Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ve Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, Abdi İpekçi Parkı’nda oturma eylemi başlatan ataması yapılmayan öğretmenleri ziyaret ederek, onlara destek verdi.

Ataması yapılmayan öğretmenler, ‘Şubatta 30 bin adil atama bekliyoruz’, ‘36 öğretmen intihar etti’, ‘Öğretmenler Günü’müz yine kutlu değil’ pankartları açtı, intihar eden 36 öğretmenin fotoğraflarını yere serdi, fotoğrafların üzerlerine karanfil koydu. Genel Başkan Koncuk da ataması yapılmayan öğretmenlerin üşümemesi için onlara battaniye verdi.

Ataması yapılmayan öğretmenlerin oturma eylemine katılan Genel Başkan Koncuk burada bir açıklama yaptı. Koncuk, şunları kaydetti: “İntihar eden öğretmenlerimizi rahmetle anıyorum. Onları anarken yüreğim sızlıyor. Beceriksiz siyasetçilerin gençlerimizi getirdiği nokta bu resimlerde çok net görünüyor. Oturma eylemi yapan gençlerimizi de ben iradelerinden, mücadelelerinden dolayı tebrik ediyorum. Hak verilmez, alınır. Susarak, evde oturarak hak alınmaz. Bu ülkede terör örgütü bile hakkını eylem yaparak alıyorsa, bu arkadaşlarımızın eylemini desteklemek herkesin boynunun borcudur. Bakın terör örgütüne; ana dilde savunma hakkını aldılar, bu gidişle ana dilde eğitim hakkını da bunlara verirler. Biz de ataması yapılmayan öğretmenler adına, işsiz gezen milyonlarca gencimiz adına pastadan hakkımıza düşeni talep edeceğiz, bunun için ne gerekiyorsa yapacağız.

Eğer bu ülke Suriye’li sığınmacılara- 1 milyar TL’yi bulan masraf yapıldı- kaynak ayırıyorsa, bu ülke söylendiği gibi dünyanın 16. büyük ekonomisi ise buna uygun bir öğretmen atama politikası yapılması lazımdır. OECD ülkelerini baz aldığımızda Türkiye’de 300 bin öğretmen ihtiyacı var. Kim ‘öğretmen ihtiyacı yok’ diyorsa, ben onu ‘koskoca bir yalancı’ olarak ilan ediyorum. OECD ortalamasına göre sınıflarımızı düzenlediğimizde 300 bin öğretmen çağımız var. Portekiz’i, Fransa’yı baz aldığımızda 350 bin, 400 bin öğretmen ihtiyacımız var. Bizim yönümüz gelişmiş ülkeler ise; öğretmen ihtiyacını da Afrika’nın geri kalmış ülkeleri ile değil, gelişmiş ülkelerle mukayese etmeliyiz. Artık bu ızdırap bitmeli.”

Ataması yapılmayan öğretmenler ile birlikte Aralık ayının sonunda büyük bir eylem yapacaklarını ve Şubat’ta ek bir atama talep edeceklerini kaydeden Koncuk, tüm branşlarda adil bir atama istedi. Koncuk şunları söyledi: “Ataması yapılmayan öğretmenlerin sorununu bu ülkede duymayan kalmadı. Eğitim ile ilgisi bulunmayan insanlar bile ‘ah, vah’ ediyor; Milli Eğitim Bakanı’nın, Maliye Bakanı’nın, Başbakan’ın yüreğini bir türlü titretemedik. Bu sorun, tüm ağırlığıyla devam ediyor. ‘Bütün mezun olanların atanması gerekmiyormuş’ diyorlar. Ama ihtiyacımız var. Biz ‘Milli eğitimin öğretmen ihtiyacını atayın’ diyoruz. 350 bin atama bekleyen gencimiz var, 350 bin öğretmen ihtiyacımız var. O zaman atayacaksınız, bundan kaçamazsınız. Bu nedenle gençlerin yaptığı eylemlere her zaman destek verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu gençlerimiz enerjilerini park köşelerinde oturmaya harcamamalı, okullarda harcamalı, öğrenciler için harcamalı. İnşallah bu eylemden istedikleri sonucu elde ederler, şayet elde edemezlerse Türkiye’deki ataması yapılmayan öğretmenlerle birlikte Aralık ayının sonunda Ankara’da büyük bir eylem yapacağız. Biz, tüm branşlarda adil atama istiyoruz.”

Yeni sistemin en az 100 bin öğretmen ihtiyacı yarattığını söyleyen Koncuk, öğretmen ihtiyacının neden karşılanmadığını sordu. Koncuk sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de eğitim sistemini değiştirmekle iş bitmiyor. Yeni sisteminin en az 100 bin öğretmen ihtiyacını yarattığını herkes biliyor. Ama yeni sistemin yarattığı öğretmen ihtiyacını inatla atamıyorsunuz. Bu nasıl bir sorumsuzluk? Öğretmen olmazsa, eğitim-öğretim olabilir mi? Eğitim-öğretim davasında başarılı olmadan bir milletin huzur içinde yaşaması mümkün değildir. Millet olarak ataması yapılmayan öğretmenlere sahip çıkmalıyız. Sayın Başbakan, Bakanlar zaman zaman genç bir nüfusa sahip olduğumuz için övünüyor. Sokaklara terk ettiğiniz nüfus genç olsa ne yazar, yaşlı olsa ne yazar. İş hayatında değerlendiremedikten sonra, nüfusun genç olmasıyla övünmenin hiçbir anlamı yok. Ataması yapılmayan öğretmenlerin dün ve bugün olduğu gibi yarın da yanlarında olacağız.”