FETÖ, varlık gösterdiği 170 ülkenin tamamı için milli güvenlik tehdididir
TBMM Başkanı Kahraman, "FETÖ, sadece Türkiye için değil, varlık gösterdiği 170 ülkenin tamamı için bir milli güvenlik tehdididir. Türkiye'de uyguladıkları taktikleri faaliyet gösterdikleri diğer ülkelerde de uygulamaktadırlar." dedi
İSTANBUL (AA) - TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) sadece Türkiye için değil, varlık gösterdiği 170 ülkenin tamamı için bir milli güvenlik tehdidi olduğunu belirterek, "Türkiye'de uyguladıkları taktikleri faaliyet gösterdikleri diğer ülkelerde de uygulamaktadırlar. Örgütün temel stratejisi eğitim, diyalog, hoşgörü, sivil toplum kuruluşu kisvesi altında devlet kurumlarına sızmak, toplumları etkilemek, ekonomik kaynaklara hakim olmaktır. Bu vesile ile Asya’nın tüm dost ülkelerine kendi güvenlikleri için, ülkelerinin geleceği için FETÖ'YE karşı gerekli önlemleri süratle almaları çağrısında bulunuyoruz." dedi.
Kahraman, Asya Parlamenter Asamblesi (APA) 10. Genel Kurulu'nun açılışındaki konuşmasında, dünyanın, Asya bölgesi dahil olmak üzere ciddi sınamalar, belirsizlikler ve çalkantılar içinde bulunduğuna değinerek, teknolojinin sağladığı hız ve kapasiteyle savaşların daha yıkıcı ve daha öldürücü olduğunu, toplumlar ve devletler arası rekabetin, hayatın her alanına yayıldığını anlattı.
Barış için atılacak adımların tüm insanlığı, tüm dünyayı doğrudan ilgilendirdiğini, Asya'da barış ve kalkınmanın sürdürülmesinin, herkes için hayati öneme sahip olduğunu dile getiren Kahraman, "Türkiye olarak tüm Asya'da, özellikle Doğu Asya bölgesinde barış, güvenlik ve istikrarın korunmasına büyük önem veriyoruz. Bu çerçevede Kore Savaşı'nda şehitler, gaziler vermiş bir ülke olarak, Kore Yarımadası'ndaki gelişmeleri yakından izliyoruz. Tüm ülkelerin bölgesel ve küresel barışı tehdit edecek faaliyetlerden kaçınmalarını temenni ediyoruz. Tüm Asya halklarının barış ve kardeşlik içinde yaşaması hepimizin ortak menfaatinedir." diye konuştu.
Kahraman, Filistin meselesinin, gerek Orta Doğu gerekse tüm dünya bakımından önemini ve aciliyetini koruduğunun altını çizerek, "Filistin meselesine yegane çözüm yolu 1967 sınırları dahilinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi devamlılık içinde bir Filistin Devleti'nin vücut bulmasıdır. Bu çerçevede, Filistinli kardeşlerimizin ekim ayında imzaladıkları ulusal uzlaşı anlaşmasının barış süreci bakımından da ciddi bir katkı sağlayacağına inanıyoruz. Uluslararası toplum olarak Filistin halkına karşı sorumluluğumuz, iki devletli çözüm vizyonunun muhafazası ve barış sürecinin vakit geçirilmeden yeniden canlandırılmasıdır." değerlendirmesinde bulundu.
"FETÖ'ye karşı önlem alın" çağrısı
Türk milleti ve Türk demokrasisinin, 15 Temmuz gecesi Fetullah Gülen önderliğindeki FETÖ'nün çok şiddetli ve kanlı bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldığını hatırlatan Kahraman, şöyle devam etti:
"Türkiye’deki demokratik kurumları ele geçirmek ve demokratik düzeni askeri bir cunta rejimiyle değiştirmek isteyen, büyük çoğunluğu asker elbisesi taşıyan, illegal çete mensubu hain teröristler bir darbeye kalkışmışlardır. Hedefleri doğrultusunda sivillere saldırmaktan bile imtina etmeyerek, o gece 250 vatandaşımızı şehit etmiş, 2 bin 196 vatandaşımızı da yaralamışlardır. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımız darbe girişimini öğrendikleri andan itibaren Türk halkını, bu menfur girişimi engellemek ve protesto etmek adına sokaklara çağırmıştır. Ben de olayı öğrenir öğrenmez milli iradenin tecelligahı olan Gazi Meclis'e gittim, üyelerimizi temsil ettikleri insanların iradelerine sahip çıkmak üzere toplantıya davet ettim. Her siyasi partiden vekillerimiz büyük bir kararlılık ve inançla darbeye 'dur' demeye geldi.
Halkımız yurdun dört bir yanında darbecilerin karşısına geçti, anayasal düzene, seçilmiş hükümete ve demokratik işleyişe sahip çıktı. 15 Temmuz gecesi Türkiye’nin dostları bizleri yalnız bırakmamıştır. O gece şahsımı arayarak desteklerini bizzat sunan, Türkiye'nin yanında yer aldıklarını ifade eden, bazıları bugün burada hazır bulunan meclis başkanları dostlarıma ve milletlerine, devletlerine şükranlarımı ifade ediyorum. Şunun bilinmesinde azami fayda mülahaza ediyoruz. FETÖ, sadece Türkiye için değil, varlık gösterdiği 170 ülkenin tamamı için bir milli güvenlik tehdididir. Türkiye'de uyguladıkları taktikleri faaliyet gösterdikleri diğer ülkelerde de uygulamaktadırlar. Örgütün temel stratejisi eğitim, diyalog, hoşgörü, sivil toplum kuruluşu kisvesi altında devlet kurumlarına sızmak, toplumları etkilemek, ekonomik kaynaklara hakim olmaktır. Bu vesile ile Asya’nın tüm dost ülkelerine kendi güvenlikleri için, ülkelerinin geleceği için FETÖ'ye karşı gerekli önlemleri süratle almaları çağrısında bulunuyoruz."
"Barış ve kalkınma birbirini besler"
TBMM Başkanı Kahraman, barış ve kalkınmayı "ikiz kardeşler" olarak gördüğünü ifade ederek, "Barış içinde bir ortamınız olursa, huzur içinde çalışır, üretir ve refahınızı artırırsınız. Aynı şekilde, çok çalışarak, çok üreterek ve daha da önemlisi ekonomik katma değer sağlayarak daha yüksek standartlara erişirsiniz, böylece huzursuzluklar azalır, barış ortamını güçlendirmiş olursunuz. Yani barış ve kalkınma birbiriyle son derece bağlantılıdır. Barış ve kalkınma birbirini besler. Uluslararası ilişkileri, uluslararası ekonomiyi ve politikayı düşündüğümüzde de barış ve kalkınmanın birbirleriyle olan bağlantılarını asla görmezden gelmememiz gerektiğini daha iyi idrak ediyoruz. Çünkü refah paylaşıldıkça, huzur da artar. Komşunuza yardımcı olduğunuzda, onun mutluluğunu da huzurunu da artırırsınız." diye konuştu.
Türkiye'nin, girişimci dış politikası gereği bölgesel ve küresel sorunların çözümünü veya ortaya çıkmasını engellemek adına gerekli adımları attığını dile getiren Kahraman, insani dış politika anlayışı çerçevesinde kalkınma ve insani yardımlarıyla mazlumların yanına koştuğunu, yoksulluk, çatışma, doğal afet yaşayan halklara yardım elini uzattığını anlattı.
Kahraman, Küresel İnsani Yardım Raporu'na göre Türkiye'nin gerçekleştirdiği 6 milyar dolar tutarındaki insani yardımla 2016'da dünyanın ikinci büyük donör ülkesi olduğunu aktararak, kalkınma yardımlarında En Az Gelişmiş Ülkelere (EAGÜ) özel dikkat sarf edildiğini hatırlattı.
Türkiye'nin insani yardım miktarının milli gelire oranına göre "dünyanın en cömert ülkesi" konumunda bulunduğuna değinen Kahraman, "Bu iki temel anlayış, yani girişimci ve insani yaklaşım, küresel zafiyet ve kırılganlıkların giderilmesini ve küresel barış ve refaha katkı sağlanmasını hedeflemektedir. Mesela bugün, Suriye'deki şiddetten kaçarak ülkemize sığınan Suriyelilerin sayısı 3 milyon 200 bini aşmıştır. Türkiye olarak bu girişimci ve insani yaklaşımla, Suriye’deki krizin çözülmesi için de gerekli adımları atıyoruz ve zulümden kaçan insanlara kapımızı, yüreğimizi açıyoruz. Türkiye, Suriyeliler için bugüne kadar devlet ve sivil toplum kuruluşları eliyle 30 milyar dolardan fazla harcama yapmıştır." dedi.
Yeni İpek Yolu projesi
İsmail Kahraman, Asya'da sürdürülebilir barış ve kalkınma sağlanabilmesi için birlikte adım atılması gerektiğini vurgulayarak, Myanmar'da yaşanan gelişmelere dikkati çekerek, "Rakhine Eyaleti'nde şiddet olayları azalmış olsa da, bölgedeki insani kriz sürmektedir. Bu kriz, Bangladeş açısından da doğurduğu sonuçlarla bölgesel ve uluslararası bir boyut kazanmıştır. Bangladeş'e sığınan Müslümanların sayısı 650 bine ulaşmıştır. Ülkeye sığınanların sayılarının hızla artması sebebiyle Bangladeş’teki sığınmacıların ihtiyaçlarını karşılayacak kapsamlı projelere duyulan ihtiyaç gittikçe acilleşmektedir." ifadelerini kullandı.
"Yeni İpek Yolu" projesine değinen Kahraman, "Kuşak ve Yol Girişimi çerçevesinde tarihi İpek Yolu'nun yeniden canlandırılması vasıtasıyla Doğu ile Batı arasındaki siyasi, ekonomik, ticari ve kültürel etkileşimin merkezinde bulunan Asya'nın, ekonomik ve ticari ilişkilerin odağına yeniden yerleştiğini gözlemliyoruz. Türkiye olarak, Modern İpek Yolu’nun hayata geçirilmesine yönelik girişimlere destek veriyor ve bu alanda somut adımlar atıyoruz. 30 Ekim 2017'de Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımlarıyla açılışı yapılan Bakü-Tiflis–Kars Demiryolu Projesi, Modern İpek Yolu'nun kayda değer bir parçası olmuştur." dedi.
Kahraman, Asya'da sürdürülebilir kalkınmanın, tüm dünya için çok büyük önem arz ettiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma hedeflerinin önemini vurgulamak istiyorum. Bu hedefler, tüm insanlığın kalkınması için bize rehberlik etmektedir. Bu hedefler, yoksulluğun ortadan kaldırılmasını en büyük küresel sınama olarak görmekle birlikte, sadece en az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarına odaklanmamakta, gelişmiş ülkeler de dahil olmak üzere tüm ülkeler için geçerli evrensel hedefler ortaya koymaktadır. Türkiye, bu evrensel hedefleri kendi ulusal kalkınma planlarına da entegre etmekte ve bu konuda öncü rol oynayan ülkeler arasında yer almaktadır."
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, konuşmasının ardından APA Dönem Dönem Başkanlığı'nı, Kamboçya adına dönem başkanlığını yürüten Nguon Nhel'den devraldı. Ardından heyet başkanları ve milletvekilleri aile fotoğrafı çektirdi.
Muhabir: Andaç Hongur
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.