Eğitim-İş tarafından yapılan açıklama;

Öğretmenler eğitimin asli unsurudur. Çağdaş ve nitelikli bir eğitimin sağlanması için öğretmenlik mesleğinin hak ettiği itibar ve saygınlığa sahip olması elzemdir. Bunun için öğretmen atamalarından emekliliğe dek öğretmenlerin meslek öncesi ve meslek içinde karşılaştıkları atama, özlük, mesleki, çalışma koşullarına ilişkin her türlü sorunları çözülmeli; liyakata dayalı bir sistem geliştirerek tüm çocuklarımızın nitelikli eğitime erişimi sağlanmalıdır.

Eğitim-İş olarak, öğretmen atamaları ve öğretmenlerin sorunlarının çözümlerine ilişkin taleplerimizi Milli Eğitim Bakanlığı’na ilettik.

Eğitim-İş adına Genel Özlük Hukuk ve TİS Sekreterimiz Yeliz Toy ve Ankara 2 No’lu Şube Başkanımız Mehmet Tabak, eğitimde mevzuata ve uygulamaya yönelik olarak yaşanan sorunlar ile ilgili olarak MEB Öğretmen Atama Daire Başkanı Mehmet Gürsoy ile bir görüşme gerçekleştirdi.. Görüşmede aşağıda belirtilen konu başlıkları halinde sorunlar ve çözüm önerileri paylaşıldı. Eğitim-İş olarak eğitim sisteminin ve eğitim emekçilerinin sorunlarının takipçisi ve çözümlerinin üreticisi olmaya devam edeceğiz.

Eğitim-İş olarak öğretmenlik mesleğinin güçlendirilmesi için taleplerimiz:
 Tüm öğretmenlerin kadrolu olarak atanmasını, ücretli öğretmenlik uygulamasının kaldırılmasını ve ihtiyaç duyulan öğretmen açığı kadar atama yapılması,
 Atamalarda mülakat ve öğretmen akademisi uygulamasının kaldırılmasını, yazılı sınav (KPSS) puan üstünlüğüne göre atama yapılması,
 Öğretmenlik mesleğinde uzman öğretmenlik, başöğretmenlik gibi unvanların kaldırılmasını, bunun yerine kıdeme dayalı kademeli maaş artışı uygulamasının sağlanması,
 Norm fazlası öğretmenlerin istekleri dışında çalıştıkları ilçe dışında ve uzak okullara resen görevlendirilmesi uygulamasına son verilmesi,
 Özür grubu atamalarının öğretmenleri mağdur etmeyecek şekilde il/ilçe emrine atanma hakkı da dahil edilerek planlanması,
 Proje okullarına öğretmen görevlendirmede hizmet puanı üstünlüğünün esas alınması,
 Hizmet içi eğitim programlarının öğretmenlerin talep ve ihtiyaçları doğrultusunda planlanmasını, eğitim ve öğretimde yeni yaklaşımlar ve teknolojileri kapsayacak şekilde yeniden yapılandırılmasını ve hizmet içi eğitimlere öğretmen seçiminde eşitlik ilkesinin gözetilmesi,
 Okullarda öğretmenlere proje, okul dışı etkinlik yapmaları konusunda baskı ve mobbing uygulanmamasını, bu tür çalışmalarda gönüllülük esasına göre hareket edilmesi,
 Öğretmenlerin ekonomik koşullarının iyileştirilmesini; ek ders, uzman öğretmenlik, seyyanen zam gibi tüm ücretlerin maaşa eklenmesini ve emekliliğe sayılması,
 2023 KPSS sınavı ve mülakat ile yapılan atamalarda mağdur olan öğretmenlerinin sorununun çözümü için ek atamanın yapılması,
 Özel okullarda çalışan öğretmenler için taban maaş uygulamasının geri getirilmesi.

Görüşmede, Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğine dair görüşlerimizi de paylaştık. MEB Öğretmen Atama Daire Başkanı Mehmet Gürsoy, bugün ilçe gruplarının Tebliğler Dergisi’nde yayınlanacağını, ilçe grupları içinde tercihlerden sonra resen atama yapılacağını, il içinde tercihlerin dikkate alınacağını ve resen atama yapılmayacağını, sıra tayinlerinin il dışına açılmadan önce il içinde çalıştırılacağını belirtti.

Proje okulu atamalarına ilişkin ise aşağıdaki görüşlerimizi ilettik.

Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirmesi sonuçlarına göre yapılan atamalar Milli Eğitim Bakanlığındaki kadrolaşma ve kayırmacılığın geldiği noktayı bir kez daha gözler önüne koymuştur. Atamaya dair objektif hiçbir kriteri bulunmayan proje okulları, siyasetin ve yandaş sendikaların keyfi şekilde makam, koltuk dağıtmak için kullandığı bir garabete dönüşmüştür. Proje okullarındaki binlerce öğretmenin görev süresinin neden uzatılmadığına, yeni atamaların hangi ölçütlere göre yapıldığına dair somut hiçbir kanıt bulunmamaktadır. Görünen o ki okullarımızı protokollerle cemaat ve tarikatlara teslim eden Milli Eğitim Bakanlığı, okullara Cumhuriyet değerlerini, laikliği, bilimselliği savunan, itiraz eden, eleştiren öğretmenleri atamak yerine; koltuklarını sağlama almak adına bakanlığın tüm yaptıklarına destek olmaktan ve meşruiyet sağlamaktan başka bir işe yaramayan yandaşlarıyla doldurmak niyetindedir.

Cumhuriyet değerleriyle, laiklikle, halkın aydınlanmacı, ilerici öğretmenleriyle kavga eden bir iktidarın başarılı olması mümkün değildir. Nitelikli eğitim ancak kendini bu halkın çocuklarına adamış, idealist, Cumhuriyetçi öğretmenlerle sağlanır. Okullarımız eğitim yuvasıdır, liyakatı yok sayan, kayırmacılığa dayanan, okullarımızı tarikatların, cemaatlerin, yandaşların yuvası haline getirilemez.

Eğitim-İş olarak hiçbir öğretmenimizin mağdur edilmesine, MEB’in öğretmen kıyımı yapmasına, kendisince makbul olmayan öğretmenleri niteliklerine bakmaksızın tasfiye etmesine izin vermeyeceğiz. Bu konuda mağdur olan, ataması yapılmayan her bir üyemizin hakkını sonuna kadar arayacak, her türlü yasal hakkımızı kullanacağız.

Proje okulu atamaları derhal iptal edilmeli; keyfi uygulamalara son verilerek, yönetici görevlendirme ve öğretmen atamalarında şeffaf bir sistem oluşturulmalıdır. Mevzuatlarda hukuk devletinin temel ilkelerinden yasallık, belirlilik, objektiflik ve sürdürülebilirlik ilkelerine bağlı kalınarak, liyakatı esas alan ölçütlerle atamalar yeniden yapılmalıdır.

Proje okullarının hem özüne hem de özelde öğretmen ve idarecilere yaşatılan mağduriyetlere müdahil olmaya devam edeceğiz.

Eğitim-İş hem toplumsal hem de mesleki sorunlarda mücadelenin öncüsüdür, öncüsü olmaya devam edecektir!