Gül: Bazı ülkeler fırsatçılık içinde
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ''Libya'daki bu gelişmenin kısa süre içerisinde kan dökülmeden neticelenmesi Türkiye için çok önemlidir. Bu açıdan da aslında Libya'yı şu anda yönetenlerin bir önce görevlerini bırakmaları bu işi kolaylaştıracak ve kendi ülkele
Gül, Gana'ya hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Gül, ''Türkiye'nin Libya'ya ilişkin kırmızı çizgisi nedir? Kontrolün NATO'ya geçmesi diyebilir miyiz?'' şeklindeki soru üzerine şunları kaydetti:
''Kuzey Afrika'daki Müslüman
''EN ÖNEMLİ MESELE, İSLAM DÜNYASININ HERHANGİ BİR ŞEKİLDE Şİİ-SÜNNİ ÇATIŞMASINA GİRMEMESİDİR"
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ''En önemli mesele İslam dünyasının herhangi bir şekilde Şii-Sünni çatışmasına girmemesidir, böyle bir basiretsizlik gösterilirse hem kendi insanlarını hem de kendi kaynaklarını tüketmiş olur. Dolayısıyla böyle bir basiretsizliğin gösterileceğine de hiçbir zaman inanmıyorum'' dedi.
Gana'ya hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Gül, Libya'daki gelişmelere ilişkin sorular üzerine, NATO'nun, tarihin en büyük savunma örgütü olduğunu dile getirdi. NATO'nun sivil ve askeri kanatlarının birkaç gündür, gece gündüz toplantı halinde olduğunu ifade eden Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Başında da söylediğim gibi, esas amaç, halkların
Cumhurbaşkanı Gül, bir başka soru üzerine, anayasa
Abdullah Gül, bir gazetecinin, ''Önce Tunus ardından Mısır'da başgösteren olayların Libya'dan sonra kuzeye doğru genişlediğini görüyoruz. Bahreyn'de Şiiler ve Sünniler arasında bir çatışma var. İran'a da yönelik ciddi planlar olduğuna dair basında yazılar var. Domino taşının sonucundaki
''Böyle bir şey söyleyemem. İran, bölgenin en önemli
''
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin Afrika kıtasına olan yöneliminin, sadece ekonomi ve ticari hedeflere bağlı olmadığını, Afrika'nın gelişme ve kalkınmasını da kapsayan entegre bir politika olduğunu bildirdi.
Gül, Gana'ya hareketinde önce Atatürk Havalimanı
Seyahatinin, Gana ve Gabon'a, Cumhurbaşkanı düzeyinde Türkiye'den gerçekleştirilecek ilk resmi ziyaretler olması dolayısıyla da tarihi bir önem taşıdığını vurgulayan Gül, ayrıca Cumhurbaşkanı sıfatıyla ikili düzeyde Sahra'nın güneyindeki Afrika'ya 4. tur ziyaretini de gerçekleştirmiş olacağını kaydetti.
Abdullah Gül, daha önce 2009 yılında Kenya ve Tanzanya, 2010 yılında Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Kamerun ve daha sonra Nijerya'yı ziyaret ettiğini anımsatarak, ''Afrika'ya açılım politikalarımız çerçevesinde Afrika
Türkiye'nin Afrika'da 17'si Sahra'nın güneyinde olmak üzere halen 22 büyükelçiliğinin bulunduğunu ifade eden Gül, ziyareti sırasında 1 Şubat 2010 tarihinde faaliyete geçen Akra Büyükelçiliğinin yeni
Gül, önemli bir bölümü 2011'de faaliyete geçmek üzere önümüzdeki 2 yıl içinde Afrika'daki Türk büyükelçiliklerinin sayısının 27'si Sahra'nın güneyindeki Afrika'da olmak üzere 32'ye çıkacağını belirterek, gelişen ikili ilişkiler ışığında Etiyopya ve Senegal'in 2006'da, Somali'nin 2008'de ve Gambiya'nın geçen yıl Ankara'da büyükelçilik açtığını, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Kenya, Uganda, Kamerun, Gine, Madagaskar'ın da Türkiye'de büyükelçilik açma çalışmaları başlattığını ifade etti.
AFRİKA İLE TİCARET HACMİ
Ziyareti sırasında resmi görüşmelerin yanı sıra Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonunun (TUSKON) da
''Afrika ülkeleri
Ülkelerimizin Afrika kıtasına olan yönelimi, sadece ekonomi ve ticari hedeflere bağlı olmayan Afrika'nın gelişme ve kalkınmasını da kapsayan entegre bir politikadır. Bu yaklaşımız ışığında 18 Ağustos 2008'de İstanbul'da 1. Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi'ne ev sahipliği yapmıştık. 2013 yılında da belirlenecek Afrika
Afrika ile kurulan sıkı ilişkilerin ulaştırma alanında da kendisini gösterdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, THY'nin 2006 yılında başlattığı Hartum, Addis Ababa, Lagos seferlerine 2007 yılında Johannesburg, Nairobi Dakar, Darüsselam, Uganda ve Akra seferlerini ekleyerek bütün Afrika'yı neredeyse İstanbul'a bağladığını söyledi.
Türkiye'nin, Afrika'nın kapasite inşasına katkıda bulunan yatırımlara da öncelik verdiğini kaydeden Gül, TİKA'nın Dakar, Addis Ababa ve Hartum'da bölgesel ofisleri bulunduğunu, kıtaya yönelik teknik ve insani desteğin sivil toplum kuruluşlarının da katkısıyla bugün itibarıyla yılda 100 milyon dolara ulaştığını ifade etti.
Bu çerçevede Türkiye'nin kıtada öne çıkan, uluslararası toplumun da takdirini kazanmış donör haline geldiğin belirten Gül, ayrıca Türkiye'nin Afrika'nın barış ve istikrarına da önem verdiğini Afrika'da görev yapan 8 BM misyonundan 6'sına personel ve mali katkıda bulunduğunu anlattı.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin 2009-2010 yıllarındaki BM
Ziyaretinin Afrika'ya açılım politikaları bağlamında son derece faydalı olacağını kaydeden Gül, ayrıca Gabon ve Gana ile ikili siyasi ve ekonomik
sabah
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.