FETÖ, en önemli insan kaynağını eğitim yoluyla ve resmi okullardan elde ediyordu.

Nasıl mı?

Önce, okullarda seviye sınıfı oluşturuluyordu. Seviye sınıfına alınan başarılı öğrenciler, öğretmen veya okul müdürleri eliyle FETÖ dershanelerine yönlendiriliyordu. Seviye sınıfındaki öğrenci başarılı olunca da hem dershane reklamını yapıyordu hem de okul başarılı gözüküyordu.

FETÖ gitti ama sistem değişmedi.

Taşrada hala bir çok okulda seviye sınıfları oluşturuluyor.

Dershaneler kapalı ama bu kez yayınevleri devrede... Seviye sınıfları oluşturulan bir çok okulda, mili eğitimin kitapları değil özel yayın evlerinin kitapları okutuluyor. Milli eğitimin kitaplarına ise bakan yok.

Seviye sınıfıyla birlikte okul başarısı artıyor. Okul başarısı artınca da, okula talep artıyor ve veliler usulsüz kayıt, nakil yoluna başvuruyor.

Sistem bu şekilde işleyince, kenar mahalledeki okullara talep olmuyor ve bu okullarda 20 veya 25 kişilik mevcutlardan dolayı birleştirme yoluna gidiliyor.

Bu uygulama devam ederse, okullar arasındaki uçurum bitmeyecektir. "En iyi okul eve en yakın okuldur" ilkesi de sadece lafta kalacaktır.

Bunun için, kayıt ve nakil sistemi kontrol edilmeli ve seviye sınıfı uygulamasına son verilmelidir.

Milli Eğitim Bakanlığı sadece merkezden, toplam mevcudu örneğin 1300 olması gereken bir okulun nasıl 1400 kişiyi kayıt ettiğini araştırarak, bu denetim işine başlayabilir.

Bakanlık yeter ki çalışmak istesin!

kaynak: memurlar.net