Maarif Hareketi Projesi MEB uygulamalarına alternatif mi?
2016-2017 eğitim-öğretim yılında ilk defa başlatılan Maarif Hareketi Projesi, okul ve kurumlarda uygulanmasında yaşanan zorluklar, sorunlar o tarihte de gündeme getirdiğimiz ve revize edilmesi gerekliliğini ifade ettiğimiz bir projedir.
2016-2017 eğitim-öğretim yılında ilk defa başlatılan Maarif Hareketi Projesi, okul ve kurumlarda uygulanmasında yaşanan zorluklar, sorunlar o tarihte de gündeme getirdiğimiz ve revize edilmesi gerekliliğini ifade ettiğimiz bir projedir. 2019 yılında tamamlanan bu projenin sonuç değerlendirmesi yapılmadan proje sonuç raporunun eğitimin paydaşlarıyla bir araya gelinip değerlendirilmesi yapılmadan yeniden onay alınarak okullarda uygulatılmak istenmesinin izahı yok.
Üstelik 2019 yılında Maarif Hareketi’nin alt başlıklarının tamamı sadeleştirilmiş bir şekilde Millî Eğitim Bakanlığı tarafından e-okul Sosyal Etkinlikler Modülü’ne yüklenmiş ve tüm okulların yaptığı çalışmalar bu modül üzerinden sisteme girilerek takip imkânı sağlanmıştır. Ayrıca Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün geliştirmiş olduğu Kalite Takip Sistemi (KTS) ile benzer bir çalışma Din Öğretimine bağlı okullarda uygulanmaktadır.
Millî Eğitim Bakanlığı’nca okullarda yapılan tüm çalışmaların Sosyal Etkinlikler Modülü’ne ve Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nce KTS sistemine girilmesi, okullarımızın takip edilmesi ve kendilerini takip etmeleri konusunun aynısı olan Maarif Hareketi Projesi öğretmenleri, yöneticileri ve kurumları sadece evrak yüküne boğmuştur. Öğretmenlerimiz, yöneticilerimiz eğitim-öğretimde aynı işi yapmaktan kaynaklı asli görevlerini yerine getiremez duruma getirilmiştir.
Samsun İl Millî Eğitim Müdürü Coşkun Esen’in ısrarla bu projeye yeniden onay alması Millî Eğitim Bakanlığı’nın uygulamalarına alternatif çalışma yapmasından başka bir anlam taşımamaktadır.
Geçen günlerde paylaşımını yaptığımız Maarif Hareketi Projesi’nin Ekim ayı eylem planının içerisinde yer alan toplumsal cinsiyet eşitliği konusunu çarpıtmaya çalışanlara şunu ifade ediyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliği, küresel güçlerin toplumu cinsiyetsizleştirmeye yönelik bir operasyonudur. Memur-Sen olarak konuyla ilgili hassasiyetimizi herkes bilir, konuyu başka mecralara çekmek isteyenlere tavsiyemiz, yayınlamış olduğumuz “İki Değer İki Risk” konulu raporumuzu okumalarıdır.
Geçen yıllarda, Millî Eğitim Bakanlığı, gelen tepkilerden kaynaklı ortaöğretimde uygulamaktan vazgeçtiği, YÖK’ün üniversitelerde ders olarak okutulması kararından vazgeçtiği eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliği konusunun Maarif Hareketi Projesi’nde yer almasına Eğitim-Bir-Sen olarak tepkimizi ortaya koyduk. Yukarıda belirttiğimiz hususlar da göz önünde tutularak bu proje uygulamadan kaldırılmalıdır.
Bu süreçte, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda ortaya koyduğumuz kurumsal tepkimizi şahsileştirerek tavır alanları, il millî eğitim müdürlüğü içinde üyelerimizi istifa etmeye zorlamaya yönelik amir etkisiyle mobbing yapanları ibretle izliyoruz.
Hamdi Yıldız
Eğitim-Bir-Sen Samsun 1 No’lu Şube Başkanı ve Memur-Sen İl Temsilcisi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.