Koronavirüs nedeniyle evden çalışma gündemde
Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de pek çok şirket koronavirüs salgını nedeniyle evden çalışmayı gündemine alıyor. Şirketlerin hukuki anlamda dikkat etmesi gerekenler var
Yeni tip koronavirüs bütün dünyayı etkisi altına aldı. Çin'de neredeyse hayat durdu. Özellikle kalabalık alanlarda bulunmanın risk haline gelmesi nedeniyle plazalar, iş merkezleri gibi virüsün yayılabileceği yerlerde bulunmadan çalışma konusu gündemde. İş Kanunu'nda evden çalışmaya ilişkin düzenleme mevcut. Pek çok şirket bu konuyu gündemine aldı. Yazımda evden çalışmanın hukuki çerçevesini özetledim.
ÇOK YAYGINLAŞTI
Milliyet'ten Cem Kılıç'ın haberine göre: Evden çalışma biçimi bugün çok sayıda kişi tarafından tercih ediliyor. Evde çalışma, çalışanlar açısından trafik derdi çekmeden çalışma anlamına gelirken, işverenler açısından da işyeri giderlerini önemli ölçüde düşürme anlamına geliyor. Bugünlerde ise geçici olarak kalabalık ortamlarda bulunmamak adına pek çok işveren evden çalışmayı teşvik etmek istiyor. Diğer taraftan 'zamanın özgürce kullanımı' tartışmalı bir konu. Çalışan her ne kadar evde olsa da çoğunlukla bir ağ üzerinde merkezi işyerine bağlı oluyor.
İş Kanunu'nun 14. maddesinde uzaktan çalışma düzenlendi. Buna göre, işçinin, işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu kapsamında iş görme edimini evinde ya da teknolojik iletişim araçları ile işyeri dışında yerine getirmesi esasına dayalı ve yazılı olarak kurulan iş ilişkisi uzaktan çalışma olarak tanımlanıyor. Evde iş sözleşmeleri Borçlar Kanunu'nun 461 ve devamındaki maddelerinde de düzenlendi. Borçlar Kanunu'nda evde hizmet sözleşmesi, işverenin verdiği işi işçinin kendi evinde veya belirleyeceği başka bir yerde bizzat veya aile bireyleriyle bir ücret karşılığında yaptığı iş olarak tanımlandı.
KORONAVİRÜSLE EVDEN ÇALIŞMA GÜNDEMDE
Sözleşme yazılı olmalı
Yazılı olarak yapılacak evde çalışma sözleşmesinde; işin tanımı, yapılma şekli, işin süresi ve yeri, ücret ve ücretin ödenmesine ilişkin hususlar, işveren tarafından sağlanan ekipman ve bunların korunmasına ilişkin yükümlülükler, işverenin işçiyle iletişim kurması ile genel ve özel çalışma şartlarına ilişkin hükümler yer almalıdır. Borçlar Kanunu'na göre; evde çalışanlar sürekli değil iş geldikçe çalışıyorlarsa sözleşmeleri belirli süreli yapılabiliyor. Ancak bu kişiler sürekli iş alıyor veya aralıklı çalışsalar da sözleşmelerinde baştan belirsiz süreli yapıldığına ilişkin hüküm bulunuyorsa sözleşmeleri belirsiz süreli kabul edilmektedir.
Bugünlerdeki geçici olarak evden çalışmanın ise yazılı olarak kural altına alınması, çalışanların evden çalışma biçimlerinin belirlenmesi ve işverenin buna yönelik olarak gerekli çalışma düzenini kurması gerekiyor. Aksi taktirde ücret ve çalışma süreleri konusunda sorun yaşanabilecektir.
İŞVEREN İŞ KAZASINDAN SORUMLU TUTULABİLİR
İşveren, uzaktan çalışma ilişkisiyle iş verdiği çalışanın yaptığı işin niteliğini dikkate alarak iş sağlığı ve güvenliği önlemleri hususunda çalışanı bilgilendirmek, gerekli eğitimi vermek, sağlık gözetimini sağlamak ve sağladığı ekipmanla ilgili gerekli iş güvenliği tedbirlerini almakla yükümlü. Çalışanların evde bir kazaya uğramaları halinde bu kazanın iş kazası olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği tartışmalıdır. Evde olabilecek her kaza iş kazası sayılmamakta. Fakat yapılan iş nedeniyle bir kazaya uğranması halinde bu kaza evde de olsa iş kazası kabul edilir. Yapılan işle ilgili evde bir kaza olması ve işverenin yukarıdaki yükümlülüklerini ihlal etmesi halinde işveren bu kazadan sorumlu olacaktır. Örneğin, işverenin bilgisayarda iş yapan bir evde çalışana ergonomi hakkında güvenlik önlemlerini anlatmaması nedeniyle çalışanın sakatlanması halinde işveren sorumlu tutulabilecektir.
EVDE ÇALIŞANLAR İŞÇİ Mİ?
Evde çalışma halinde işçinin işverenle olan bağımlılığı zayıflıyor. Bunun anlamı, işverenin işçi üzerindeki talimat verme yetkisinin önemli ölçüde sınırlanıyor olması. Bu nedenle, evde çalışanların en büyük sorunu da bu kişilerin işçi olarak mı yoksa bağımsız çalışan olarak mı değerlendirileceği noktasında toplanıyor. Bu kişilerin işçi olduğunun kabulü halinde hem iş hukukundan hem de sosyal güvenlik hukukundan doğan hakları bulunuyor.
Evde çalışan kişiler, işverenin iş organizasyonu içinde yer alıyorlar, belirli ölçüde ona bağlı olarak çalışıyorlarsa bu kişiler işçi sayılıyor. Özellikle tele çalışma dediğimiz, online veya online olmamakla birlikte işverenden her an emir ve talimat alabilecek durumda belirli saatlerde yapılan çalışmalarda, evde çalışanların işçi oldukları net bir şekilde kabul ediliyor. Fakat evde çalışan kişi tamamen kendi çalışma düzenini belirliyor ve işin sonucunu işverene götürüyorsa, örneğin üzerinde çalıştığı projeyi tek başına yapıp iş bittikten sonra işverene teslim ediyorsa, kişinin işçi olup olmadığını tespit etmek güçleşiyor.
Bu durumda kişinin serbest bir girişimci olarak çalıştığı kabul edilirse, ortada bir işveren bulunsa da çalışan kişi işçi olmayacaktır. Bağımsız çalışmada belirleyici olan kişinin karar verme özgürlüğüne sahip olup olmaması, işi reddetme imkanının var olup olmaması, müşterileri serbestçe seçebilmesi, fiyatları kendinin belirleyebilmesi ve oluşan zararlardan da kendinin sorumlu olması gibi unsurlardır. Eğer evde çalışan kişinin bahsedilen unsurlardan birçoğuna sahip olduğu anlaşılıyorsa kişi işçi olarak değil bağımsız çalışan olarak kabul edilmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.