Eğitim-Sen tarafından yapılan açıklama;

MEB, 17 Mayıs 2021 tarihli yazısıyla hayat boyu öğrenme kurumlarında 18 Mayıs-1 Haziran 2021 tarihleri arasında hijyen eğitimi, üretim ve istihdama yönelik kurslarda yüz yüze eğitime başlanacağını duyurmuştur. Anlaşılan MEB ve Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, halk eğitim merkezlerinde çalışan eğitim emekçilerinin Covid-19 salgın riskine karşı korunduğunu varsaymaktadır ki salgının başladığı günlerden bu yana halk eğitim merkezlerinde yüz yüze eğitim devam ettirilmiştir.

Kurslara katılanların ağırlıklı olarak 20-40 yaş aralığında olduğu, az da olsa 50 yaş üstü kursiyerlerin de bulunduğu halk eğitim merkezleri kurslarında, salgın tedbirlerine ilişkin adeta gözden uzak tutulan bir yaklaşım söz konusudur. Bu yaş gruplarının henüz aşılama takvimi içinde yer almadıklarını düşündüğümüzde halk eğitim merkezi eğitim emekçilerinin nasıl bir riskle karşı karşıya olduğunu tahmin etmek güç değildir.

Halk eğitim merkezlerinde kurslar en az 12 kişiyle açılmaktadır. Dersler 40 dakika sürmekte ve 8 saat çalışılmaktadır. Bu çalışma saatleri ve ders sürelerinde pandemi nedeniyle hiç değişiklik yapılmamıştır.  Özellikle istihdam ve üretime dönük kursların büyük çoğunluğu giyim ve el sanatları üzerinedir. Beceriye yönelik kurslarda ortak makine, ortak malzeme kullanımı olduğundan ve hatta öğretmenler, zaman zaman kursiyerlerle uzun süre çok yakın temasta bulunduğundan salgın riski artmaktadır. Örneğin; seramik ve deri çanta yapımı kursunda ya da giyim ve dikiş sepet örücülüğü gibi kurslarda, öğretmenler kursiyerlerle uzun süre yan yana kalmakta, böylece bir öğrenciden başka bir öğrenciye ve öğretmene virüsün kolayca taşınabileceği bir ortam oluşmaktadır. Yine bu arkadaşlarımız yarım gün kurs açıldığında derslik sayıları yetersiz olduğu için başka okullara yönlendirilebilmektedir. Salgın sürecinde böyle bir çalışma sürecinin riskleri ortadadır. Bu nedenle halk eğitim merkezi emekçilerinin bir an önce aşı programına alınması gerekmektedir.

Halk eğitim merkezi eğitim emekçilerinin sorunları COVID-19 pandemisi ile sınırlı değildir. Eğitim emekçilerinin başlı başına norm kadro sorunları, norm kadro uygulamasından doğan sözleşmeli usta öğretici çalıştırma, ek ders ücretlerinin ödenmesinde yaşanan aksaklıklar, nöbetlerinin ek derse tabi tutulmaması gibi sorunları çözüm beklemektedir. Çalışma saatlerinin ve ders sürelerinin azaltılmaması, atölyelerin yetersiz olması nedeniyle öğretmenleri ve kursiyerleri başka kurumlara gönderme, yardımcı personel yetersizliği nedeniyle sınıf ve atölyelerde hijyen sorunları gibi sıkıntılar, salgın koşullarında daha da ağırlaşmıştır. Sendikamızın geçmişten bu yana MEB’e ilettiği bu sorunlara dair şu ana dek çözüm üretilememiştir. MEB, eğitim emekçilerinin karşı karşıya kaldığı sorunları çözmede üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmemekte ve bu kurumlarda çalışan eğitim emekçilerini pandemi sürecinin bütün risklerine karşı yalnız bırakmaktadır.

Eğitim Sen olarak, halk eğitim merkezinde çalışan eğitim emekçilerinin sorunlarının çözümü için MEB’e yaptığımız çağrıların takipçisi olacağımızı belirtmek istiyoruz. Öncelikle yaşam ve sağlık hakkı için bu kurumlardaki eğitim emekçileri için yüz yüze eğitim kararının geri çekilerek aşılamalar tamamlanınca merkezlerin açılmasını ve sıraladığımız sorunların çözümü için bir an önce harekete geçilmesini talep ediyoruz.