Fehmi Koru: Erdoğan sarayı kendisi boşaltmalı

Fehmi Koru: Erdoğan sarayı kendisi boşaltmalı

Habertürk yazarı Fehmi Koru, Cumhuriyet'e verdiği röportajda, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı boşaltmasını istedi.

Habertürk yazarı Fehmi Koru, Cumhuriyet'e verdiği röportajda ilginç sözler sarf etti.

Koru'nun röportajından başlıklar şöyle:

Yakın süreçte siyasette Gül'ü görecek miyiz?

 


Bence küçük harfle başlayan siyasetin içerisinde olmayacak hiçbir zaman.

ERDOĞAN VE GÜL KARDEŞ DEĞİLLERDİ

- Parti kurmaylarından “Gül'ün dönmesini istiyoruz” çağrısı gelir ise?

Böyle bir şey olursa, ancak o zaman geri döner. “Ahmet Davutoğlu'nun karşısına çıkayım” gibi bir hevesi yok. Partinin başarılı olması en büyük temennisi. Seçim sonrasında, kitap yayımlanmadan hem Başbakan hem Cumhurbaşkanı'yla görüştüğünü biliyoruz. Ne görüşmüş; “Aman hükümet dışı kalmayın, AK Parti mutlaka koalisyonda bulunsun” diyor. O makamda gözü olsa o makamların sahiplerine bunları neden söylesin? Kurtarıcı olarak siyasete geri dönmenin planlarını yapar aksini düşünen biri.

“Gül'ün de Erdoğan yerine başkasını tercih ettiği noktalar olmuştur”

- “Erdoğan Gül'ü oyun dışı bırakmak için elinden geleni yapmış. Meğer kardeş değillermiş” algısı için ne diyorsunuz?

Zaten kardeş değil, siyasette yol arkadaşıydılar. Burada en çarpıcı nokta kongrenin Gül'ün Cumhurbaşkanlığı'ndan ayrılacağı tarihin bir gün öncesine alınması. Her şey herkesin gözünün önünde oldu. Tayyip Erdoğan, başbakanlık ve parti genel başkanlığınıAbdullah Gül'e değil başka bir kardeşine uygun görüyor. Aralarındaki ilişki biçimini anlatmak için söylemek gerek. Bunun tersinin yaşandığını da tahmin ederim. Abdullah Gül'ün Tayyip Erdoğan yerine bir başkasını tercih ettiği noktalar da olmuştur. Bu insanların yol arkadaşlıklarının siyasetin içinde olduğu gözardı ediliyor. Bugün vefatı dolayısıyla kendisini değerlendirdiğimiz Süleyman Demirel de bir siyasetçiydi. Demirel ile Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül'ün siyasetçilikte çok farklı olduklarını düşünmeyin. Neticede siyaset yapıyor bu insanlar.

“AK Parti içinde üç akım var: Erdoğancılar, Gülcüler, birazcık da Davutoğlucular.” Bu doğru bir analiz mi?

Bence çok yanlış bir analiz. Partinin neredeyse bütününe yansıyan bir Erdoğan var. Bununla birlikte, “Gül de bizimle olmalı” diyen yine bütün bir AK Parti var.

"DAVUTOĞLU'NA TEŞKİLAT BASKISI VAR"

- Ahmet Davutoğlu seçimden sonraki ilk açıklamasında “Sistem değişmediğine göre, artık taşların yerine oturtulması lazım" demişti. Takibinde ise "Erdoğan bizim kırmızı çizgimizdir. Cumhurbaşkanlığı'nı hedef alan bizi hedef alır" dedi. Davutoğlu sahiden böyle mi düşünüyor yoksa bu değişiklik mahalle baskısından mı?

Mahalle değil teşkilat baskısı vardır. AK Parti Tayyip Erdoğan'la birlikte tarif edilen bir siyasi kuruluş. Dolayısıyla teşkilatı ya da yakın siyasi arkadaşları “Bu üslup böyle olsa daha iyi olur” diye uyarmış olabilirler.

"AK PARTİ ANAP OLUYOR"

- AK Parti için ufukta en çok ne var?

Siyaset ölü partilerle dolu. ANAP'ın çöküşünü hatırlayın. Bir partide gerileme başladığında onu kolay kolay durduramazsınız. Seçim sonuçları AK Parti'nin ANAP'ın düşüşünün başlangıcını gösteriyor. Peki buradan dönemez mi AK Parti? Dönebilir ama zordur, çok zordur. Formül fabrika ayarlarına dönmektir. Ve AK Parti bir kadro hareketi idi. Ortak akıldan söz ediliyordu. “Kararlarımızı ortak akılla alıyoruz” diyorlardı. Bugün Tayyip Erdoğan'ın ya da Ahmet Davutoğlu'nun yanında “Geçmişin Abdullah Gül'ü, Bülent Arınç'ın bugünkü versiyonu” diyebileceğimiz isimler yok. Partinin bunları çok ciddi düşünmesi ve tedbirler alması lazım.

"ERDOĞAN SARAY'I VERMELİ"

- AK Parti daha sonra “şah-mat” diyebilmek için veziri, yani “sarayı” verir mi?

Bence Erdoğan sarayı muhaliflerinin şart koşması olmasa bile kendisi vermelidir. Bu bir geri adım değil. Başkanlık sistemi gündemden kalktı. Saray denilen yerin de yapılma amacına uygun olarak başbakanlık ve ilgili birimleri barındıran bir tesise dönüşmesinde yarar vardır. Bunun koalisyon pazarlıklarında Cumhurbaşkanı'nı rencide edecek şekilde yapılması yanlış olur. Erdoğan böyle bir adımın atılmasını kendisi sağlarsa bu ona zarar vermez.
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.