Koncuk, 3 Yıl Şartını Değerlendirdi
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk kişisel Twitter hesabından Çerçeve Yönetmelikle ilgili yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk kişisel Twitter hesabından Çerçeve Yönetmelikle ilgili yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
Genel Başkan Koncuk, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “3 yıl şartı 2 yıla inecek” açıklamalarına değinerek, kesintisiz ifadesinin problem yarattığını, “Kesintisiz ve tayin istenilen yerde ifadelerinin tamamen kaldırılması gerektiğini belirtti. Koncuk değerlendirmesinde;
“Başbakan Davutoğlu 3 yıl şartını bu yıl iki yıla indireceklerini açıkladı. Sanki geçmiş yıllar da varmış gibi. Problem kesintisiz ifadesidir.
Talebimizi karşılayacak bir gelişme değildir. Kesintisiz ve tayin istenilen yerde ifadeleri tamamen kaldırılmalıdır. Yoksa çözüm değildir.
Kesintisiz ifadesinin kaldırılması için her türlü girişimde bulunuyoruz. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'dan da bu konuda girişimde bulunmasını isteyeceğim.
Sayın Nabi Avcı'ya da durumu izah ettim, son iki yılda toplam 360 gün kesintili de olsa tayin için yeterli olmalıdır, dedim.
Sayın Avcı, 3 yıl problemini bildiğini çözmek için gayret göstereceğini ifade etmiştir. Çözülürse sayın Bakan çok hayırlı bir iş yapmış olacaktır.
TÜRK Eğitim-Sen olarak problemi yakından takip ediyoruz. 3 yıl kesintisiz şartının bir an önce kalkmasını bekliyoruz.
3 yıl sigorta şartının kaldırılması konusunda İnsan Kaynakları Genel Müdürü sayın Hamza Aydoğdu'nun istekli yaklaşımı takdire şayandır. Dilerim iyi olur.
Üç önemli talep var.
1-Bazı mağduriyetlerin önlenmesi için yer değiştirmede 31 Aralık tarihinin esas alınması.
2-Stajyerlik sınavı ne zaman yapılırsa yapılsın Aday Öğretmenlere Ağustos ayında özür yer değiştirme hakkının verilmesi.
3- Üç yıl şartının kaldırılarak eski yönetmelikteki sisteme dönülerek, il dışına açılan kontenjanların artırılarak açıklanması. İl içi problemi
3 dedim ama 5 oldu. Daha fazla yazarsam çok muhalefet yaptığımı söylüyorlar!!! Hadi bu seferlik bu kadarını söyleyeyim.
4 yılda bir seçme hakkımız var. Treni kaçırdığınızda 4 yıl daha beklemek zorundasınız. Serbest oy hakkımız halkın en önemli gücüdür.
Öğretmeninden, İ.İ.B.F’lisine, memurundan emeklisine, 4-C’lisinden 4-B’lisine, asgari ücretlisinden işçisine, taşeronuna kadar sizi gören var mı?
Milli gelir artışı, senin, senin çocuğunun cebine girmiyorsa kimin cebinde? Adil gelir dağılımını rüyamızda görmemize dahi müsaade edilmedi.
Çalışan, üreten insanlar hakkı olan makama gelemiyor, tersine infaz ediliyorsa, hukuka güven bittiyse, çalışanlar açıkça tehdit ediliyorsa,
bu gidişatta her birimizin az da olsa sorumluluğu yok mudur? Gözümüzü artık açmalıyız. Geleceğimize hep birlikte sahip çıkalım.
Emin olun 350 bin öğretmen, 400 bin İ.İ.B.F.'li, taşeron çalışanlar, emekliler, asgari ücretliler, milyonlarca işsiz genç bunların kabusu oldu.
Bu sebeplerle gücünüzün farkında olun. Halktan, mazlumdan ve haklıdan daha güçlüsü yoktur. Pastadan payımızdan vaz geçmeyeceğiz.” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.