Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı “Okulları kapatmak gibi bir düşüncemiz yok”

 Programda okullar ile ilgili bir anekdotu da paylaşan Avcı, zamanın da Maldivler’deki okul, Avustralya’ya satılmasın diye ülkenin milli eğitim bakanına kefalet verdiğini söyledi.

Elif Çakır’ın sunduğu Ülke TV’de yayınlanan “Söz Bitmeden” programına Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı konuk oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Afrika turunda paralel yapının okullarıyla ilgili Milli Eğitim Bakanlığı’nın çalışma yaptığını söylemişti. O çalışmaların detaylarını Bakan Nabi Avcı açıkladı.

PARALEL MEDYA SÖYLEDİKLERİMİ ÇARPITTI

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı paralel medyanın “Bakan eğitim sistemini yaz-boz tahtasına çevirdiğini itiraf etti” şeklindeki haberlerine tepki göstererek, algı operasyonu yapıldığını söyledi. Nabi Avcı; “Antalya’da Özel Okullar Birliği Derneği her yıl bir sempozyum düzenliyor. Eğitim dünyasının paydaşları bir araya gelerek tartışıyor. Bende açılış konuşmasını yaparken, ‘gelecek çok muğlak bir perspektif, hiç kimse 50 yıl sonra ne olacağını bilemez.’ dedim. Oradaki konuşmamda 10-20 yıllık öngörülerin nasıl boşa çıktığını anlattım. Çünkü dünya çok hızlı değişiyor. Pek çok parametre bir arada işliyor. Eğitim alanı en hızlı gelişen teknolojilerin olduğu alandır. Özellikle eğitim teknolojisindeki değişim çok hızlı artıyor. Dünyadaki değişime ayak uydurmak için kendi sistemimizde bir takım düzenlemeler yaptığımızda eğitimi yaz-boz tahtasına çevirmekle suçlanıyoruz. Oysa ki, tüm dünyada bu böyle... Teknolojik gelişmeleri yapabilmek için değişim yapmak zorundasınız. Birileri yaz-boz tahtası dese de biz değişiklik yapmaya devam edeceğiz. Paralel medya söylediklerimi çarpıtarak farklı anlamlara çekti. Biz değişim, dönüşüm yapmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

‘PARALEL MEDYANIN YAPTIĞI GAZETECİLİK, HABERCİLİK DEĞİL’

Programda “dershanelerin dönüşümü” konusunda da son bilgileri paylaşan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, sürecin umduklarından daha kapsamlı ve hızlı yürüdüğünü belirtti. Avcı şunları kaydetti; “Yasayı yaparken, ilk müracaat edenlere daha çok teşvikler geliştirdik. Dershanelerden özel okula dönüşen işletmelere kolaylık sağlamak için yasayı çıkardık. İlk dönüşmek isteyenlere daha fazla avantaj sağlayalım ki, teşviğimiz tam olsun diye düşündük. İlk aşamada bu kadar çok sayıda ve dershanenin müracaat edemeyeceği sanılıyordu. Çünkü sektörde Anayasa Mahkemesi iptal kararı iptal verirse ‘dönüşüme dur’ denilecek şeklinde dillendiriliyordu. Şaya derken paralel yapının yayın organlarını kastediyorum. Yaptıkları gazetecilik, habercilik değil. Gazeteciliğin içinden gelmiş birisi olarak bunu söyleyebiliyorum. Fakat onların söylediği gibi olmadı. Özel okullar birliği de yapıcı bir tutum içinde yer aldı. Sektör buna olumlu yaklaştı. Şu anda dershanelerin toplamının yüzde 20’si dönüşmüş durumda. 1 Eylül’den sonra asıl büyük hızlanma başlayacak. Haziran ve temmuz aylarında dönüşüm talepleri artarak devam edecek. 1 Eylül’de dershane adına hiç kimse faaliyet yürütemeyecek.”

‘PARALEL YAPININ OKULLARINI KAPATMA DÜŞÜNCEMİZ YOK’

Nabi Avcı paralel yapının yurt dışındaki okullarına yönelik bakanlığın yaptığı çalışmayı da anlattı. Avcı, toplamda 160 ülkede 2000 civarında okul olduğunu söyledi. Bakan Avcı; “Pek çok sivil toplum kuruluşunun okulları var. Sadece paralel yapının kurduğu okulların dışında da okullar var. 160’a yakın ülkeyi kastediyoruz. Toplamda 2000 civarında okul var. Okul derken, sadece ana sınıfı, kreş, kurslar olan kurumlar da var. İçinde kültürel faaliyetler yapan kurumlar var. İlkokul, ortaokul, lise ve üniversiteler var. Yabancı sermaye ile sadece Türkiye’de özel okul yapılamaz. Türkiye’de bazı şartlar olduğu gibi her ülkenin kendine özgü şartları vardır. Dolayısıyla tek tip bir okuldan bahsetmiyoruz. Her birinin ayrı hukuki statüsü vardır. Biz karar verdik ‘bütün bu okulları kapatıyoruz’ falan böyle bir düşüncemiz yok.” dedi.

‘MALDİV’DEKİ OKUL SATILMASIN DİYE KEFALET VERDİM’

Paralel yapının yurt dışındaki okullarıyla ilgili çarpıcı bir anekdot da paylaşan Nabi Avcı o okullara artık kefalet veremeyeceğini dile getirdi. Avcı; “Afrika’daki ülkelerin birçoğu sizin teminatınızla bu okulları açtık, eğer istemiyorsanız, okullarınızı alın diyorlar. Okullar açılırken, orada bir takım eğitim kurumları adı altında farklı ilişkilere ve başka ülkeler adına da ilişkilere girmesinler isteniyordu. Örneğin Maldivler’de bir okulu Avustralya almak istiyordu. Ben milli eğitim bakanına mektup yazdım. Hayır!.. Okul kalsın asla kabul etmiyoruz şeklinde kefalet verdim. Şimdi aynı kefaleti verebilir miyim? Veremem!..” ifadelerini kullandı.

‘OKULLAR DEVLET HİMAYESİ ALTINDA OLACAK’

Okulları vakıf çatısı altında sivil yapılanma şeklinde toplamayı düşündüklerini açıklayan Bakan Nabi Avcı, Bakanlar Kurulu toplantısında projeyi anlatacaklarını söyledi. Nabi Avcı projeyi şöyle anlattı: “Yeni düzenleme ile bir vakıf yapısı altında düşünüyoruz. ABD, İngiltere, Fransa vakıf çatısı altında yapıyor. Sivil yapılanmalar olarak kurgulamışlar. Bizim de devletin himayesi altında, farklı bölgelerde ihtiyaçlara cevap verecek sivil bir yapılanma istiyoruz. Vakıf çatısı altında olabilir. Önümüzdeki hafta bakanlar kurulu toplantısında projeyi anlatacağız. Doğrudan milli eğitim bakanlığına bağlı olan büyükelçiliklere bağlı olan okullarımız da var. Öğretmenlerini buradan gönderiyoruz. Toplam 66 okulumuz var. Bu yapılanmayla da onlara da çeki düzen vermiş olacağız. Okullarımız istediğimiz ölçüde o ülkedeki ve bizdeki mevzuatlardan kaynaklanan sorunlar yüzünden gelişemediler.”

‘HER BİR OKUL İÇİN AYRI FORMÜLÜMÜZ VAR’

Her ülkedeki okulun şartlarının farklı olduğunu dile getiren Bakan Nabi Avcı bu nedenle her okulu ayrı ayrı değerlendirdiklerinin altını çizdi. Nabi Avcı; “2000 okul demek, her biri için ayrı bir formül demektir. Azerbaycan’daki bir okulun kuruluş şartları, işleyiş şartları da, başka bir ülkede olan okul ile şartları aynı değil. Her okulun ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir. O ülkenin otoritesi ‘sizin tarafınızdan okulun geliştirilmesini istiyoruz’ şeklinde bir talebi olduğun da biz gerekeni yaparız. O ülkenin eğitim otoritesine bağlı bir okuldan söz ediyorsak, ‘sizin kefaletinizle, sizin himayenizle açılan şu okula, bizim şöyle öğretmenlere ihtiyacımız var’ dediğinde, biz o öğretmenleri göndermekle mükellefiz. Onun dışında şirket himayesinde olan bir okul, vakıf şemsiyesi altında eğitim hizmeti vermek istiyorum derse, o zaman öğretmen temini konusunda vakfın kuralları işler.” ifadelerini kullandı.

‘TEOG’DA NAKİL SIKINTISI YAŞANMAYACAK’

Kamuoyunda geçtiğimiz yıl çok tartışılan TEOG Sınavları ilgili de konuşan Bakan Nabi Avcı, artık nakil sıkıntısının yaşanmayacağını müjdeledi. Avcı şu bilgileri paylaştı; “Önümüzdeki dönemde nakil sıkıntısı yaşanmayacak. Geçen yılki uygulamalarımızdan çıkardığımız sonuçları değerlendirdik. Buna göre lise de nasıl yerleştireceğimizin planlamasını yaptık. Düzenlemeyi yaparken, bu işten etkilenecek olan insanlarla ilgili geniş kapsamlı araştırma yapıyoruz. Bu geri dönüşleri alıyoruz. Bize makul gelen düzenleme varsa onu da ilave ediyoruz. Yanlışımız varsa düzenlemeleri kesinleştirmeden önce kamuoyundan gelecek makul talepleri karşılıyoruz. Yanlışımız varsa hemen düzeltiyoruz. Bu konuyla ilgili bundan sonra ne yapmak istediğimizi herkes görecek. Makul talepleri, öneriyi eleştiriyi, değerlendirmeyi, alacağız ve son şeklini vereceğiz ve yayınlayacağız.”

‘İMAM HATİP’E YERLEŞEN HAHAM BAŞININ TORUNU TERCİH YAPMAMIŞ’

Bir Hahambaşı’nın torunun imam hatip lisesine yerleştirilmesiyle ilgili de eleştirilere cevap veren Bakan Nabi Avcı, söz konusu öğrencilerin tercih yapmadığına işaret etti. Avcı; “Geçen yıl, 1 milyon 392 bin öğrencimiz ortaokuldan liseye geçti. Çoğunu sanki imam hatibe yerleştiriyormuşuz gibi bir algı oluşturdular. Bunu söyleyenler hangi verilerden hareketle söyledi? ‘Hahambaşı’nın torunu Şile’deki imam hatip lisesine kaydoldu’ şeklinde örnekler verdiler. Bu örneklerin hepsini tek tek araştırdık. Sistem şöyle işliyor: ‘biz çocuklara diyoruz ki, e-okul sisteminden gireceksiniz. Tüm geçmişe yönelik notlarını ve puanlarını görüyorlar. Orada A listesinden aldığın puana göre 15 okulunu seç. Seçtikten sonra 15 tercihinden herhangi birine yerleştirilemezsen, B listemiz var. B listemizde 6 okul türü var. Bunların arasında çok programlı liselerimiz var. 6 okul türünden 4 tanesini işaretle. Hiç gitmek istemediğinden 2 tanesini işaretleme. 1 milyon 392 bin çocuğumuzun 1 milyon 57 bini tercihini yapmış. 200 bini hiç tercih yapmamış. Ben bir devlet okuluna gitmeyeceğim diye tercih yapmamış. 1 milyon 57 bin çocuğun tercihlerinde bir sıkıntı yok. Ya yaptığı 15 tercihten birine yerleşti ya da 4 okul tercihinden birine yerleşti. Memnun olmayanlar da daha yakın bir yere yerleşti. Bunların 550 bini ilk üç tercihinden birine yerleşti. Bu büyük bir başarıdır. 1. Tercihi imam hatip olan çocukların sayısı 94 bin. Peki biz bunların ne kadarını yerleştirdik? 54.000 bin. 40 bin çocuk yerleşemedi. Çünkü özellikle büyük şehirlerimizde imam hatip liselerine çok büyük rağbet var. Hahambaşının çocuğu hiç tercih yapmamış. Ünlü gazetecimizin kızı Eyüp’te oturuyormuş, o da tercih yapmamış. Tercih yapmış olsaydı, farklı olurdu. Sistem devlet okullarından özel okullara geçecek öğrencilere destek verebilmemiz için bir yerde kayıtlı olması gerekiyor. Hiç müracaat etmemiş öğrencileri bir yerde kayıtlı gösteriyor ki, özel okula daha sonra geçmek istedikleri zaman devletten teşvik alabilsin.” ifadelerini kullandı.

TEOG’DA ARTIK 15 DEĞİL, 25 TERCİH OLACAK

Programda son olarak Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı önümüzdeki yıl TEOG sınav sonuçlarına göre tercih sisteminde değişikliğe gidileceğini de söyledi. Nabi Avcı şu bilgileri paylaştı: “Şimdi bu sene 15 değil, 25 tercih olacak. Özel okula giden öğrenciler de teşvik için müracaat edebilecek. Kayıt, tercih ve yerleşme işlemlerini okullar açılmadan sonuçlandıracağız. Okullar açıldığında herkes yerini bilecek. Düzenlemeyi de Milli Eğitim Bakanlığı’nın internet sitesine koyuyoruz. Oraya öneri ve eleştirileri olan varsa bunları da dikkate alırız.”

HABER10