Bilindiği üzere sendikalar eylem kararlarını Uluslararası Sözleşmelerden ve Uluslararası Sözleşmeleri iç hukukumuzun bir parçası haline getiren 1982 Anayasası'nın "Milletlerarası Antlaşmaları Uygun Bulma" başlıklı 90. maddesinde yer alan hükümlerden almaktadır.

Anayasa Mahkemesi ve Danıştay'a ait yüksek yargı kararları da bu 1982 Anayasası'nın ''Milletlerarası Antlaşmaları Uygun Bulma'' başlıklı 90. maddesinde yer alan hükümlere dayanarak sendikal faaliyet ve eyleme ceza verilemeyeceğine hükmetmektedirler.

Hatta en son Anayasa Mahkemesi 2012 yılında 4+4+4 tasarısına karşı çıkmak için Eğitim Sen'in çağrısı üzerine 2 gün boyunca okula gitmeyen öğretmene verilen cezanın hak ihlali olduğuna karar vermiştir.

Bu bağlamda Sendikalar nöbet görevinin yasal olmadığından hareketle bu göreve ek ders ücreti ödenmesi talebiyle nöbet tutmama eylem kararı almışlardır.

Yukarıdaki mevzuat hükümleri ile sınırları çizilen sendika yöneticileri ve sendikal eyleme katılan üyelerinin yetkileri Uluslararası Sözleşmeler, 4688 Sayılı Yasa ve Başbakanlık Genelgeleri ile koruma altında olmasına rağmen yasal yetki sınırlarını bilmeyen yetkililer tarafından soruşturma konusu olabilmektedir.

Bu mevzuat hükümleri ve yargı kararları ışığında birçok il nöbet tutmama eylemine katılanlara soruşturma açılamayacağına dair yazılar yayınlamış ve birçok ilde soruşturma açılmamıştır.

Hal böyle iken İstanbul İli Beşiktaş İlçesinde soruşturmalar açılmış ve Okul Müdürleri Muhakkik olarak görevlendirilmiştir. Muhakkikler uluslararası anlaşmalar ve mahkeme kararlarına atıfta bulunarak "yapılacak bir işlem olmadığı" yönünde görüş bildirmişlerdir.

Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bu "yapılacak bir işlem olmadığı" yönünde görüşü beğenmeyerek geri iade etmiş ve konunun tekrar etraflıca araştırılarak sübut bulması halinde ilgili mevzuat çerçevesinde sübut bulan davranışa uygun ceza teklifinde bulunulması gerektiğine dair dosyaları geri iade etmiş ve sendikal eyleme konu olan davranışın uluslararası anlaşmalarla ilgisinin takdir hakkının disiplin amirine verildiğini de belirtmiştir.

İşte o Yazı;

Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne şu hatırlatmayı yapmak gerekmektedir.

Uluslararası Sözleşmeler de mevzuat metinleridir ve Uluslararası Sözleşmeleri iç hukukumuzun bir parçası haline getiren 1982 Anayasası'nın "Milletlerarası Antlaşmaları Uygun Bulma" başlıklı 90. maddesidir. dolayısyla Anayasamız en üst mevzuat metnimizdir. Anayasayı ilgili mevzuat dışında tutamazsınız. Anayasaya göre suç sayılmayan bir davranışa ceza da veremezsiniz. Kaldı ki muhakkikler ön inceleme ve soruşturma yaparken soruşturma konusu hakkında yüksek mahkeme kararı olup olmadıgını da araştırmak zorundadırlar.

Siz bu Uluslararası Sözleşmelerden ve Anayasadan üstün bir konumda değilsiniz.

Kaldı ki Anayasa Mahkemesi ve Danıştay Hakimleri Uluslararası Sözleşmeler ve Anayasamıza dayanarak verilen tüm cezaları iptal etmektedir.

Fakat nasıl olsa bana bir şey olmaz mantığı ile ben ceza vereyim mahkeme iptal ederse etsin bunlar biraz sürtülsün mantığı ile hareket edilerek hem kamu meşgul edilmekte hem de kamu zarara uğratılmaktadır. Çünkü kaybedilen davaların parası bürokrattan değil devletten çıkmaktadır.

Ayrıca bir eğitim sendikasının genel başkanının "Statüko ve vesayetin yeniden tesisini hedefleyen yapılar halen faaliyetlerine devam etmektedirler" şeklinde tespit ettiği gibi bürokrasi statükoculuktan dem vuranların eline geçmesine rağmen ne yazık ki devam etmektedir.

Ahmet KANDEMİR