İsmail Koncuk'tan FETÖ İddialarına Cevap
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, bir internet sitesinde Konfederasyonumuza yönelik olarak çıkan asılsız habere ilişkin olarak bir basın açıklaması yayınladı.
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, bir internet sitesinde Konfederasyonumuza yönelik olarak çıkan asılsız habere ilişkin olarak bir basın açıklaması yayınladı.
“Bir deriden iki post çıkmaz. Türkiye Kamu-Sen’den terör destekçisi çıkarmaya çalışan sonradan milliyetçi, çakma darbe karşıtları bilsin ki, Türkiye Kamu-Sen tarihinin her satırından vatan sevgisi, devlet ve millet aşığı, adam gibi adamlar çıkar.” diye konuşan Koncuk, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bir internet sitesinde, Konfederasyonumuzun geçtiğimiz günlerde gerçekleştirerek sonuçlarını açıkladığı anket üzerinden, FETÖ üyelerine yönelik bir algı operasyonu yaptığı iddia edilmiştir. Her ne kadar asılsız ve ısmarlama haberlere cevap vermeme, “İt ürür, kervan yürür” diyerek doğru bildiğimiz yolda yürüme azminde olsak da kamuoyunda yanlış bir algı oluşmasını engellemek adına bu habere cevap verme ihtiyacı hasıl olmuştur.
Öncelikle bilinmelidir ki Türkiye Kamu-Sen, kamu görevlilerinin örgütlendiği sendikaların çatı kuruluşudur ve sendikaların en önemli görevi ise üyelerinin hak ve menfaatlerinin korunup geliştirilmesidir. Konfederasyonumuz bu anketi, şu ana dek FETÖ operasyonlarından en çok etkilenen kesim olan memurların içinde bulunduğu durumu ortaya koymak üzere gerçekleştirmiş ve üzerinde hiçbir manipülasyon yapmadan, sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmıştır. Bu anketin gerçekleştirilmesindeki amaç, herhangi bir terör örgütü üyesinin korunması değil aksine terör örgütü üyelerinin hak ettiği cezaları alabilmeleri için haksızlığa uğrayan masumların ayrıştırılarak, ülkemizin normalleşmesinin sağlanmasıdır.
15 Temmuz, bu vatan toprakları üzerinde yaşayan, devletine bağlı, millet olma bilinci içinde, binlerce yıllık değerlerine sahip çıkan hiçbir ferdin kabul edemeyeceği alçak bir darbe girişimi, milletimize karşı oynanan küresel oyunun, kahpece suikaste dönüştüğü kara bir gün olarak tarihe geçmiştir.
Tıpkı 28 Şubat sürecinde herkesin sesini kıstığı, baskılara boyun eğdiği, güçlü olanın yanında yer alarak kendisine köşe tutmaya çalıştığı bir dönemde, meydanlarda “Kesintisiz demokrasi istiyoruz” diye haykırdığımız gibi, 15 Temmuz gecesinde de darbeye en şiddetli şekilde “Hayır” demiş bir Konfederasyon olmanın gururu içindeyiz.
Türkiye Kamu-Sen, kalemlerini kiraya verip, onurlarını satılığa çıkaranların sahipleri gibi esen rüzgârla birlikte yön değiştirmedi; bir gün “Ak” dediğine öbür gün “Kara” demedi. Türkiye Kamu-Sen’in FETÖ’ye de, PKK’ya da, PYD’ye de, diğer devlet ve millet düşmanı bütün terör örgütlerine de yaklaşımı bellidir. Türkiye Kamu-Sen, hiçbir zaman FETÖ’yü sinesinde beslemedi, onlarla koyun koyuna yatmadı; bir gün açılımcı, bir gün diyalogcu; bir gün millet düşmanı, bir gün milliyetçi olmadı. Türkiye Kamu-Sen’in yolu himmet toplayanlar, himmet dağıtanlar, umut tacirleri, makam pazarlamacılarıyla ve kumpasçılarla hiç kesişmedi. Türkiye Kamu-Sen, Şivanperverlerle değil daima vatanperverle birlikte yürüdü.
Bu bakımdan Türkiye Kamu-Sen’in yalnızca 15 Temmuz’da değil, kurulduğu günden bu zamana kadar durduğu yer, sergilediği tavır ve sahip olduğu millet ve vatan sevdası ispata muhtaç duyulmayacak kadar açık ve nettir.
Türkiye Kamu-Sen’in 24 yıllık geçmişinden FETÖ’ye bağlılık çıkarmaya çalışanlar, çok değil 4 yıl geriye gittiklerinde kendilerini FETÖ’nün kucağında oturur bulacaklardır. Herkes geceleri çok sesi çıkan köpeklerin mahalleyi korumak için havladıklarını sanır. Oysa bu köpekler, çevrelerini korumak için değil korktukları için havlar, işitmek istemedikleri sesleri bastırmaya çalışırlar. Bu nedenledir ki, işte bu kimseler, satın aldıkları kalemler vasıtasıyla, şerefsizce bir yaklaşımla, yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali, herkesten çok ses çıkarmakta, geçmişlerinde ortaya koydukları ihanetin kokularını, mazisi gibi atisinin de tertemiz olacağı muhakkak olan bir Konfederasyona iftira atarak gizlemeye çalışmaktadırlar.
Türk milleti kendisini basın mensubu zanneden bir kısım zevatın kimin kucağında oturduğunu, kimlerle koyun koyuna yattığını, kimlerin Pensilvanya için ağıtlar yaktığını gayet iyi bilmektedir. İşte bu nedenle, 2010 yılında KPSS’de kopya skandalını ortaya çıkaran Türkiye Kamu-Sen iken, Konfederasyonumuzu kopya skandalında yaşanan mağduriyetleri dile getirmemekle suçlamaya çalışan zihniyetin içinde bulunduğu ruh hali, gece gözüne ışık tutulunca ne yapacağını bilemeyen tavşanlar misali, suçüstü yakalananlarınkiyle aynıdır. İşte bu nedenle asıl algı operasyonunu kendileri yapmaya çalışıyor ve at izini it izine karıştırmayı istiyorlar.
Bir zamanlar bizleri Ergenekoncu olmakla suçlayan, bu yolda kiralık kalemlerine ısmarlama haberler yaptıranlar, bugün de aynı bilindik oyunun tersini oynayarak kendilerine rant çıkarmaya çalışıyor; ne gariptir ki bugün Ergenekon’un FETÖ’nün kumpası olduğunu iddia ediyorlar.
Erdem; birilerine yaranmak için hatalara göz yumup, süreç tersine döndüğünde özür dilemekle değil, yanlış yapılırken her ne pahasına olursa olsun buna engel olmak için gösterdiğiniz irade ile ortaya çıkar. Türkiye Kamu-Sen’i bugünlere getiren, milyonlarca memurun gönlünde yer edinmesine sebep olan da işte bu erdemli, kararlı ve vakur duruşudur.
Biz ne olursa olsun, tıpkı sözde çözüm sürecinde, PKK ile mücadelede, Habur rezaletinde, Büyük Ortadoğu Projesi’nde, Filistin olaylarında, Doğu Türkistan meselesinde olduğu gibi bundan sonra da doğruya “Doğru”; yanlışa “Yanlış” demeye devam edeceğiz.
Elbette ki, terör örgütleriyle ilişki içinde bulunduğu tespit edilen, darbeye karışan, bunlara yardım ve yataklık eden bütün hainlerin hak ettikleri en ağır cezalara çarptırılması için ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Ama bir kere daha tekrar ediyoruz, bugün ülkemizin terör belasından kurtulması yolunda en çok ihtiyaç duyduğumuz şey adalettir.
Yargılamalarda, görevden almalarda, ihraçlarda adaletten çıkıldığı anda iş sulanacak ve asıl teröristler, bu belirsizlikte izlerini kaybettireceklerdir. Biz devletimize, milletimize, demokratik düzenimize kasteden hainlerin, masumların gözyaşından nemalanmadan cezalandırılmalarını istiyoruz.
Bu zihniyete göre, ne ile suçlandıkları söylenmeden, kendilerine savunma hakkı dahi verilmeden, görevden alınan, ihraç edilen 60 bin kamu arasında bir tek masum dahi yok mudur ki, “Suçlu ile suçsuz ayırt edilsin” tavsiyemizi algı operasyonu olarak tanımlayabilmektedir. Bu nasıl bir ruh halidir ki, “Olağanüstü hale değil olağan hale geçmeye ihtiyacımız var” şeklindeki ifademizden rahatsız olunmaktadır. Gözlerini hırs bürümüş bu kiralıklar, “Mesai arkadaşın görevden alındığı için iş yükün arttı mı?” şeklindeki soruya verilen cevabı dahi tersine çevirerek, bütün memurların iş yükünün arttığını söylediğimizi iddia edecek kadar alçalanlar, ne yaparlarsa yapsınlar Türkiye Kamu-Sen’i kendi düştükleri necaset çukuruna çekemeyeceklerdir.
Işık, karanlıkta belli olur. Türkiye Kamu-Sen ülkemizin karanlığa gömülmek istendiği her dönemde, karanlık düşünceli insanlara karşı sahip çıktığı değerleriyle, yaptığı uyarılarıyla doğruya giden yola ışık olmuştur. Bir deriden iki post çıkmaz. Türkiye Kamu-Sen’den terör destekçisi çıkarmaya çalışan sonradan milliyetçi, çakma darbe karşıtları bilsin ki, Türkiye Kamu-Sen tarihinin her satırından vatan sevgisi, devlet ve millet aşığı, adam gibi adamlar çıkar.”
İSMAİL KONCUK
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.