Gereksiz tetkikler, çocukların sağlığını tehlikeye atıyor

Gereksiz tetkikler, çocukların sağlığını tehlikeye atıyor

Amerikan Pediatri Akademisi' nin doktorların da hastaların da sorgulamasını istediği meseleler bizi de yakından ilgilendiriyor

Amerikan Pediatri Akademisi' nin doktorların da hastaların da sorgulamasını istediği meseleler bizi de yakından ilgilendiriyor.

Gereksiz tıbbi tedavilerin en önemli sebebi gereksiz yapılan tıbbi incelemelerdir.

Bunlar sadece gereksiz harcamalara sebep olmakla kalmıyor hastaların sağlığını da ciddi şekilde etkileyebiliyor.

BİR: Sinüzit, farenjit ve bronşit gibi aşikar viral solunum yolları enfeksiyonları için antibiyotikler kullanılmamalıdır.

Çocuklar için antibiyotik yazılmasında genel ir azalma varsa da oranlar hala alarm verici seviyededir.

Viral solunum yolları hastalıkları için antibiyotik kullanılması antibiyotik direncine sebep olur, sağlık harcamalarını artırır ve yan etki riski de artar.

İKİ: 4 yaşından küçük çocuklar için öksürük ve soğuk algınlığı ilaçları yazılmamalı veya tavsiye edilmemelidir.

Bunların küçük çocuklardaki faydası çok azdır ve çok ciddi yan etkileri de olabilir.

Bu ilaçlarda birden fazla kimyasal madde vardır ve başka ilaçlarla beraber alındığında istenmeden yüksek dozlara maruz kalınması mümkündür.

ÜÇ: Küçük kafa travmalarının acil değerlendirmesinde bilgisayarlı tomografi gerekli değildir: Bunun gerekli olup olmadığına klinik müşahede ve PECARN Pediatric Emergency Care Applied Research Network) kriterleri ile karar verilmelidir.

Çocuklarda ve ergenlerde küçük kafa travmaları sıktır. Kafa travması sebebiyle hastane acillerine yapılan başvuruların yüzde 50' sinde tomografi isteniyor ki bunların çoğu gereksizdir.

Çocukların beyinleri iyonize radyasyona daha hassas olduğu için bu tomografiler hayat oyu kanser riskini artırır.

DÖRT: Basit ateşli havalelerde tomografi veya MR gerekli değildir.

Tomografi gelecekte kanser riskini artırır. MR da hem sedasyon gerektirir hem de masraflıdır.

Ateşli havale geçiren bir çocuğun değerlendirilmesinde kafa görüntülemelerini destekleyen literatür bilgisi yoktur.

Böyle bir çocuğu değerlendiren hekimler dikkatlerini çocuğun ateşinin sebebine odaklamalıdır.

BEŞ: Karın ağrısının rutin değerlendirmesinde bilgisayarlı tomografinin yeri yoktur.

Acil kliniklerde, karın ağrısı olan çocuklardan batın tomografisi istenmesi giderek artıyor.

Çocuk organlarının hassasiyetlerinin ne kadar fazla olduğu dikkate alındığında fazla radyasyonun kanser riskini artırması daha kolay anlaşılır.

Uygun olmayan tomografi protokolleri yüzünden aşırı radyasyona amruz kalma riski de yabana atılmamalıdır.

ALTI: Zamanından önce dünyaya gelen bebeklerde bronkopulmoner displazinin önlenmesi veya tedavisi için yüksek doz kortizon (günde kilo başına 0.5 mg' dan fazla deksametazon) verilmemelidir.

Yüksek doz deksametazonun düşük doza ilave bir üstünlüğü tespit edilmemiş olması yanında yüksek dozların sinir sisteminin gelişmesinin bozulması da dahil kısa ve uzun vadede sayısız yan etkisi vardır.

YEDİ: Hastanın tıbbi hikayesi etraflıca alınmadan gıda alerjisi için tarama panelleri (IgE testleri) yapılmamalıdır.

Testin pozitif olması ama klinik olarak alerjinin olmaması sık rastlanan bir durumdur.

Mesela, testlerde fıstık alerjisi çıkma oranı yüzde 8' dir ama gerçekte sadece yüzde 1'inde gerçek alerji vardır ve bunlar fıstık yediklerinde belirtiler ortaya çıkar.

Belirtiler bir yiyecek alerjisini düşündürüyorsa, testler hastanın hikayesi dikkate alınarak istenmelidir.

SEKİZ: Sıkıntı yaratmayan, ağrısız ve büyümeyi etkilemeyen fizyolojik reflü için asit bloke eden ilaçlar ile metoklopramid gibi motiliteyi yani hareketi azaltan gibi ilaçları kullanmaktan kaçınmalıdır.

Reflünün birçok rahatsızlığın sebebi olduğunu gösteren deliller az ve yetersizdir ve burada sadece basit bir birliktelik mevzubahistir.

Asit bloke eden ve motilite ilaçlarının fizyolojik reflüde bir faydası olmadığını gösteren deliller her geçen gün artıyor.

Reflünün uzun vadede kalıcı sekelleri nadirdir ve asit bloke eden ilaçların da bunları önlediğine dair yeterli delil yoktur.

Reflü veya reflü hastalığının teşhisi için üst gastro-intestinal sitemin radyolojik tetkikinin rutin olarak yapılması doğru değildir.

Anne ve babalara reflünün bebekler için normal bir hadise olduğu ve üstünün başının kirlenmesi dışında bir zararının olmadığı iyice anlatılmalıdır.

Büyümeyi etkileyen veya önemli solunum sistemi belirtileriyle beraber olan reflü ise tetkik edilmelidir.

DOKUZ: İdrar tahlilinde bakteri çıkan ama belirti vermeyenlerin tarama ve tedavilerinde kontrol kültürlerinden kaçınılmalıdır.

İdrarda hastanın bir şikayeti olmadan bakteri bulunması durumu için yapılan kontrol kültürlerinin ve bunların tedavilerinin faydalı olduğuna dair çok az delil vardır.

Bu kültürler pahalıdır ve yalancı pozitif veya yalancı negatif sonuçlara da sık rastlanır.

Belirtisiz bakteriürinin tedavisi antibiyotik tüketimini artırır ki bu da gelecekte dirençli bakterilerle enfeksiyonlar için risk yaratır.

Bu ayrıca genel olarak toplumda antibiyotik kullanımı ve gereksiz görüntülemelere yol açar.

ON: Ani bebek ölümü sendromunu önlemek için bebek apne monitörleri kullanılmamalıdır.

Bu monitörlerin bu sendromun ensidansını azalttığı ispatlanmamıştır.

Bunlar kardiyo-vasküler olaylar veya apne riski olan seçilmiş bebeklerde hastaneden taburcu olduktan sonra faydalı olabilir ama kesinlikle rutin olarak kullanılmamalıdır.

KAYNAK:

http://www.choosingwisely.org/doctor-patient-lists/american-academy-of-pediatrics/

Memurlar.Net

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.