Kayıp Milli Eğitim Bakanları
Milli Eğitim Bakanlığı bir kara delik gibi tüm bakanlarını yutuyor…
Milli Eğitim Bakanlığı bir kara delik gibi tüm bakanlarını yutuyor…
Ak Parti 14 yıldır iktidarda. AK partinin iktidara geldiği ilk günden itibaren başarılı olan birçok bakanı parti içinde etkin görevlerde bulunmaya devam ediyor. En başarılı bakan olarak görülen Binali Yıldırım başbakan olarak yoluna devam ederken, sağlık , tarım, maliye gibi önemli bakanlıkları yürüten bakanların hala parti içinde etkin olduğunu görüyoruz. Dikkatimi çeken durum ise AK Parti iktidarında Milli Eğitim Bakanlığı yapmış siyasetçilerin hiç birinin artık Ak Parti içinde esamesinin okunmaması. Hatta bırakın partiyi, ülkemizde adları hiç anılmayan kişiler haline gelmesi.
AK Parti iktidarında 5 Milli Eğitim Bakanı gördük.
Erkan Mumcu (19.11.2002-17.03.2003)
Hüseyin Çelik (17.03.2003-03.05.2009)
Nimet Çubukçu (03.05.2009-07.07.2011)
Ömer Dinçer (07.07.2011-25.01.2013)
Nabi Avcı. (25.01.2013 …..
Erkan Mumcu siyasi hataları nedeniyle bedel ödedi. Bakanlığı çok kısa sürdü ve siyasi arenadan silinip gitti, bunu doğal karşılamak mümkün, ya diğerleri!
Bir zamanların vazgeçilmezi olan ve partide çok etkin rollerde gördüğümüz, ülkemizde en uzun süre Milli Eğitim Bakanlığı yapan Hüseyin Çelik, kayıp.
Ak Partide çok etkin olduğu görülen, farklı bakanlıklarda bulunan, aldığı radikal kararlarla tarihe geçeceğini zanneden ve kendini yıkılmaz bir kale olarak gören Ömer Dinçer, kayıp.
Cumhuriyet tarihimizin ilk bayan Milli Eğitim Bakanı olarak ülke tarihine geçen, Ak parti içinde aktif olan Nimet Çubukçu, kayıp.
Parti içinde itibar görmüş ve ülkenin eğitim bakanlığı kendilerine emanet edilmiş siyasetçilerin bu gün nerede olduklarını ve neden AK parti içinde olmadıklarını birçok insan gibi ben de merak ediyorum.
Aslında bu durum, Sayın Cumhurbaşkanımızdan tutun da tüm vatandaşların kafasındaki “AK parti döneminde on binlerce derslik yapıldığı, on binlerce öğretmen atandığı, yüz binlerce tablet dağıtıldığı, cumhuriyet tarihinin en fazla bütçesi Milli Eğitim Bakanlığına ayrıldığı halde neden eğitimde bunun karşılığı alınamadı?” sorusunun belki cevabını da taşıyordur.
Keşke saman alevi gibi parlayıp sonra da unutulup gidecek bakanlarımız değil de Türk eğitim tarihine adını altın harflerle yazdıracak bakanlarımız olsaydı. Keşke Bakanlığımız bakanlarını yutan bir kara delik değil de dünyayı aydınlatan bir güneş olsaydı.
Doğan Ceylan
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.