TOLGA ŞARDAN

15 Temmuz sürecinin ardından başlatılan FETÖ operasyonlarında yeni aşamaya geçildi.

Hedef, TSK içinde varlığı henüz tespit edilemeyen "Kripto FETÖ'cü"ler.

Başarısız darbe girişimi sonrasında yayımlanan KHK'larda daha önce kimlikleri ve faaliyetleri bilinen FETÖ'cü TSK mensupları listeler halinde ihraç edilmişti. İhraç edilen TSK mensubu FETÖ'cülerin büyük bölümü halen tutuklu olarak yargılanıyor.

Ancak, FETÖ'yle mücadelede yürütülen adli soruşturmalarda elde edilen veriler, TSK içindeki FETÖ'cülerin sayısının ihraç edilenlerle sınırlı olmadığını ortaya koyuyor.

Yapılan adli çalışmalarda, yaz aylarında yapılan ülke genelindeki "mahrem imamlar, mahrem abiler, mahrem ablalar" operasyonları, halen TSK içinde bulunan ve kimlikleri gizli kalmış cemaat mensubu askerlerin gün ışığına çıkartılması için kırılma noktasını oluşturdu.

Mahrem imam operasyonları

FETÖ'nün gizliliğini korumakla görevlendirilen, neredeyse tüm kamu personelinin kontrol ve denetimini sağlayan en önemli yapılanması olan "mahrem imamlar" operasyonlarında elde edilen veriler, TSK içindeki kripto FETÖ'cülerin kimliklerinin belirlenmesine büyük katkı sağladı.

Mahrem imamların faaliyette bulundukları bölgelerde bağlantılı oldukları kripto FETÖ'cü askerlerle temaslarının ortaya çıkarılması, TSK bünyesinde yeni bir darbe hazırlığının önlenmesinde büyük fayda sağladı hiç kuşkusuz.

15 Temmuz sonrasında bile bağlantılı oldukları kamu personeli üzerinde faaliyetlerine devam ettikleri anlaşılan mahrem imamların, özellikle kimlikleri tespit edilemeyen kripto FETÖ'cü askerler ile çok farklı bir yöntemle haberleştikleri belirlendi.

Bu tespit, ilk olarak Tekirdağ'da FETÖ soruşturmasını yürüten emniyet birimlerince yapıldı.

Mahrem imamlar operasyonları sırasında gözaltına alınan bazı TSK mensupları, kendilerinin bağlantılı oldukları mahrem imamlarla haberleşmelerinin sabit veya kontörlü telefon hatları üzerinden gerçekleştirildiğini anlattı.

Bazıları etkin pişmanlıktan yararlanıp itirafçı olan FETÖ'cü asker şüphelilerin telefonları üzerinde başlatılan HTS incelemeleri sonrasında, "öğrenci" olarak tanımlanan ve Tekirdağ'da yaşayan TSK'daki cemaat mensuplarıyla sabit hatlar üzerinden kurulan bağlantılarda kullanılan market, büfe, lokanta gibi yerlere ulaşıldı.

İmamdaki telefonun sırrı

Polis araştırmalarında, FETÖ içinde "genel müdür" olarak adlandırılan 3 üst düzey FETÖ'cünün kimliği tespit edildi. Bunlardan B.A. yakalanarak tutuklandı. Ancak, söz konusu mahrem abinin kullandığı cep telefonuna ait rehberdeki isimler üzerine yeni inceleme yapan Tekirdağ Emniyeti, çok ilginç bir haberleşme sistemini ortaya çıkardı.

Türkiye genelinde mahrem imamlar operasyonlarının devam ettiği süreçte Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü'nde oluşturulan özel bir ekip B.A.'nın cep telefonundaki isimlere ulaşmaya çalıştı. Çalışma sırasında, cep telefonunda kaydedilen numaraların gerçek sahiplerinin cemaatle hiçbir bağlantısının olmadığının anlaşılmasıyla birlikte, aslında özel bir şifreleme yöntemi kullanıldığı görüldü.

Ayrıca, sabit hatların incelenmesinde, askeri personelin arandığı tarih ve saat değişkenliklerinden hareketle FETÖ sorumlularının ardışık ve seri olarak askeri personeli aradığı ve telefon numaralarının 99 ve 100 rakamlarına tamamlanacak biçimde kayıt yapıldığını tespit etti.

Subaya ayrı, astsubaya ayrı

Durumu bir örnekle açıklamak gerekirse, FETÖ'nün kriptosu olan bir TSK mensubunun 0 5XX XXX XX 28 olan gerçek GSM hattı numarasının son iki rakamı eğer kripto asker astsubaysa 99'a, subaysa 100'e tamamlanarak rehbere kayıt yapıldığı görüldü. Son iki rakamı 28 olan TSK'daki FETÖ mensubunun FETÖ yöneticisinin telefondaki karşılığı ise kişi astsubaysa 0 5XX XXX XX 72, subaysa 0 5XX XXX XX 73 olarak ve kod isimleriyle kayıt yapıldığı anlaşıldı.

Bu şifreleme yöntemiyle üst yöneticilerin TSK'daki kripto FETÖ'cüleri gizlemeye çalıştığı, kod isimleriyle kayıt yaparak deşifre edilmelerini önlemeye çalıştıkları ortaya çıktı.

Tekirdağ Emniyeti'nce ortaya çıkarılan bu şifreleme yöntemi, hemen Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi ve diğer il emniyet müdürlükleriyle paylaşıldı. İl emniyet müdürlükleri, söz konusu yöntemi, kendilerinin yakaladıkları üst düzey mahrem imamlarda ele geçirilen cep telefon numaraları üzerinde yaptıkları incelemelerle halen TSK'da görev yapan yüzlerce kripto FETÖ üyesini tek tek tespit etmeye başladı.

TSK temizlendi mi?

Son günlerde yurt genelinde farklı kentlerde arka arkaya yapılan ve muvazzaf TSK mensuplarının gözaltına alınmasıyla sonuçlanan operasyonların başlangıcı böyle. Tekirdağ Emniyeti'ndeki özel çalışma ekibinde görev yapan akıllı ve öngörülü bir kaç polisin yaptığı çalışma sonucunda "temizlendi" denilen TSK'da yepyeni operasyonlar gerçekleştiriliyor.

Bu operasyonların en önemli merkezi kuşkusuz İstanbul. İstanbul'daki TSK kadrolarında kripto olarak yer alan TSK personeli sayının en az 7-8 bine ulaşacağı ifade ediliyor.

Tekirdağ'da Vali Mehmet Ceylan'ın koordinesinde dar kapsamlı yürütülen çalışmaların neticesinde TSK'da yerleşik durumdaki binlerce kripto FETÖ'cünün varlığı ortaya çıkarıldı.

Her ne kadar yakın zamanda, TSK'daki ihraçlar sonrasında Türk Ordusu'nun FETÖ'den temizlendiği yönünde açıklamalar yapılıyorsa da gerçekleştirilen "kripto FETÖ'cü asker" operasyonları söz konusu açıklamaların temizliğin niteliği ve niceliği konusunda ipuçlarını ortaya koyuyor melasef.

Milliyet