'Kadın istismarı faşist zihniyet'

'Kadın istismarı faşist zihniyet'

Başbakan Erdoğan, tüm kadınların cinsiyet ayrımcılığıyla mücadele etmesi gerektiğini söyledi. Emine Erdoğan ise cinsiyet eşitliği mücadelesini bir "ölüm-kalım mücadelesi" olarak tanımladı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan ile birlikte dün Grand Cevahir Otel'de TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın (UNDP) düzenlediği Uluslararası Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Buluşması'na katıldı. "Daha Eşit Bir Dünya için Eşitlik Komisyonlarının Rolü" temasıyla düzenlenen konferansta konuşan Başbakan Erdoğan, gelir dağılımındaki, refahtaki, hak dağılımındaki eşitsizliğin en fazla kadını hedef aldığını; dünyanın her yerinde kadınların savaşın, terörün, törenin, istismarın, tacizlerin, şiddetin doğrudan mağduru olduğunu söyledi. Kadınların tarihin her döneminde değişimin öznesi olduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Filistinli ve Gazzeli kadınların acısı tüm boyutlarıyla anlatılmadı, Mısır'da kadın olmanın zorluğu modern dünyanın ilgisini çekmedi. Libya'daki kadınların dramı ekranlara yansımadı, Bosna'da yaşananları dünya duymak istemedi. Irak kadınlarının yaşadığı büyük acı insanlığın vicdanını kanatmadı" dedi.

'FAŞİST ZİHNİYET'
Dünyanın tüm kadınların cinsiyet ayrımcılığıyla mücadele etmesi gerektiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Özellikle reklam piyasasında kadının istismarı dünyada çok büyük önem taşımakta. Bu istismardan öte bir olaydır, bu kadının tacizidir. Kadın taciz edilmekte. Bununla rant elde etme mücadelesini veren emperyalist, faşist bir zihniyet vardır. Peki buna karşı kadın ayaklanmış mıdır? Kusura bakmayın ayaklanmamıştır. Belediye başkanlığımda İstanbul'da bir reklamı otobüs duraklarına astırmadım diye medya bana saldırdı. Ama ben taviz vermedim, çünkü kadına saygım vardı."

'ÇEKİNİYORLAR'
Daha sonra Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan konuşma yaptı. Erdoğan, cinsiyet eşitliğinin kadınlar için bir hak mücadelesi olduğu kadar bir ölüm kalım mücadelesi olduğunu savundu. Birçok kadının yaşadığı acıyı, trajediyi, şiddeti, travmayı kalbine gömdüğünü dile getiren Erdoğan, "Irak'ın, Afganistan'ın, Darfur'un, Filistin'in, şimdi de Libya'nın dul kadınları yaşadıklarını anlatmaktan çekiniyor. Yardım dahi isteyemiyor. Kadınlar olarak evrensel nitelik arz eden kadınlık onurunu çok iyi anlamak, bu hissiyatı iyi kavramak ve bir mücadele tarzı belirlemek zorundayız. Kadınların yardım istemesini bekleyemeyiz. Zira onlar belki son nefeslerini verinceye kadar yardım istemeyecekler. Onlar istemeden ellerimizi, gönüllerimizi uzatmamız gerekiyor" diye konuştu. TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Güldal Akşit ise "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, kadın haklarını savunan örgütleri hükümetin ortakları olarak kabul etmiştir" dedi. Akşit Başbakanlık'ın mobbingle (işyerinde psikolojik şiddet) ilgili genelge hazırladığını hatırlattı. Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf da, barış ve demokrasi kültürünün yerleşmesi için en çok kadınların çalışması gerektiğini ifade ederek "Savaşın ortasında kalan kadın ve çocukların çığlıklarını duymalıyız" mesajı verdi.
SABAH

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.