Sayın Dinçer'in, aşağıdaki açıklamaları bir kaç gündür basına yansıdı.

O söylemler şöyle;

Atamalarla ilgili bilgi veren Dinçer, "En tepedeki insandan en aşağıdaki insana kadar herkesin eşit seviyede muamele gördüğü bir MEB vaat ediyorum. Herkes atandığı yere razı olacak. Eğer yönetmelik yanlış ise değiştiririz. Kanun eksik ise tamamlarız" dedi.

Kararından dönmeyeceğini vurgulayan Bakan Dinçer, noktayı şöyle koydu: "Bakanlığın önünde öğretmen olmak için gösteri yapan insanların öğretmen olduktan sonra kendi tercihleriyle gittikleri okullarda göreve başlar başlamaz başka illere bir torpil bulup gittiklerinde sizler neler hissediyorsunuz bilmiyorum ama ben onun orda görev yapması gerektiğine inanıyorum."

Bizim burada sayın Bakan'a ve MEB yetkililerine bazı sorularımız var;

1. Konu memur maaşlarına geldiğinde son 10 yıldan başlayan MEB, iş atama ve görevlendirmelerdeki yanlışlıklara geldiğinde neden son 10 yılı unutuyor? Sayın Dinçer'den önceki bakanlar hangi hükümetin bakanlarıydı?

2. Sayın Bakan Milli Eğitim'de yaklaşık bir yılını dolduracak. Şimdiye kadar bu görevlendirmelerle ilgili bazı olumlu adımlar atıldı. Ancak sonuçta bu tür görevlendirmeler devam ediyor.

Nasıl mı?

Bakanlık görevlendirmeleri iptal ediyor. Yenisini yapmıyor.

Bu sefer iller valilikler eliyle bu görevlendirmeleri yapmıyor mu?

Valilikler bu konuda uyarılınca şimdilerde görevlendirmeler "kaymakamlıklara" kadar inmiştir.

Yani her seferinde geçici görevlendirmelere "geçici çözümler" daima bulunmuştur.

3. "Görevlendirmeler bitecek" diyen sayın Bakan, daha bir kaç ay önce 81 ile görevlendirme il milli eğitim müdürleri göndermedi mi?

6 aylığına illere görevlendirilen milli eğitim müdürlerinin önemli bir kısmı da, görev şartını taşımıyordu.

4. Şu anda bakanlığımız taşra teşkilatında yüzlerce ilçe milli eğitim müdürü görevlendirme ile çalışmıyor mu?

Daha bir kaç hafta önce kadrosu boş olan ilçelere atama yetkisi olmasına rağmen MEB tarafından geçici olarak "ilçe milli eğitim müdürü" görevlendirmeleri yapılmadı mı?

Sayın Bakan'ın ifade ettiği gibi "En tepedeki insandan en aşağıdaki insana kadar herkesin eşit seviyede muamele gördüğü bir MEB..." tüm eğitimcilerin dileğidir.

Ancak bu ifadelerin lafda kalmaması, uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir.

Haziran 15'e sayılı günler kaldığına göre, Sayın Dinçer'in sözlerindeki samimiyeti anlamak için çok beklememiz gerekmeyecek.

Teoman Yalçın / Turkiyeegitim.com