LYS’ye sayılı günler kala, Oğuzkaan Koleji Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim Uzmanı Hatice Yılmaz, LYS ile ilgili önemli tespitlerde bulundu. Hatice Yılmaz, “Üniversitelerin lisans (4 ve üstü yıllık) programlarına yerleşmek isteyen adaylardan YGS’den 180 ve üstü bir puan almış olanlar Nisan ayının ilk iki haftasında LYS başvurularını tamamlamıştı. Üniversite yolundaki son adım olan Lisans Yerleştirme Sınavlarının (LYS) uygulanmasına 2 haftadan az bir zaman kaldı. Bu sınavlar hem içerik hem de uygulama açısından YGS’den farklı olacak” diyerek ayrıntıları anlattı;

YGS, hangi seçmeli dersleri seçmiş olursa olsun, lise eğitimini bitiren her öğrencinin almak zorunda olduğu derslerin içeriğinden sorularla öğrencinin karşısına çıkacak şekilde düzenlenir.

LYS içeriği ise tüm lise yılları boyunca seçmeli dersler ile verilmiş olan bilgileri ve zorunlu dersler ile verilmiş kazanımları, yani tüm lise bilgilerini kapsıyor. Örneğin, Matematik sınavında tam başarı elde etmek isteyen bir adayın, hem 9 ve 10. Sınıfta zorunlu olarak verilmiş olan Matematik derslerini tamamlamış hem de tüm Seçmeli Matematik derslerini seçmiş ve konularını tamamlamış olması gerekiyor.

SINAVA GİRECEK ADAYLAR TAKTİK VE STRATEJİ KISMINA ODAKLANSIN

Sınavlara 2  haftadan az bir zaman kalmışken adayların artık sınav içeriğine yönelik çalışmalarını tamamlanmış olması gerektiğini belirten Oğuzkaan Koleji Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birim Koordinatörü Ö. Yalın Kaya, sınav uygulanış biçimi ile ilgili önemli ayrıntılara dikkat çekti;

LYS’yi YGS’den farklı kılan en önemli özellik, sınavın uygulanış biçimidir. YGS sırasında öğrenciler, istedikleri testten başlama, istediği zaman o testi bırakma ve başka bir teste geçme özgürlüğüne sahiptiler. Tüm bunları, hem soruyu okuma-anlama-çözümleme hem de optik forma işaretleme süresi olarak soru başına 1 dakika düşecek şekilde yapmak zorundaydılar. 160 soruyu 160 dakikada yapmaya zorlayan YGS, süre konusunda cimri davranırken, adaylara testler arasında istedikleri şekilde hareket etme özgürlüğü de tanıyordu.

LYS uygulamasında ise durum çok farklı. Her sınavın alt testleri için bir süre belirlenmiş ve bu testler belirlenen süre içinde tamamlanıyor. Üstelik testlerin hangi sıra ile çözüleceği de önceden ÖSYM tarafından belirlenmiş ve kılavuzda gösterilmiştir. Örneğin, LYS-2 (Fen Bilimleri) sınavına giren bir aday, istese de istemese de, önce Fizik, ardından Kimya, en son da Biyoloji testini çözmek zorunda. Bu üç test için verilen 45’er dakikalık süreyi de aşamaz. Testi erken bitirir ise sessizce bir sonraki testin gelmesini beklemek zorunda. Diğer bir deyişle, Fizik testini 20 dakikada tamamladığı zaman, arta kalan 25 dakika boyunca sessizce beklemeli, çünkü bu 25 dakikayı diğer testler için kullanamaz.

Öğrencilerin üzerine eğitim almadıkları ve hazırlık yapmadıkları sınavlara giren öğrencilerin hedefleri ile girdikleri sınavlar örtüşmediği sürece, fazladan sınava girmek onlara enerji ve zaman kaybı olacaktır. Örneğin, Hukuk okumak isteyen bir aday için önemli olan Hukuk Fakültelerine öğrenci almada kullanılan TM-3 puan türüdür; bu puan türü için girilmesi gereken LYS’ler LYS-1 ve LYS-3’tür. Diğer LYS’lere girmek bu adaya sıfır puan katkısı sağladığı gibi onun yorulmasına ya da konsantrasyonun bozulmasına da sebep olabilir. Bunun yanında, hedefle örtüşmeyen bir sınav için kısa dönem hafızada kodlanmış bilgileri bozmak da başarısızlığın en önemli sebebi olacaktır. Bunu açmak gerekirse, Hukuk için hazırlanan az önce sözü edilen aday Matematik, Geometri, Türk Dili ve Edebiyatı ve Coğrafya-1 konuları üzerine yaptığı çalışmalar ile beyninin bu bilgileri kısa dönem hafızasında depolamasını ve gerekirse daha geniş bilgileri uzun dönem hafızasından çağıracak şekilde kodlamıştı. Hedefi ile uyuşmayan LYS-4 sınavına girerek sınavda işine yaramayacak olan Tarih dersi bilgilerini beynine çağırdığı zaman oluşturduğu bu düzen bozulacaktır. Beynin bu çalışma prensibini bilgisayar ya da cep telefonlarında gözlemleyebiliriz. RAM (Random Access Memory / Rasgele Erişim Belleği) denilen modül insan beynindeki kısa dönem hafıza ile aynı prensip ile çalışır. HDD (Hard-Disk Drive / Sabit Disk Sürücüsü) ise uzun dönem hafızaya benzer. HDD içindeki bilginin çağırılması için çok uzun bir zaman alabilir, ancak RAM içine depolanmış bilgi en kısa sürede önümüzde belirir. Bunu uzun zamandır çalıştırmadığınız bir program ya da dosyayı açmaya çalıştığınız zaman bilgisayarınızın beklemesi, bazen titrek çalışması ya da bir süreliğine yanıt vermemesi olarak görürüz. Aynı şey beynimizde olup da o sırada sınavda isek sınav bitince “ne oldu anlamadım, bir anda sanki beynim çalışmayı durdurdu” şeklinde ifade ederiz.

Yukarıda sıraladığımız sebeplerden dolayı, hedefine yönelik ciddi çalışma yapmış adayların, hedeflerine katkı sağlamayan sınavlara girmemesinin onlar için daha faydalı olacağı sonucuna varabiliriz. Bununla beraber, sınavlara 2 haftadan az bir zaman kalmışken adaylar, sınav içeriğine yönelik çalışmaları tamamlamış olmalı ve sınavın diğer önemli kısmına, yani taktik ve stratejik kısmına odaklanmaya başlamış olmalıdır.

DENEME SINAVLARI ÇOK ÖNEMLİ

Oğuzkaan Koleji Yönetim Kurulu Üyesi Hatice Yılmaz, bu uygulamaya alışık olmayan adayların sınav sırasında sorun yaşama ihtimali son derece yüksek. Bu yüzden önümüzdeki günlerde, başvuru yaptığı sınavların deneme sınavları ile kendisini test eden adaylar, bugüne kadarki emeklerini sınav sırasında daha iyi ortaya koyacak. Hiçbir deneme hazırlığı yapmadan giren adaylar ise sınav sırasında yaşadıkları şaşkınlık sebebi ile motivasyonlarını kaybedecek ve emeklerinin karşılığını almayı riske atacaklar. Öyle ki sınav sırasında bir testi erken bitirip, sessizce testin süresinin dolmasını beklemek bile bir eğitim gerektiriyor. Bunu anlamak için şu anda analog bir saatin kadranına bakıp saniyelerin geçişini seyredin ve hiç konuşmayın. Zamanın, hiçbir şey yapmadığımız zaman ne kadar yavaş aktığını fark edeceksiniz. Bu keşfi sınav sırasında yapmak ve dakikalarca beklemenin sıkıcılığı ile orada ilk defa karşılaşmak yerine, disiplinli bir ortamda bir deneme sınavında bunu yaşamak, adaylar için son derece faydalı olacaktır.

Sınav sırasında zaman çok büyük bir problem olmamakla birlikte, en büyük önem depolanması gereken bilginin yoğunluğudur. Adayların, bu iki haftayı verimli geçirmek için bol bol soru çözmesi ve soruları çözemedikleri zaman defterleri, konu anlatım kitapları ya da çözümlü soru bankalarından kopya çekerek o anda soruyu çözmek için zihinlerini zorlamaları en iyi yatırım olacaktır. Bu sayede, beyinlerine o konu ile ilgili o sorudaki belirgin detayları ve soru tipinin özelliği olan tuzakları hatırlaması için bir sebep oluşturacaklardır. Beyin, tehdit altına girmesine engel olacak her türlü bilgiyi öncelikli olarak depolar ve bu sayede hayatta kalmayı umar. Bu durumdan istifade ederek yapılan yoğun bir çalışma kampı ile 2 hafta içerisinde sınavdan en yüksek verimi almak mümkün olacaktır. Bu konuda okullarda görevli rehber öğretmenlerden destek istemek halen son sınıfta okumakta olan öğrencilerin işlerini biraz daha kolaylaştıracaktır.

ÖSYM’nin resmi internet sitesindeki 2016-ÖSYS alanında yayınlanmış olan ÖSYS Kılavuzundaki (http://dokuman.osym.gov.tr/pdfdokuman/2016/YGS/2016-OSYSKILAVUZU11012016.pdf) bilgilere göre sınav tarihleri, içerikleri ve çözüm için öğrencilere verilecek olan süreler aşağıdaki gibi:

LYS-1: 19 Haziran 2016, Pazar – 10:00

LYS-2: 25 Haziran 2016, Cumartesi – 10:00

LYS-3: 26 Haziran 2016, Pazar – 10:00

LYS-4: 18 Haziran 2016, Cumartesi – 10:00

LYS-5: 25 Haziran 2015, Cumartesi – 14:30