkiyle karşılanmaktadır. Örneğin bazı sendikalar "4. ve 5. bölgelerde görev yapanşube müdürlerinin istemeleri halinde bulundukları bölgelerde çalışmaya devam etmeleri"ni talep etmiştir. Ancak şube müdürlerince, bu talebin mağduriyetin devam etmesinde rolü olduğu düşünülmektedir. Yine bazı sendikalarca dile getirilen "şube müdürleri rotasyonunun iki yıldır ertelenmesinden dolayı oluşan mağduriyetin giderilmesi için bu ertelemeden kaynaklı süre uzatımının bölge hizmeti süre tespitinde dikkate alınması"şeklinde talebin de şube müdürlerinin bir talebi olmadığı belirtilmektedir. Hatta bilakis bu talep ile dikkatlerin ilgisiz başka bir alana çekildiği ve şube müdürlerine yapılan haksızlığa meşruiyet kılıfı kazandırmaktan başka bir işe yaramadığı ifade edilmektedir.

Şube müdürüleri, Bakan Ziya Selçuk'un bir kaç kez ifade ettiği "oyunun ortasında kural değiştirilmez" ilkesi gereğince, hiç süre kaybetmeden bu haksızlığı engellemesini ve bu mağduriyetin giderilmesini talep etmektedir.

kaynak: memurlar.net