Mansur Yavaş, Ankapark'ın maliyetini açıkladı
Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş, Teke Tek Özel programında Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtladı. Melih Gökçek'in "Çılgın Projesi" AnkaPark'ın net maliyetini açıklayan Yavaş, rakamın 750 milyon dolar (4.3 milyar TL) olduğunu söyledi.
Yavaş'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"ANKA PARKI'NIN MALİYETİ 700-750 MİLYON DOLARA MALOLMUŞ"
O günlerde şu tartışmalar vardı. Ücretsiz olarak açılmıştı. ANKA Parkı'na karşı çıkmıştık. Net rakamını söyleyeceğim sizin televizyonunuzda. Yaptığımız araştırmalarda daha 200 milyon, arkasından 300, 400 dediler. Şu anda teftiş devam ediyor. 200 milyon harcadık diyorsunuz ama biz rakamları ödeme tarihi itibarıyla baktığımızda böyle rakam yok. Dolar kuru artıyor azalıyor, 700-750 milyon dolar. İsteyen herkese bunların faturalarını takdim etmeye hazırım. Belediyenin çeşitli birimleri, orada çalışan insanların ücretleri dahil. Şu anda da teftişte. Belediyeye maliyeti 700-750 milyon doları. 50 milyon kur farkından. Orası batıyor. Asla batsın gözüyle bakmadım. Bu para hepimizden çıktı. Vatandaşa yapılacak evlerden çıktı. Bizim bu varlığı korumamız lazım diye düşündük. Orası battığı zaman bizim paramız batıyor. 'Burayı Gökçek yaptı, dolayısıyla zarar etsin' diye bir düşüncemiz yoktu. Yarın burası battı bizim elimize geri gelecek. Oradaki insanlar kiracı sonuçta. Şimdi o parayla 30 yıllık yıllık hizmet edilecekti.
"40 BİN LİRAYA AĞAÇ İTHAL EDİLMİŞ, HEPSİ KURUYOR"
Bizim arkadaşlarımız yazılımlara çalışıyor. Hatta elektronik ihaleye geçelim dedik. Artık belediye ve yolsuzluk kelimeleri yanyana gelmemesi lazım. İnşallah bunu başaracağız. Biraz önce cep telefonuma mesaj geldi.Birçok konuda teftiş yapıyoruz. 2015'ten beri bir yeşil alan sanki sulanıyormuş gibi rakamlar var 145 bin olan yer 14 bin 500 çıkıyor. 170 tane ağaç var diyorlar bakıyorsunuz 17 tane ağaç var. Böyle olursa biz bunlarla baş edemeyiz. Ben bu belediyede kimseye yolsuzluk yaptırmayacağım. Huylu huyundan vazgeçmiyor. İlk fırsatta gol istiyor. Parkları bahçeleri kendimize alacağız. İlçe belediye başkanlarının gelmesini onun için istiyorum. İhalelerimiz çok kırımlı gitti. Gerçek iş sahipleri taşaronlara veriliyordu. O taşaronlar şimdi patron oldular. Hem maliyeti düşürmek için geçenlerde çalıştay yaptık,32 kuruluştan kişiler geldi. Daha önceki yıllarda Ankara'ya tanesi 40 bin liradan ağaçlar ithal edilmiş, bu ağaçlar kuruyor. 7500 Euro'ya alınan ağaçların gerçek fiyatının 780 Euro olduğunu öğrendik. Çimler ve sulamalarda asıl vurgunu yapıyorlar. Ben şu anda geçimini Ankaralı vatandaşların verdikleri paralarla sürdüren bir kişiyim. Patron sizsiniz, bizlerin yapacağı işe sizlerin karar vermesi lazım.
"İLKOKUL MEZUNU İŞÇİ 12 BİN LİRA MAAŞ ALIYORDU"
Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde 30 bine yakın personel var. Bunun içerisinde işten ayrılan kişi 159 kişi. Çıksınlar isim isim hepsini sayayım. 2009-2014 yılında 4992 kişi. 2017'ye kadar 2784 kişi işten ayrılmış. Bunların ekmekleriyle kim oynadı? Seçimi kazandıktan sonra birçok insanın bize seçimlerde yaptığı paylaşımları getiriyorlar. Herhalde 3 bin kişi atmanız lazım. Ben bir tek kişiyi siyaseten işten atmayacağıma namusum şerefim üzerine söz verdim. En son atılanların bir kısmı bankamatik. Ne yapacağız? Atıldıysa, başım kapalı, şucuyum, bucuyum diyor. Ben de diyorum ki, 'atılan birisi varsa gelin bana bu adam neden atıldı diye sorun'. Belediyede hala 30 bin işçi olduğu için. İlkokul mezunu 12 bin lira, 9 bin lira alıyor. Operatör diye başlamış, birtakım vasıflar yüklenmiş. Üniversite, lise mezununun 4 bin lira aldığı yerde. Herkes çağrıldı, 'bir kısmınıza fazla maaş ödeniyor, çalışmak istiyorsanız biz sizle şu ücretle devam edeceğiz' dedik. 14 kişi kendiliğinden ayrıldı. 4 bin 500 alıyorsa sen de 3 bin 900 alacaksın dedik, çünkü aynı işi yapıyorlar. Tamam derse devam edecek. Neyini atıyoruz. 3-5 tane çok ağır galiz hakaret edenler var. Ekmeğinin peşinde olan bunu yapmaz. Tahminen 'oradan atılırsan yerin hazır' dendi. İşi yavaşlatan lar var. EGO'da, metroda klimayı niye açmazsınız. Hadi özel halk otobüsünde açmazsanız.
"BİR GÜN İŞE GELMEMİŞ VE SÜREKLİ RAPOR VE BANKAMATİK"
Genç siyasetçiler tweetler atıyor. 'Bizi işten atacak Ankara'yı dar ederim' demişti. Gökçek de bununla ilgili tweet atmıştır. Bu şahsı 15 Temmuz hadisesinden dolayı işten atan kişi Gökçek'tir. Şu andaki Adalet Bakanımız gidiyor bu şahsın Belka'ya işe girmesini sağlıyor. Ücret skalası içerisinde bunlarla tek tek görüşülüyor. Bir 15 Temmuz gazisi daha var. Onun konuşmalarını size tek tek göstereceğim. Bir arkadaşımız kabul ediyor,bir arkadaşımız 'bu beden bu fiyata çalışmaz' diyor. Gazi olarak işe girdikten sonra hiç işe gelmiyor, sürekli rapor ve bankamatik. 'Ben gaziyim beni işten atamazsınız' diyor. Dosyasına bakıyorlar. 15 Temmuz'un gazilerinden birisi Fatih Eryılmaz'dır. Mucize hayatta kalmıştır. Şu anda benim EGO Genel Müdür Yardımcımdır. Telefon açarsınız, sorarsanız, ben de belgelerini gösteririm. Bakın bir gün işe gelmemiş.
"İŞE ALIMLAR SİYASİ VASFA GÖRE DEĞİL LİYAKAT ESASLI
Yıllardır aynı partinin elemanları işe girdi. Sayın genel başkanımızın net bir talimatı var. 11 tane emir verdi. Bunun en önemlilerinden biri liyakattı. Kadronun bir kısmını tutuyoruz, liyakatlı olanları tutuyoruz. Biz bunları tuttuğumuz için de bazen de eleştiri konusu oluyor. Muhalefet niye siz bunlarla çalışıyorsunuz diyor. Memnunsanız çalışırsanız. Sayın genel başkan zaman zaman bana geliyorlar diyor, şunlara bir bak, işine yarayacaksa al, yoksa benim için almayacaksın diyor, kendisine müteşekkirim. Değerlendirmemiz oldu ama hiçbir zaman siyasi vasfıyla ilgili değil liyakat ve becerisiyle ilgili alıyoruz. Bir beklenti olduğu doğru, insanlar aç, ekonomik kriz var. Şimidi Kızılırmak suyuyla sulu tarım yapacağız. Yakında güneş enerjisi projesini gerçekleştireceğiz. Üretcilerden aldığımızı direk tüketicilerle buluşturacağız.
"TÜRKİYE'DE ZEHİRLENME OLAYINA İLK KEZ BİZ MÜDAHİL OLDUK"
Sokak hayvanları çalıştayını yaptık. Hayvansevreler var bir de bundan muzdarip olanlar var. Evet kısırlaştırıyoruz falan ama. Sizin çözüm önerinize hayvanseverler karşı çıkıyorlar. 500'e yakın insan toplandı. Rahatça hepsi söz alıp konuştu. Kararlarını kendileri verdi. Bir arkadaşımızı görevlendirdim. Ben karışmıyorum, ne istiyorsanız onu yapın dedim. Zehirleme olayıyla ilgili olarak Türkiye'de ilk defa müdahale talebinde bulunduk. Ağır cezada dava açıldı biz de o davalara katılıyoruz. Sonuna kadar da takipçisiyiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.