Koncuk: Memur İhraçları Gelişigüzel Yapılmasın
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Başbakan Binali Yıldırım'ın terör örgütü sempatizanı ya da destekçisi 14 bin öğretmenin yerini değiştireceklerine ilişkin yaptığı açıklamaları değerlendirdi.
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Başbakan Binali Yıldırım'ın terör örgütü sempatizanı ya da destekçisi 14 bin öğretmenin yerini değiştireceklerine ilişkin yaptığı açıklamaları değerlendirdi.
"Tüm memurlarımızla birlikte, evlatlarımızı emanet edeceğimiz öğretmenlerin mutlaka ama mutlaka vatansever olmalarını, ülke geleceği açısından vaz geçilmez önemde görüyoruz.PKK yanlısı bir öğretmen ya da memurun kamuda olması elbette kabul edilemez,söz konusu dahi olamaz" diyen Genel Başkan Koncuk şöyle konuştu: " Gerçekten PKK'lı öğretmen ya da memurlar sağlam yöntemlerle mi tespit edilecek, yoksa, şimdi olduğu gibi, gelişigüzel yöntemlerle, Fetöcü diye KHK ile ilan edilenler gibi, bu defa da PKK ile hiç bir ilgi ve alakası bulunmayan insanlar da zarar görecek mi?"
Genel Başkan İsmail Koncuk şunları kaydetti:
''Sayın Başbakan 14 bin PKK sempatizanı ya da destekçisi öğretmenin görev yerlerini değiştireceklerini açıkladı.Bir çok arkadaşım da haklı olarak, madem PKK lı, neden işten atmıyorsunuz da, görev yeri değişikliği ypıyorsunuz diye, infial içinde yorumlar yapıyor.
Doğrusu, ben yaşadığımız fetö örgütü ile mücadele adı altında, Fetöcü olmakla hiç bir alakası olmayan suçsuz, günahsız onca insanın da açığa alınıp, meslekten atıldığını gördükten sonra, PKK lı öğretmenleri ya da memurları da atın derken, biraz daha dikkatli olmak gerektiğine inanıyorum.Gerçekten PKK lı öğretmen ya da memurlar sağlam yöntemlerle mi tespit edilecek, yoksa, şimdi olduğu gibi, gelişigüzel yöntemlerle, şimdi Fetöcü diye KHK ile ilan edilenler gibi, bu defa da PKK ile hiç bir ilgi ve alakası bulunmayan insanlar da zarar görecek mi? Bu yaşadığımız acı tecrübeden sonra, yok canım o kadar da olmaz, diyen birileri kaldı mı?Kaldıysa, yaşadıklarımızdan hiç ders alınmamış demektir.
Bu açığa alınmalar ilk başladığında, hukuk ve adalet vurgusu yaptığım ilk açıklamalarımın altında, bana hakaret edenleri de, derdin fetöcüleri korumak mı, çiğ yemedik ki karnımız ağrısın diyenleri de gördüm.İş zamanla ilerledikçe, bu hakaret edenlerin bir çoğu, baktı ki durum hiç de düşündüğü gibi değil, ihtimal ki, kendinden çok emin olmasına rağmen, kendisi de Fetöcü suçlaması ile açığa alınabilir, birilerinin iftirasına uğraması da mümkün, bu defa yaptığımız açıklamaların altına yapılan yorumlar tamamen değişti, hakaret edenler hemen hemen hiç kalmadı, daha çok takdir yorumları yazılmaya başlandı.
Değerli arkadaşlarım biz sendikayız ve iyi sendikacılık yaptığınızı söylüyor, gerçekten de hep birlikte bu gayret içindeyiz.Bizim, ne fetö denilen zihni bozuk yapıyla, nede PKK denilen ilket terör örgütü ile bir bağımız olmadığı gibi, teşkilat olarak, yıllarca, iktidarın PKK ile mücadele yöntemini eksik bulduk, hatta çözüm süreci adı verilen sürece en net mücadeleyi yaptık, her ortamda eleştirdik.Bir çok kişinin bu çözüm sürecinin akil adamı olmaya can attığı dönemde, bizler akil adamlık teklifini, bir an tereddüt etmeden elimizin tersi ile reddettik.
Tüm memurlarımızla birlikte, evlatlarımızı emanet edeceğimiz öğretmenlerin mutlaka ama mutlaka vatansever olmalarını, ülke geleceği açısından vaz geçilmez önemde görüyoruz.PKK yanlısı bir öğretmen ya da memurun kamuda olması elbette kabul edilemez,söz konusu dahi olamaz.Bilhassa bu tespitleri yaptığını söyleyen Sayın Başbakan'ın, bunların görev yerlerini değiştireceğiz açıklaması anlamlıdır, burada akla gelen ilk şey, Sayın Başbakanın bu tespitlerden çok emin olmadığıdır.Şayet Sayın Başbakan bu tespitlerden emin ve buna rağmen, bu açıklamayı yapıyorsa, ya bizim bilmediğimiz başka bir durum vardır, diğer ihtimalleri düşünmek dahi istemem.
İşte tam burada, Başbakan dahi emin değilse, bu tespitlerden hareketle atın kardeşim bu PKK lıları dediğimizde, biz kimlerin atılacağından nasıl emin olacağız?Doğrusu ben şahsım adına, Fetöcü olmadığı halde atılan binlerce insanı gördükten sonra, böyle bir sorumluluğun altına girmekten imtina ederim.
Gelin, biz yine doğruyu söyleyelim, hukuk, adalet ve insan hakları, ancak şunun altını çizelim, bu ülkeyi yönetenlerin, çocuklarımızı PKK lı, ya da hainliği tescil edilmiş öğretmenlerin ellerine teslim etmemek gibi bir büyük sorumluluğu da var, şimdiye kadar maalesef yerine getirilmemiş olan, bu sorumluluk da, artık usulüne uygun olarak yerine getirilmelidir.Bekleyelim, görelim.Allah tüm dürüst, namuslu ve vatansever insanları iftiraya uğramaktan korusun."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.