Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Kanal B TV’de yayınlanan “GÜNCEL” programına katılarak Türkiye Kamu-Sen’in 4 Nisan Cumartesi günü yapacağı  “EK ZAMMIMI UNUTMA, İŞ GÜVENCEME DOKUNMA” mitingi, çalışma hayatı ve gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

KONCUK: TERÖRİSTLERİN İTİBAR GÖRDÜĞÜ BİR ÜLKEDE BU OLAYLAR KAÇINILMAZDIR

Konuşmasına Çağlayan Adliyesinde şehit olan savcımıza Allah’tan rahmet dileyerek başlayan Koncuk, “Terörü kınıyorum, amacı ne olursa olsun hiçbir terör faaliyetini desteklemek insan olana yakışmaz. 7 Haziran öncesinde milletimizin uyanık olmasını diliyorum. Birileri yine mağduriyet peşinde mi merak ediyorum? Birilerinin mağduriyeti ne yazık ki bitmedi. Bu elim olaydan da birileri nemalanmaya çalışmaz diye umud ediyorum. Bu ülkenin savcısı dahi korunamıyorsa vatandaşın durumu ne olur bunu iyi düşünmek lazım. Ülke yol geçen hanına döndü, teröristlerin itibar gördüğü günlerde terörün azması kaçınılmazdır. Teröriste terörist muamelesi yapmadıkça bu olaylarla her zaman karşılaşabiliriz.” dedi.

KONCUK: YARIN ANKARA’YI İNLETECEĞİZ

Çalışma hayatında yaşananların vebalinin 12 yıldır iktidarda olan AKP’ye ait olduğunu söyleyen Genel Başkan İsmail Koncuk, “6 Aralık’ta 25 bin kişiyle Ankara’da miting yaptık. Birkaç kanalın dışında veren olmadı. Geçtiğimiz günlerde, İspanya da 15 bin işçi yürüyüş yapmış ve hemen hemen bütün kanallar veriyor bu haberi . Şimdi biz yarın 50 bin kişiyle yürüyeceğiz, ve Kolej meydanında miting yapacağız. Bakalım bu mütareke basını yarınki eylemi nasıl görecek?

Türkiye iyi yönetilmiyor. Siyasi iktidara kendine gel diyeceğiz, iktidar namzetlerine de çağrılarda bulunacağız. 7 Haziran’dan sonra kim iktidara olacak belli değil. Hakim ve Savcılara 1155 Tl verdiniz. Başbakan, “SGK ve Bağ-kur emeklilerine 100 TL zam vereceğiz diyor”,  ve Bunu Temmuz ayına atıyor. Şimdi soruyorum kendilerine, siz nereden biliyorsunuz Temmuz ayında iktidar olacağınızı? Eğer bir zam yapılacaksa bütün emeklilere yapılmalı ve hemen yapılmalıdır.  100 TL zammı neden Temmuz’a bırakıyorsunuz? Gelin seçim öncesinde asgari ücreti konuşalım, tüm vergilerden muaf olacağını söyleyin hadi.

Bu seçim Türkiye’nin sosyal devlet olma yolunda samimi adımların atıldığı bir seçim olmalıdır. AKP 12 yılda sosyal devlet olma özelliğini başaramamıştır. Siz 12 yıldır Türkiye’de adil gelir dağılımını sağladınız mı? Genç işsizlik yüzde 20’lerin üzerinde vebali sizindir. 2002’de 72 bin olan ataması yapılamayan öğretmenler bugün 350 bin, Fen Edebiyatları dahil edince bu rakam 500 bine ulaşmışsa olmuşsa vebali sizindir. 400 İ.İ.B.F. li açıktaysa vebali sizindir. 250 bin sağlık çalışanı iş bekliyorsa vebali sizindir. Tüm bunlara bakıp adama sorarlar, 12 yıldır siz ne yaptınız? diye.

Kamuda tüm memurları tehdit ederek bir sendikayı şişirdiniz onlarda patlayacak elbette. 4-C’liye kadro vermediniz, sözleşmeli çalışanlar perişan, taşeron sistem ülkenin kanayan yarası olmuş bundan gurur mu duyacaksınız? Yıllarca okuyan gençlerimiz taşeron patronların elinde çürüyüp gidecek mi? Bunu kim yaptı 12 yıldır?

İnsanı yaşatmak sadece pirinçle, kömürle olmuyor. Sosyal devletin ilk görevi insanların geçimini temin edebileceği bir iş sahibi yapmaktır. Ataması yapılmayan 37 kardeşimiz intihar etti, 4-C’liler intihar etti. Vekil çocukları sınavsız işe girdi, KPSS kapısında milyonlarca genç işsiz hayatının yönünü çizmeye gayret ediyor. İşte 4 Nisan’da bunları dile getireceğiz. Çalışma hayatına , memuruna , emeklisine ve her kesime sahip çıkan bir Türkiye Kamu-Sen var. Bu ülkenin derdi bizim derdimizdir.” dedi.

KONCUK: İŞ GÜVENCEMİZE GÖZ DİKENLERE HODRİ MEYDAN DİYECEĞİZ

“İş güvencemize dokunan yanar” diyen İsmail Koncuk, “Türkiye’de devlet memurluğu kavramını bitirmek istiyorlar. Sayın Cumhurbaşkanı sürekli olarak, “Biz işçi memur ayrımını kaldıracağız gerekirse kıdem ihbar tazminatını vereceğiz, kapının önüne koyacağız” diyor. Alenen memurun iş güvencesine takmış bir yönetim var. Memurun gözünün içine baka baka “Ben devlet memurluğunu kaldıracağım” diyor. Aileleri ile birlikte 10 milyonluk bir kesimi bu ülkeyi yönetenler tehdit ediyor, O zaman bu memurun da bir hesabı olmalı. En önemli kazanımını yani iş güvenceni kaldırmaya niyetli bir siyasal iktidar var. Davutoğlu da buna karşı bir açıklama yapmadı. İşte bu eylemde iş güvenceme dokunma diyeceğiz, dokunursanız eliniz yanar. Bu şımarık bir iktidar anlayışıdır. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak diyoruz ki, sıkıntıların var ise, tehditler var ise buyurun hesabınızı, tercihinizi siz yapın. Kasabın bıçağını yalayan kurbanlıklar durumuna düşmeyelim. Türkiye Kamu-Sen bu tehdide boyun bükmez. Yarın Kolej meydanında bunu herkese göstereceğiz. Çok güzel bir eylemde hodri meydan diyeceğiz.

Yüzde 12 zam talep ettik. Bu zam en düşük memur maaşında 201 TL, emeklilerde 140-150 TL zam demek. Hakim ve Savcıya 1155 TL verirken, memura ve emekliye neden yok? Yüzde 12 zam talebimizi görmezden geliyorlar. 2014 yılından yüzde 2,97 enflasyon farkı alacağımız var. Türkiye’nin büyümesinden pay almayacağız mı? Madem milli gelir 10 bin 500 dolara çıktı buradan alacağımız pay nerede? Refah payı uygulaması nerede?

Enflasyon oranında zam yapıyorsanız bu sıfır zam demektir. 2014 yılında enflasyon oranında zam yapılmadı. Başbakan yüze 17, Maliye Bakanı yüzde 8.5 diyor, böyle tezat olmaz. Bu milleti kandırmaktır.” dedi.

KONCUK: BİZE YALANCI DİYENLER BUGÜN MAHCUP OLMUŞLARDIR

KPSS soruşturmasında yaşanan gelişmeleri de değerlendiren Genel Başkan Koncuk, “O gün bize yalancı diyenler bugün mahcup olmuşlardır” dedi. Koncuk, “2010 yılını hatırlıyorum, o dönem her TV’de KPSS de hırsızlık olduğunu ifade ettim. ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan ortaya koyduğumuz belgelere rağmen “Asla KPSS’de hırsızlık yok” dedi. Gelinen noktada bir bürokratın bu duruma düşmesine üzülürüz ama bu ibretlik bir olaydır. Aklı olanın anlayacağı her şeyi ortaya koyduk ama ÖSYM Başkanı bunları reddetti. O dönem YÖK Başkanı olan Yusuf Ziya Özcan’da beni yalan söylemekle suçlamıştı.

O zaman sadece Yarımağan değil, siyasi iktidarda bunun olmadığını savunmuştu. Devlet Denetleme Kurulu  Cumhurbaşkanı tarafından bize yönlendirildi, iddialarımızı araştırdılar ama bu çalışmalardan da bir sonuç çıkmadı. Soruşturma savcısına o zaman sözlü olarak bazı şeyler söyledim, sadece eğitim bilimlerinde değil diğer sınavlarda da hırsızlık olayının araştırması gerektiğini de söyledim. Hatta kendilerine bir isim dahi verdim. Basın bizim aleyhimizde o dönem haberler yaptı beni dahi şüpheli ilan ettiler. Dün bizi yalancılıkla suçlayanlar bugün mahcup oldu. Bu yaşananlar bugünkü bürokratlara da ders olmalı. Bürokratların hata lüksü olmamalı, siyasi iktidara güvenerek görev yapmamalılar.

Bugün kaygım şudur ki, bizi arayan ve hakkıyla yüksek puan alan bir çok memur kardeşimiz var, “Bizim de başımız yanar mı?” diyorlar. Eğer hukuk içinde değil de intikam duygusu ile olaya yaklaşırsa suçsuz birçok insan da kaygı ile yaşayacaktır. Bu hırsızlığı yapanlar ömür boyu yakalanma korkusuyla yaşayacaklar demiştim, işte bugün bu noktaya gelindi. Bu olay bir gurubu ve camiayı topyekün suçlu hale getirmez. Bu yanlış bir söylem olur, bunu doğru bulmuyorum. Hukuk içinde kalınmalı bu hırsızlık adam gibi araştırılmalı ve suçluların cezası verilmeli.” dedi.

KONCUK: BAKAN AVCI’YA VE SAYIN MÜSTEŞARA SESLENİYORUM, “SİZ HUKUKUN ÜSTÜNDE MİSİNİZ?

Danıştay’ın verdiği İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri kararını da değerlendiren Genel Başkan İsmail Koncuk, “Milli Eğitim Bakanlığı önüne geleni İlçe Milli Eğitim Müdürü yaptı. Tek özellikleri siyasi iktidar ve bir sendikanın yandaşı olmalarıdır. Biz buna itiraz ettik ve dün yargı kararı geldi. İlçe Milli Eğitim Müdürlerinin kritersiz atamalarının hukuken yanlış olduğuna Danıştay karar verdi. Bu karar bize umut vermiştir. Tüm ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü atamalarının tamamı iptal olmalıdır. Şimdi bekliyoruz,  Bakan Nabi Avcı bunu uygulayacak mı? Bugüne kadar Bakan ve Müsteşar bu kararları uygulamadılar, hukuku yok saydılar. Siz Hukukun üzerinde misiniz? Milli Eğitim Bakanı olmanız ya da Müsteşar olmanız sizi hukukun üstünde mi kılıyor?  Hala suç işliyorlar. Allah ömür verirse bu yargı kararlarını uygulamayanları mezara kadar takip edeceğiz. Size bu kararları uygulamama yetkisini kimler veriyor? Bakan Avcıyı uyarıyorum, artık Bakan olduğunuzu hatırlayın, döneminiz kara bir dönem olmuştur, hepiniz suçlusunuz. Bunun hesabını Allah indinde de verirsiniz. Bu devir böyle gitmez. Herkesi ikaz ediyorum, bu ülke babanızın çiftliği değil, bugünler gelir geçer yarın bunların hesabı sorulur.” dedi.

KONCUK: MİLYARLARI SARAYLARA DEĞİL, GENÇ İŞSİZLERİMİZE HARCAYALIM

“Bu millet evlatlarının geleceğine sahip çıkmalıdır” diyen Koncuk, “KPDK toplantısında Bakan Faruk Çelik’le bir araya geldik. Sayın Bakan siyasi partilere “fazla yüksekten atmayın” diyor. Erdoğan’ın Tekirdağ konuşmasını anımsıyorum, “IMF ye borç verecek duruma geldik 5 milyar dolar borç verebiliriz” diyordu o zaman. IMF’ye borç vereceğimize genç işsizlere iş bulalım. 2 milyon sığınmacı var, insani boyutunu ayrı tutuyorum ama bu sığınmacılara harcanan para 6 milyar TL’yi geçti. Yapılan saraya 5 milyar TL harcandı. Bu paraları neden buralara harcayalım. Milletin iradesi bunları çözecektir. Bu millet evlatlarının geleceğine sahip çıkmak zorundadır.

Ucube çerçeve yönetmelik var. Özel sektör çalışanlarına 3 yıl kesintisiz sigorta şartı isteniyor. Bu ülkede bu mümkün mü? Bu yönetmelik mutlaka iptal edilmelidir, aile bütünlüğü tehdit altındadır.” dedi.