İsmail Saymaz'ın "MEB'de Hizbullahçı Kadrolaşma" İddialarına Jet Dava!
Gazeteci İsmail SAYMAZ'ın "Dersimiz Domuz Bağı" başlıklı Sözcü gazetesindeki bugünkü köşe yazısında dile getirdiği Diyarbakır MEM ve Diyarbakır Eğitim Bir Sen Hakkındaki iddialar nedeniyle Savcılığa Suç Duyurusunda Bulundu!
Gazeteci İsmail SAYMAZ'ın "Dersimiz Domuz Bağı" başlıklı Sözcü gazetesindeki bugünkü köşe yazısında dile getirdiği Diyarbakır MEM ve Diyarbakır Eğitim Bir Sen Hakkındaki iddialar nedeniyle Savcılığa Suç Duyurusunda Bulundu!
İşte o açıklama:
Hak bilmez, hukuk saymaz kişiyle mahkemede hesaplaşacağız Günlük bir gazetede manipülatif ve spekülatif yazılarıyla bilinen, yazarlığı tartışmalı, hukuk bilmezliği tescilli, hakkı bilmez, hakikati saymaz biri, bazı yöneticilerimizi töhmet altına almak, sendikamızı yıpratmak için iftira dolu bir yazı yazmıştır.
Köşe yazısı kisvesi altındaki iftiralar yığınında Şube ve ilçe yöneticilerimiz bir siyasi parti üyesi olmakla itham edilerek, yakınları ve kendileri karalanmak istenmiştir.
Birilerinin sözcülüğünü yapan bu kişi ya cehaletini ortaya koyuyor ya da iftira atmak istediği için bilmek işine gelmiyor olabilir ama 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na göre kamu görevlilerinin siyasi parti üyesi olamayacakları, sokaktaki her vatandaşın bildiği bir kuraldır. Kamu görevlilerinin siyasi parti üyesi olamadıklarını ve siyasi parti faaliyetlerine katılamadıklarını, jeolojiden futbola kadar her konunun uzmanı olan gazeteci-yazarın bilmemesi ayıp, bilip de buna rağmen "iddia" adı altında bu yalanı dillendirmesi aymazlıktır.
Soruşturmanın gizliliği ilkesi ve masumiyet karinesi etrafında kişiler hakkında mahkûmiyet kararı verilmediği sürece herkesin masum sayılması gerekliliği bir yana, aynı zamanda sendikacılık görevini üstlenen kamu görevlilerinin yakınlarının ceza yargılamaları üzerinden kurumlara ve kişilere saldırmak, hukuk bilmezliğin, vicdan ve izan yoksunluğunun tezahürüdür.
İfade ve basın özgürlüğüne vurulabilecek en büyük darbe, eline kalem alan her kendini bilmezin gazete sütunlarında, gerçek olmadığını pekâlâ bildiği gerçeğe aykırı isnatları gerçek gibi pazarlamaya kalkması densizliğini göstererek Şube yöneticilerimizi ve temsilciliklerimizi suçluymuş gibi ilan etme cüretini göstermesindeki pervasızlıktır.
657 sayılı Kanun'a göre atanmış ve halen görevini yapan, hiçbir adli ve idari sürecin muhatabı olmayan, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'na göre demokratik teamüllerle gerçekleştirdiğimiz seçimlerle görev alan arkadaşlarımıza iftira atan, sendikamıza itibar suikastı düzenlemeye yeltenen bu kişi ve kişilere karşı mücadele edeceğiz.
Asılsız, mesnetsiz, gerçeğe aykırı, iftira niteliğindeki bu yazıyı yazan hak bilmez, hukuk saymaz kişi ile mahkemede hesaplaşacağız.
Ramazan TEKDEMİR
Eğitim-Bir-Sen Diyarbakır 1 No'lu Şube Başkanı
Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezi'nden Tepki!
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi, sosyal medya hesabından sert tepki gösterdi.
Çamur atma ve yaftalamayı gazetecilik olarak sanan resimdeki kişi,fikri saplantılarının bir tezahürü olarak,bir şubemizin bazı
— Latif Selvi (@latif_selvi) November 13, 2020
yöneticileriyle ilgili iftira ile bezenmiş ama hinlik dolu bir yazı kaleme almış.Bu hezeyanları mahkemeye taşıdık.Hukuk önünde hesaplaşacağız. pic.twitter.com/8SrE6tGcIs
İsmail SAYMAZ'ın o iddiaları:
Bugün kamuda Fetullahçı Terör Örgütünden (FETÖ) boşalan makamlar cemaatler ve tarikatlar tarafından doldurulurken, Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğünde endişelendiren bir kadrolaşma göze çarpıyor: Hizbullah!
Türkiye'de bir Kürt-İslam devleti kurmayı amaçlayan Hizbullah, 1990lı yıllarda PKK ile birlikte Doğu ve Güneydoğuyu kana bulamıştı. İran bağlantılı örgüt, PKK ile girdiği hakimiyet savaşında infazlar gerçekleştirdi.
Satırlarla insanları doğradı.
Feminist Konca Kuriş ve daha nicelerini domuz bağıyla öldürüp mezar evlere gömdü.
Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkanı katletti.
Hizbullah, 2000li yıllarda yasal alana geçerek, Hür Dava Partisini (Hüda-Par) kurdu. Güneydoğuda üçüncü parti olan Hüda-Par, kritik referandumlarda AK Partiyi destekliyor. İki parti, 6-7 Ekim 2014'te Hüda-Par üyesi Yasin Börü ve üç arkadaşının PKKlılar tarafından vahşice katledilmesinden sonra daha da yakınlaştı.
Hizbullah, Kobani olaylarında sahneye çıktı.
Kendisine ‘Şeyh Said Seyyareleri adını veren Hizbullahçılar, PKKlılarla sokaklarda çatıştı.
Bu arada Hüda-Par, örgütlenmesini bütün ülkeye yaydı. Rehber TV adlı kanalı ve Doğru Haber adlı günlük gazeteyi kurdu.
Yasadışı örgüt, yasal parti ve dini cemaat şeklinde üçlü bir görünüm arz eden bu yapı, AK Parti yanlısı Memur-Sen Konfederasyonunda memurlar arasında kitleselleşiyor.
En başta da Milli Eğitimde…
EN AZ 20 OKUL HÜDA-PARA TESLİM
İddiaya göre Hüda-Parlı öğretmenler, Memur-Sen'e bağlı Eğitim-Bir-Sende faaliyet gösteriyor. İmamlıklarını, şube başkan yardımcı olan Y.Ö. yürütüyor.
Y.Ö., bir imam hatip lisesinde İngilizce öğretmeni.
Hüda-Parlı bir diğer başkan yardımcısı ise, beden eğitimi öğretmeni K.A.
K.A.nın ağabeyi Y., polis Mehmet Zengini şehit etmekten ceza almıştı.
Şube Başkan Yardımcısı R.G.nin ağabeyi R.nin de Hizbullahtan hüküm giydiği ifade ediliyor.
Diyarbakırdaki en az 20 imam-hatip lisesi ve ortaokulunun müdürü ve yardımcısının bu parti ile bağlantılı oldukları, bazılarının geçmişte Hizbullahtan tutuklandığı kaydediliyor. Örneğin, Bağlardaki bir müdürün 5.5 yıl, aynı okulda görevli öğretmenin iki cinayetten ötürü 12 yıl hapis yattığı ifade ediliyor.
İlim Yayma Cemiyeti ya da TÜGVAya bile sızdıkları anlatılıyor.
200 KANTİNİ YÖNETİYORLAR
İddialara göre Diyarbakırdaki okul aile birlikleri de gelir kaynağı olarak kullanılıyor.
En az 200 okul kantinini onlar işletiyor. Kantin ihalelerine müdahale ederek, hile yoluyla onda biri oranında kira ödedikleri ileri sürülüyor.
Görünen o ki…
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullar, bu parti-örgüt ve cemaatin sempatizanlarına terk ediliyor.
Peki, Hüda-Parlı öğretmenler bu derslerde öğrencilerimize neler anlatacak?
Sokak infazlarını mı?
Domuzbağıyla insan öldürmeyi mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.