Radikal'in başlattığı 'Savaşma Konuş' diyen 500 bin radikal aranıyor kampanyasına İstanbul sokaklarından 'Bu savaş artık bitmeli', 'Daha önceden konuşulmalıydı' sesleri dahil oluyor. Bazıları gelcekten umutlu, kimisi ise silahların bırakılamacağı görüşünde...

51 yaşındaki emekli Asuman Engiz: “Yıllardan beri konuşulması gerekirdi. Sadece konuşmakla da olmuyor. Silah bırakılması için güven gerekiyor. Zaman içinde de bu güven ortamı oluşacak. Ama önce PKK eylemsizlik kararına uyacak. 30 yıl boyunca beynimizi yorduk. Gençlerimizi üzdük.”

Lise öğrencisi 16 yaşındaki Sırma Bayrak: “Savaş milâdını doldurdu. Türk tarafı da Kürt tarafı da silahları bırakmadan verdiği kayıplarla bir yere gidemiyor. Terör iki halk arasında değil. İki kesim de asilime olmadan, kendi kültürlerine sahip çıkarak birbirini anlama yoluna gitmeli. Türk halkının da Kürt halkının da dinlenilmesi gerekiyor. Bir tepeye çıkıp bağırmanın bir faydası yok. Ağıdın faydası yok artık. Geleceğimde böyle bir savaş olmasını istemiyorum.”

Lise öğrencisi 16 yaşındaki Göksel Gezer: “Savaşı Türk milleti, Kürt milleti de başlatmadı. Ama bitmeyen savaş yoktur... Bu konuları tepedikiler değil, birebir içinde olanlar konuşsun. Benim düşündüğümün tam tersini düşünen de konuşsun.”

24 yaşındaki kuaför Serdar Göl: “Bu savaşın bir amacı olduğuna inanmıyorum. Savaş artık bitmeli. Ama silahlar bırakılamaz. Dayım 12 sene önce Tunceli'de çatışırken gazi oldu. Hakkâri'nin sınırında görev yaptığım 17 kişilik timin dördü Kürt'tü. İnsanlar arasında bir çatışma yok.”

Üniversite öğrencisi 23 yaşındaki Emir Karagül: “PKK'nın eylemsizlik kararını uzatmasını olumlu buluyorum. Uzun süredir böyle bir ateşkeş görmemiştik. Ancak yolun daha başındayız. İki tarafın da birbirine karşı daha uzlaşmacı olması gerekiyor. Ne Türkiye'de asker biter ne de PKK'ya katılan terörist biter. Ben ateşkesten umutluyum. Konuşmanın çoktan vakti gelmişti. Kürteleri inkâr ederek, görmemezlikten gelemeyiz artık...Savaşma Konuş'u Kürtçe de söyleyebilmeliyiz.”

Mühendis, 29 yaşındaki Sercan Şenozan: “Hâlâ PKK'yı yok sayıyoruz, konuşmuyoruz. Gerçek bir düzlemde konuşulması gerekiyor. Hayata at gözlüğüyle bakmaya o kadar alışmısız ki, başka bir şey olduğunu düşünmüyoruz.”
Radikal