Futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında Fenerbahçe Spor Kulübü, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesine başvurarak, yayın yasağı getirilmesini istedi.

Fenerbahçe Spor Kulübü avukatları, nöbetçi İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesine 3 sayfalık bir dilekçe sundu.

Dilekçede, ''CMK'nın 157. maddesinde düzenlenen 'soruşturmanın gizliliği', Basın Kanunu'nun 3. maddesinde yer alan 'başkalarının şöhret ve haklarının korunması', yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması amacıyla, TCK'nın 288. maddesinde düzenlenen 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs eden' yayınların yasaklanmasını talep ederiz'' denildi.

BAŞKAN AZİZ YILDIRIM KAMUOYU ÖNÜNDE SAVUNMASIZ HALE GETİRİLDİ

Fenerbahçe Spor Kulübü avukatlarınca, futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında yayın yasağı kararı verilmesi talebine ilişkin İstanbul Nöbetçi 11. Ağır Ceza Mahkemesine sunulan dilekçede, ''Televizyonda ve basında yer alan haberler, spor kulübümüzü ve sayın başkanımızı kamuoyu önünde savunmasız hale getirmektedir'' denildi.

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine gelen Fenerbahçe Spor Kulübü avukatlarından Özge Tokarlı, İstanbul nöbetçi 11. Ağır Ceza Mahkemesine, Kulüp Başkanı Aziz Yıldırım ve kulüp yöneticileri dahil birçok kişinin gözaltına alındığı futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında yayın yasağı konulması talebiyle 3 sayfalık bir dilekçe sundu.

Dilekçede, Fenerbahçe Spor Kulübü ile Kulüp Başkanı Aziz Yıldırım ve bir kısım yöneticilerle ilgili olarak televizyon kanallarında dün ve bugün gazetelerde gerçeğe aykırı haberler yer aldığı belirtilerek, Kulüp Başkanı Aziz Yıldırım ve kulüp üyelerinin haklarının korunması amacıyla, mahkemeye 'yayın yasağı' konulması talebinde bulunulduğu ifade edildi.

''İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında Fenerbahçe Spor Kulübü, Kulüp Başkanı Aziz Yıldırım, yöneticiler avukat Şekip Mosturoğlu, İlhan Ekşioğlu ve bir kısım kulüp çalışanları ile ilgili gerçeğe aykırı, aslı olmayan yayınlar 3 Temmuz 2011 tarihinde televizyon yayınlarıyla başlamış, bugün itibariyle basında yer almıştır'' ifadesi kullanılan dilekçede, bu yayınların soruşturmanın gizliliğini, adil yargılanma hakkını, kulübün üstün menfaatlerini, kulüp başkanı, yöneticileri ve çalışanlarının adil Türk yargısı önündeki konumlarını ağır derecede zedeleyici nitelikte olduğu öne sürüldü.

Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) 157. Maddesine göre soruşturmanın gizliliğinin esas olduğu aktarılan dilekçede, şu ifadeler yer aldı:

''Halen İstanbul Emniyet Müdürlüğünde soruşturma konusu olarak devam eden olaylar, bu esasa tamamıyla bağlıdır. Başka bir deyişle CMK'nın 157. Maddesinde düzenlenen soruşturmanın gizliliği esasına göre yayın konusu olayların hiç bir zaman yayımlanmaması gerekir. Diğer bir açıdan kapsamını tam olarak bilmediğimiz soruşturmada, cumhuriyet savcısının talebi ile özel yetkili ağır ceza mahkemesince verilen gizlilik kararının olması muhtemeldir. Soruşturmanın hazırlanması, devamı ve günümüzdeki sürdürülüş biçimi böyle bir gizlilik kararının varlığını ortaya koymaktadır. Dolayısıyla gerek televizyon kanallarında, gerekse gazetelerde yer alan haberler CMK'nın 157. Maddesine her yönden aykırılık teşkil etmektedir.''

Dilekçe ekinde bir kısım televizyon yayınlarını içeren kliplerin ve basında yer alan haber kupürlerinin de mahkemeye sunulduğu belirtilen dilekçede, ''Halen devam etmekte olan soruşturmanın numarası dahi ifadelerine başvurulan şüpheliler ve müdafilerince bilinmezken, medyada bu denli detaylı ve yanıltıcı haberlerin yer almasını anlayabilmek mümkün değildir. Televizyonda ve basında yer alan haberler, spor kulübümüzü ve sayın başkanımızı kamuoyu önünde savunmasız hale getirmektedir'' denildi.
İstanbul Nöbetçi 11. Ağır Ceza Mahkemesinin, bu taleple ilgili kararını yarın vermesi bekleniyor.

 Akşam