Kamu Çalışanlarına Dayatılan Darbe Ürünü Yönetmelik Kaldırılmalı
“Darbe anayasasıyla kamu görevlilerine dayatılan bu yönetmenliğe karşıyız. İlla bir yönetmenlik yazılacaksa, kültürümüze, milli ve ahlaki değerlerimize uygun bir yönetmenlik yazılsın”
Kamu görevlilerine dayatılan darbe ürünü kılık ve kıyafet yönetmeliği günümüzde etkinliğini sürdürmeye devam ediyor. Kamuda çalışan erkeklerin nasıl giyineceğini, sakal ve favorilerinin hangi uzunlukta olacağına kadar tarif eden bu yönetmenlik, kadınlarında etek boyundan ayakkabısına kadar her şeyi tarif ediyor. Darbe ürünü olan bu kılık kıyafet yönetmenliği kabul etmediklerini belirten Eğitim-Bir-Sen Konya Şube başkanı Nazif Karlıer, kültürümüze, gelenek ve göreneklerimize uygun bir yönetmenliğin yapılması gerektiğini söyledi. Türk Eğitimsen Konya 1 Nolu Şube Başkanı Tanfer Ata ise, demode olmuş bu mevzuatın değişmesi gerektiğini aktararak, toplumun genel ahlak kurallarına uyacak bir yönetmenlikle değişmesi gerekiyor dedi.
NASIL GİYİNECEĞİNİ BİLMİYOR MU?
Kılık kıyafetin memurlarda yönetmenlikle belirlendiğini ve bu yönetmenliğin gülünç olduğunu dile getiren Eğitim-Bir-Sen Konya Şube Başkanı Nazif Karlıer, darbe anayasasıyla memurun giyeceği kıyafetlerin tarif edilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Karlıer, “Darbe anayasasından sonra memurların nasıl giyineceği tarif edildi. Erkekler, takım elbise giyer, kravat takar, saç ve favorilerin uzunluğuna kadar her şey anlatılmış. Kadınlarda ise, etek boyunun ne kadar olacağından hangi ayakkabıyı giyeceğine kadar tarif edilmiş. Başları açık ve taraklı olarak tarif edilen madde de başı açmakta ısrar edebilirsin ama saçlarını tara demek insanı aciz görmekten başka bir şey değil. Çok yanlış bir tarif” diye konuştu.
ÖĞRETMEN NASIL GİYİNECEĞİNİ BİLİR
Bir öğretmen nasıl giyineceğini bilir diyen Karlıer, bir öğretmen giyinmeyi bilmiyorsa çocuklarımızı nasıl emanet ediyoruz dedi. Bu yönetmenliklerin artık değiştirilmesi gerektiğini ifade eden Karlıer, şunları söyledi: “Öğretmenimiz çocuklarımıza oturup kalmasını, insanlarla iletişim kurulacağını ve nasıl giyinip giyinmeyeceğini tarif ederken kendisinin nasıl giyineceğini bilemez mi? Kravat takmazsa soruşturma açıyoruz. Niye? Yönetmenlikte var diye. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde kılık kıyafet sorunu diye bir sorun yok. Öğretmenin ya da o memurun yaptığı işe bakılıyor. Ne yapmışsa o iş ölçülüyor. O işi iyi yapmışsa başarılı kabul edilip ödüllendiriliyor. Eğer o işi tam manasıyla yapamıyorsa ikaz ediliyor. Gerek duyulursa hizmet işlerine veriliyor.”
ÖĞRETMENLER YANLIŞ KIYAFET GİYMEZ
Başörtü yasağının kaldırılmasına destek verdiklerini ve Eğitim Bir-Sen ailesi olarak 12 milyondan fazla imza topladıklarını kaydeden Karlıer, “Eğitim Bir-Sen olarak 12 milyon 300 bin imza toplayarak başörtüsü yasağının kalkması noktasında bir gayretimiz oldu. Başları açık kelimesi çıkarıldı. Böylece kadın memurlarımız iş yerinde başörtüsüyle gidebildi” dedi. Kanunları dışardan alarak monte etmeye çalışınca bu millete uymadığını ifade eden Karlıer, şöyle devam etti: “Kılık kıyafet yönetmenliğine karşıyız. İlla bir yönetmenlik yazacaksanız gelenek göreneklere uygun, milli ve ahlaki değerlere bağlı bir tanım yapılabilir. Bizim sıkıntımız kanunlarımızı bile dışardan alarak monte etmekten kaynaklanıyor. Bu yönetmenliğin kaldırılarak öğretmen ve memurlarımızın genel geçer bir giyimle iş ve okullara gelmesini istiyoruz. Ben inanıyorum ki hiçbir öğretmen yanlış bir kıyafetle okula gelmeyecektir.”
ÖĞRETMEN, ÖĞRENCİLERİN ROL MODELİDİR
Daha önce Türk Eğitim Sen olarak başlattıkları kılık kıyafette eylem kararıyla baş örtüsü ve kravat sorununun çözüldüğünü belirten Türk Eğitim Sen Konya 1 Nolu Şube Başkanı Tanfer Ata, başörtüsü ve kravat haricinde diğer yönetmenliğin darbe zamanından kaldığını belirterek bu yönetmenliğin bir an önce değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Yeni yapılacak yönetmenlikte eğitim çalışanlarının kılık kıyafetlerinin diğer çalışanlardan farklı olması gerektiğini ifade eden Başkan Ata, okula girildiğinde kimin öğrenci kimin öğretmen, kimin dışardan geldiği belli olsun diyerek şunları söyledi: “Çok uzun saç ve sakallarla öğretmenlere yakışmayacak kıyafetleri giyerek derse girmenin, öğrencilere model ve örnek olmanın doğru olmadığını görüyoruz. Kılık kıyafette bir normalleşme olmalı, bir serbestleşme olmalı ama genel kabul görmüş, toplumca yadırganmayacak kıyafetlerin seçilmesi lazım. Hele ki öğretmenlerimizin öğrencilerine örnek olacak kıyafetler giymeli. Bir okula girdiğinizde öğrenci-öğretmen, öğretmen-veli ayırımı yapılabilecek bir kıyafetin olması gerekiyor. Bunlar seçilemiyorsa böyle bir kılık kıyafet serbestliği de doğru değildir.”
“KILIK KIYAFET BASİTE ALINACAK KONU DEĞİL”
Okullardaki disiplin olaylarının bozulduğunu kaydeden Başkan Ata, okullarda kontrolün zor olduğunu söyledi. Başkan Ata, “Giriş çıkışların sıkıntılı olduğunu, okullara girmemesi gereken kişilerin okullara girdiklerini ve değişik hadiselerin yaşandığını görüyoruz. Demek ki kılık kıyafet önemli. Basite alınacak bir konu değil. Biz konunun çok serbest bırakılmasının yanında da değiliz. Toplumun kabul edeceği, genel ahlak ve kurallarına uygun herkes tarafından kabul edilebilen kılık kıyafetle derslere girilebilir, bu konuda serbestlik olmalıdır. Normal bir standardın ve herkes tarafından sorun oluşturmayacak bir standardın getirilmesi herkesin faydasına olacaktır. Biz kılık kıyafetle çok uğraşmayalım. İnsanların fikirleriyle, projeleriyle, dünyaya olan hizmetleriyle uğraşalım” diye konuştu
Konya Hakimiyet Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.