CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Antalya'da halka seslendi. Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun asgari ücret sözlerine cevap verdi. Koro halinde başladılar. Neymiş efendim asgari ücret 1500 lira verilirmiymiş, iş verene zülümmüş. O maliye bakanına sesleniyorum. Sen ayda 13-14 bin lira alırken, devlete zülüm değil de işçiye verince mi zülüm. 5 kişilik bir aile günde sadece bir çay ve simit ile gününü geçirse, 949 liradan sadece 49 lira kalıyor. Kalan bu parayla ev kirası mı ödesin, servis parası mı ödesin, okul parası mı ödesin. Sen 1500 lira verdiğin asgari ücretliye neyin zülümünden bahsediyorsun.' dedi.

İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satırbaşları;

Emekli kardeşim senin hakkını teslim edeceğim. Ramazan Bayramı’nda, Kurban Bayramı’nda senin hakkını vereceğim. Helali hoş olsun diyorum. Emekliliere bizim vefa borcumuz var. Keban’da da onlar çalıştılar, Kardemir’de de onlar çalıştılar. Otellerde de onlar çalıştılar. Biz emekliyi onurlu yapacağız. Diyorlar ki emekliye para verirler kaynağı nereden bulacaksın? 

"SARAY'A PARA BULUYORSUN DA..."

Sen kaçak sarayına para buluyorsun da emekliye mi bulamıyorsun? Bizim iktidarımızda başbakan oğlunu arayıp, paraları sıfırladın mı diye soramayacak. Her kuruşun hakkını vereceğiz. Emekliye de hakkını vereceğiz. Antalya Türkiye’nin en güzel kenti, herkes huzur içinde yaşıyor. Ancak oteller sadece yaz aylarında çalışıyor, kışın boş kalıyor. Bizim yeni bir turizm ekonomisi hazırlamamız lazım. Otellerimiz 12 saat 12 gün 12 ay çalışacaklar, huzur içinde çalışacaklar.

"DÖVİZ GETİREN BAŞ TACIMIZ OLUR"

Bu yıl Rusya’dan gelen turist sayısında düşüş olduğunu bana söylediler. Biz turizmi bacasız sanayi olarak görüyoruz ama onlar sevmiyorlar. Onlar yabancıya biletleri pahalı satıyorlar, yabancıların kiralarını yüksek tutuyorlar. Bu ülkeye döviz getiren bizim baş tacımız olur.

"HEPSİNİ BULACAĞIM"

Sorun üreten bir iktidardan kurtulup, sorun çözen bir iktidarın yolu 7 Haziran’dan geçiyor. 7 Haziran’da sandıklara gideceğiz, yeni bir başlangıç yapacağız. Türkiye altı okun altına oyunu basacak. İki Trakya büyüklüğünde alanda tarım yapılmıyor. Bu ülkede samanın da ithal edildiğini gördük. Çiftçi kardeşime sözüm var, mazotu 1,5 lira yapacağız. Diyorlar ki petrol dışardan geliyor. Petrolün rafineri çıkış fiyatı 1,2 kuruş, ama bize ne kadara satılıyor 1,5 lira. Zarar eden kim, zarar eden hortumlar. Hepsini bulacağım.

"BU ÜLKENİN EN SAYGIN İNSANLARI HALİNE GELECEKSİNİZ"
 
11 milyon emekliye sesleniyorum. 11 milyon emeklinin 11’inden de oy istiyorum. Bizim hedefimiz de refahı tabana yaymak. Bunu lütfen unutmayın.  “Uygar dünyanın parçası olacak Türkiye. Çocuklarımız güzel okuyacak. Çağdaş bir anlayışla çocuklarımızı yetiştireceğiz. Öğretmenler, gözünü sevdiğim öğretmenler, sözüm söz sizleri bu ülkenin en uygar insanları haline getireceğim. Eğer biz de uygar dünyanın bir parçası olacaksak ben de biz de bütün aydın insanlar da öğretmenlerimizi baştacı edeceğiz, bu ülkenin en saygın insanları haline getireceğiz.

"POLİSLERE SÖZÜMÜZ VAR"

Bizim güvenliğimizi sağlayan polislere de bir sözüm var. Dedim ki önce hükümetin değil halkın polisi olun, halkı sevin, genç çocuklarımızı biber gazı, copla mopla dövmeyin.Onların 24 saat çalıştığını, zor şartlarda çalıştığını biliyorum. Onlara sözüm var, halkın polisi olduğunuz sürece, onların 3600 kadro sorununu çözeceğim. Sözüm söz. Kılıçdaroğlu sözü.

"KORO HALİNDE BAŞLADILAR"

Koro halinde başladılar. Neymiş efendim asgari ücret 1500 lira verilirmiymiş, iş verene zülümmüş. O maliye bakanına sesleniyorum. Sen ayda 13-14 bin lira alırken, devlete zülüm değil de işçiye verince mi zülüm. 5 kişilik bir aile günde sadece bir çay ve simit ile gününü geçirse, 949 liradan sadece 49 lira kalıyor. Kalan bu parayla ev kirası mı ödesin, servis parası mı ödesin, okul parası mı ödesin. Sen 1500 lira verdiğin asgari ücretliye neyin zülümünden bahsediyorsun. Dedim diyorum refahı tabana yayacağım.

"TAŞERON İŞÇİLERE SESLENİYORUM"

Taşeronda çalışan işçiler. Onların da iş güvenliği hakları olsun, iş güvenceleri olsun. Yine koro halinde itiraz. Devlete yük oluyor. E zaten devlet onlara para ödüyor. 800 bin taşeron işçisine sesleniyorum. Adalet istiyorsanız, çözüm istiyorsanız, seçenek belli. Adres Mustafa Kemal’in partisi. Geleceksin kardeşim, oyunu altı okun altına basacaksın, kadronu alacaksın.

"HAPİSTEN KURTARACAĞIM"

“550 bin kişi yargılandı kredi kartı borcundan. Suçları taahhüdü ihlal cezası. 89 bin vatandaş hapse girdi ve çıktı. Biz ne diyoruz. 500 bin vatandaşımı hapisten kurtaracağım. 500 bin vatandaşımın kredi kartı ve tüketici kredilerinde biriken faizlerinin en az evet iyi dinleyin en az yüzde 80’inini sileceğim. Bankalar 19 milyar dolarlık alacağı 2 milyara varlık yönetim şirketlerine satıyorlar. Biz bu aracıyı kaldıracağız, bankalara gel bakalım sil vatandaşın borcunu diyeceğiz. Efendim diyorlar ki bu olamaz, olur efendim, biz bu proje için bütün uzmanlarla, yurtdışındaki uzmanlarla konuştuk.

4 yılda yoksulluğu bu topraklarda tarihe gömeceğiz. 4 yılın sonunda hiçbir aile ben yoksulum diyemeyecek. Her aileye 720 lira aile yardımı yapacağız. Parayı kadının hesabına yatıracağız. Kadın ev alışverişi mi yapar, çocuğuna bir şey mi alacak. Benim inancıma göre sağ elin gördüğünü sol el görmez öyle olacak. Buna da laf ediyorlar, parayı nereden bulacak. Para senin sarayında.

Projelerimizin maliyeti milli gelirin yüzde 2,9’u. Ben bu ülkenin milli gelirinin yüzde 2,9’unu halka veremeyecek miyim? Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. Size birinci sınıf demokrasiyi getirmeyi vaat ediyorum. Hiç kimsenin inancı siyaset meselesi olmayacak. Biz ülkemizde barış istiyoruz, biz ülkemizde kimsenin açlıktan ölmesini istemiyoruz. 13 yılda 17 milyon yoksul yaratılmışsa, bunu çözecek tek parti emin olun CHP’dir.

internethaber