MEB uzun süredir Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde verilen eğitimi kontrol altına almaya çalışıyor.

Başlangıçta, yeterli altyapı olmadığı için sadece eğitim müfettişlerinin yılda bir kez teftişiyle merkezler kontrol edilebiliyordu. MEB özürlü bir bireyin birden fazla kurumda gösterilerek ücret alınması veya öğrencinin okulda olması gereken saatlerde rehabilitasyon merkezinde gösterilmesi gibi hususları kontrol altına almak için Özürlü birey modülünü hayata geçirdi. Ancak öğrencilerin kurumda eğitim almadığı halde almış gibi gösterildiğine ilişkin husus ayyuka çıkınca bu sefer illere yazı göndererek, kurumların 4 ayda bir eğitim müfettişleri tarafından periyodik olarak denetlenmesini istedi. Bu denetimler sonucunda denetim yapılmayan zamanlardaki devam oranına göre denetim yapılan günlerde % 20 daha fazla devamsız öğrenci olduğu tespit edildi. Ancak denetim sonrasında her şey eski haline dönüyordu.

Bakanlık bir yandan  programının olduğu gün gelemeyen öğrenciler için rehabilitasyon merkezlerinde telafi eğitimi verilmesini kolaylaştırırken diğer yandan eğitim verilmediği halde ücret alınmasının önüne geçmek için kesin çözüm olarak gördüğü avuç içi damar tarama sistemiyle merkezleri kontrol altına almak için çalışma başlattı. 18 Mayıs 2012 tarihinde yayımlanan yönetmeliğe buna ilişkin hükümleri koydu ve sisteme geçiş için 6 ay süre tanıdı. 

Sistemin 2012 yılı Kasım ayında uygulamaya girmesi gerekiyordu ancak, süreçte yaşanan sorunlar nedeniyle süre 6 ay daha uzatılarak 18 Mayıs 2013 tarihine ertelendi. Bu süre zarfında 5 milyon TL harcanarak  Rehberlik Araştırma Merkezleri’ne gerekli donanım alınarak sistem kuruldu. Artık rehabilitasyon merkezlerinin kendi altyapılarını hazırlaması 18 Mayıs öncesinde öğretmen ve öğrencilerine ilişkin tarama kayıtlarının yapılması gerekiyor.

Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü illere gönderdiği yazı ile “Özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde destek eğitimi alan ve alacak olan engelli bireyler ve eğitim personelinin, avuç içi damar yöntemiyle sisteme ivedilikle tanıtılmalarının sağlanmasını” istese de rehabilitasyon merkezlerinin 18 Mayısa kadar gerekli cihazın ve altyapının temini konusunda sıkıntı yaşamaları muhtemel.

Bu çalışma, Özel öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü, Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile Bilgi İşlem Grup Başkanlığının koordineli çalışmasını gerektiren bir uygulama. Uygulamanın hayata geçmesiyle aylık 20 milyon TL usulsüz ödemenin önüne geçilmesi hedefleniyor. Sayın Dinçer’in hassasiyetle üzerinde durduğu bu uygulamanın hayata geçirilmesi önemli olduğu halde, Sayın Avcı döneminde çalışmalar sekteye uğramıştır. . Özel öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün uzun süren çabaları sonucunda bitirilme aşamasına gelen bu uygulamanın, bakan değişikliği sonrası sekteye uğraması Sayın Avcı  için çok büyük puan kaybı olacaktır.

Sistemin devreye girmesiyle öğretmen ve öğrenci devamı sistem tarafından kontrol edileceğinden eğitim müfettişleri de rehabilitasyon merkezlerine bekçilik yapma angaryasından kurtulacaktır. Çalışmanın bir daha sekteye uğramamasını temenni ediyoruz.

Doğan CEYLAN
Yönetim Bilimi Uzmanı

www.turkiyeegitim.com